Haberler
MSB kaynaklarından Halep'te başlayan savaşla ilgili ilk açıklama

Türkiye'den sınırımızda başlayan savaşla ilgili ilk açıklama

Sahte dolar iddiaları sonrası Merkez Bankası ve TBB'den art arda açıklamalar

Sahte dolar iddiaları sonrası Merkez Bankası ve TBB'den art arda açıklamalar

Özel: Cumhurbaşkanı adayını 1,5 milyon kişiyle birlikte belirleyeceğiz

Özel'in bir planı var! Cumhurbaşkanı adayını böyle belirleyecek

Muhtarın yerine kayyum atandı

Muhtarın yerine kayyum atandı

Evlat Acısı Yaşayan Bir Annenin Azim Dolu Hikayesi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Küçükçekmece’de yaşayan İlknur Özdemir (34), engelli oğlunu rehabilitasyon merkezine götürdüğü için işinden atıldı.

Küçükçekmece'de yaşayan İlknur Özdemir (34), engelli oğlunu rehabilitasyon merkezine götürdüğü için işinden atıldı. 2 ay önce oğlu hayatını kaybetti; evlat acısı yaşadı. Yine de pes etmedi, Küçükçekmece Belediyesi'nin Hünerli Eller Çarşısı ile hayata tutundu. Şimdi kokulu taş, sabun yaparak aile bütçesine katkı sağlıyor. Kendi deyimiyle ekmeğini taştan çıkarıyor.

İlknur Özdemir'in zorlu mücadelesi hamileliğinde başladı. İlknur Özdemir'in hamileliğinde oğlunun kafa ölçüsü diğer bebeklerden büyüktü. Doktorlar Hidrosefali' den şüphelendi. Ancak hekimler babası erken doğan iri bir bebek olduğu için genetik dedi; müdahale etmedi. Erken doğum sonrası hastanelerde yoğun bakım odalarında geçen 2,5 yıl sonunda İlknur Özdemir uğruna her türlü mücadele verdiği bebeği Furkan'ı kaybetti.

"Normal çocuğu olan anneler bunu anlayamaz"

Evladı doğduğu andan itibaren büyük bir azimle mücadele verdiğini belirten İlknur Özdemir, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "36 haftalık erken doğum yaptım. 3 aylık oldu göz teması kuramadı. Yine yapılan tüm testler normaldi, sadece tomografide küçük bir leke vardı. 4 aylıkken fizik tedavi başladı. Bu süreçte mücadelemiz devam etti. Bir sürü hekime götürdük, çok yol kat ettik. Kafa ağırlığı çok olduğu için ayaklarının üzerinde duramıyordu, basmaya başlamıştı. Normal çocuğu olan anneler bunu fark edemiyor. Ben ilk evladımda fark edemedim. Evladım hiç ayaklarının üzerine basamadı. Yeni aldığım hiç giymediği ayakkabılar elimde kaldı. Doğum günü için taş hazırladım. Mevlüt kitabını hazırladım. Çıkardığı her ses bize neşe oldu. Yaptığı her hareket bize neşe oldu. En büyük acılardan bir tanesi, Allah hiç kimseyi evladıyla imtihan etmesin. Özel bir çocuk bana ihtiyacı olan bir çocuk. Susadım diyemiyor. Ağlayınca anlıyorsun ne istediğini. Evde çok mutluydu, dışarı çıkınca bakışlardan çok rahatsız oluyordu. Biz onu engelli olarak görmüyorduk. Ben onun sıkıntılarını onunla yaşıt kuzeni büyüdükçe anladım. O yürüyordu, Furkan' ım yürüyemiyordu. O zaman anladım ki bir sıkıntısı var. O zaman daha çok mücadele etmeliyiz dedik"

"Huzur dolu bir şekilde uyuyordu, tüm sıkıntısı gitmişti"

Hiçbir sıkıntı yokken bir anda evladını kaybettiğini söyleyen İlknur Özdemir o anları göz yaşları içinde aktardı: "Evladımın bir anda solunumu durdu, hemen hastaneye kaldırdım. İçeri girdiğimde Furkan'a kalp masajı yapıldığını gördüm. Yoğun bakımda iki kez kalbi durdu. Hep onu kucağıma alıp eve gideceğim umuduyla o yoğun bakıma girdim. Ama olmadı, bu sefer olmadı. Saat 2'de arandım. Anladım bir şeylerin ters gittiğini. Gittiğimde oğlumun yanına girdim, yüzündeki bütün ızdırabı gitmişti, o kadar güzel uyuyordu ki orada. Sonra arkada bir oğlum daha var dedim, annem, eşim var dedim. Onlar için güçlü olmaya çalışıyorum."

"Bir saat için beni işten attılar, tazminatımı ödemediler"

İlknur Özdemir bir saat izin aldığı için kendisini işten attıklarını belirtti tazminaatını da alamayan Özdemir onlar benim değil çocuklarımın hakkıydı diye konuştu: "Aile hekimliğinde tıbbi sekreter olarak görev yapıyordum. Bir buçuk yıl hiç sorun olmadı. 3 buçukta kurumumdan ayrılıyordum, hekimimi 4'te fizik tedaviye götürüyordum. Sonra yeni bir hekim arkadaş işe başladı, benim bu şekilde çalışmamı kabul etmedi. Bir saat izin vermemek için beni işten çıkardılar. İki hekimim tazminaatımı ödedi, diğer iki hekimim hakkımı ödemedi. Ben bunu benim hakkım olarak görmüyorum. Bu benim evlatlarımın hakkıydı. Yargı sürecimiz başladı, takip ediyorum. Bunlar beni hiç yıldırmadı. Allah'a havale ediyorum onları."

"Ekmeğimi taştan çıkarıyorum"

Küçükçekmece Belediye Başkanı'na böyle bir projeye imza attıkları için teşekkür eden İlknur Özdemir, Küçükçekmece Belediyesi Hünerli Eller Çarşısı ile tanışmasını ise şu sözlerle anlattı: "Ben kokulu taş yapıyorum. Taştan ekmeğini çıkarır derler ya ben de kendimi öyle görüyorum. Oğlumu kaybedeli 20 gün olmuştu. Beni buradan çağırdılar, kafamı dağıtırım diye başladım. İyi ki buraya gelmişim. Benim için çok iyi oldu. Güzel bir başlangıç oldu."

Küçükçekmece Hünerli Eller Çarşısı'na kavuştu

Sosyal belediyecilik faaliyetlerine aralıksız devam eden Küçükçekmece Belediyesi, 'Hünerli Eller Çarşısı' ile kadınlara, kendi yaptıkları el emeği göz nuru ürünlerini satma imkanı sunuyor. Burada kadınlar, hem aile bütçesine destek oluyor hem de verdikleri emeğin karşılığını alıyor. Küçükçekmeceli kadınlara umut dünyasının kapılarını açan Hünerli Eller Çarşısı'nda toplamda 24 dükkan yer alıyor. Her biri 4 metrekare olan dükkanlarda kadınlar,belirlenen takvim aralığında; ahşap boyama, takı tasarım, ebru, keçe işi, resim, cam süsleme, çini, mefruşat, çeyiz ürünleri, taş sanatı,kokulu mum- sabun, Alüminyum folyo,amigurumi (örgü oyuncak)ve daha birçok kategoride emek verdikleri ürünleri satabilmenin mutluluğunu yaşıyor. Her biri farklı tarzda ve içerikte hazırlanan dükkanlardan 4 tanesi ihtiyaç sahibi engelli aileler için tahsis edildi. - İSTANBUL

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title