Haberler
İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes antlaşması yürürlüğe girdi

Ateşkes başladı! Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes antlaşmasının detayları belli oldu

Tarihi antlaşmanın detayları belli oldu! Gündem yaratacak "gizli madde" iddiası

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

Merkel anılarını yazdı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a uzun bir bölüm ayırdı

Merkel anılarını yazdı! Tahtlar için çok konuşulacak ifadeler

Evine, Eşekle Su Taşıyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

17 Ağustos 1999’daki Gölcük depreminin ardından Kastamonu’ya yerleşen bir kişi, kendi imkanlarıyla yaptırdığı evinde su sıkıntısı çektiğini söyledi.

17 Ağustos 1999'daki Gölcük depreminin ardından Kastamonu'ya yerleşen bir kişi, kendi imkanlarıyla yaptırdığı evinde su sıkıntısı çektiğini söyledi. Bedensel engelli vatandaş, içme suyu ihtiyacını her gün 500 metreden eşekle taşıyarak gideriyor.

Kastamonu'nun Cide ilçesine bağlı Alayüz köyünde ikamet eden bedensel engelli, aynı zamanda depremzede Mehmet Ali Cesur, 1999 Gölcük depreminin ardından köyüne gelerek babasının tarlasına kendi imkanlarıyla tek katlı ev yaptırdı. Bu evde, 90 yaşındaki hasta annesi ve üç kızıyla birlikte yaşamaya başlayan Cesur, zamanla su sıkıntısı çekmeye başladı. Evine içme suyu getirebilmek için 3 yıldır mücadele veren Mehmet Ali Cesur, Cide Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından 9 bin 850 TL ödenek ayrılmasına rağmen üç yıldır evine su gelmesini bekliyor. Bedensel engelli olan Mehmet Ali Cesur, su ihtiyacını ise, 500 metre uzaklıktaki komşularının kapısının önünden eşekle su taşıyarak gideriyor. Cesur, tek ihtiyacının su olduğunu belirterek, yetkililerden yardım istedi.

"EVİME GELEN SU İLE ANCAK TUVALETLERİ YIKAYABİLİYORUM"

Kocaeli'nde ikamet ederken 1999 yılında yaşanan Gölcük depreminin ardından Cide'ye bağlı Alayüz köyünde babasının tarlasına kendi imkanlarıyla tek katlı ev yaptırdığını belirten Cesur, "Depremden sonra köyümde yaşamaya başladım. Fakat bu evde, benim içme suyu ihtiyacım bulunuyor. Şu anda musluklardan mevcut akan suyu kesinlikle içme suyu olarak kullanamıyoruz. Bu yüzden şebeke suyundan içme suyu almak istedim. Bunun için yaklaşık 3 yıl önce Cide Kaymakamlığına müracaatta bulundum. Dilekçem üzerine Özel İdare'den bilirkişiler geldi köyümüze ve inceleme yaptı. Beni de, Özel İdare ekipleri eşekle su taşırken gördüler. Bunun üzerine Özel İdare ekipleri, içme suyuna ihtiyacım olduğunu tespit ettiler ve rapor tuttular. Şu anda eve gelen su, kuyudan gelen sudur. Bu suyu kesinlikle ne duşta, ne bulaşıkta ne de içme suyu olarak kullanamıyoruz. Yalnız tuvaletleri yıkamak ve evdeki temizliği yapmak için kullanabiliyoruz" dedi.

"CİDE SYDV'DEN 9 BİN 850 TL ÖDENEK AYRILDI"

İçme suyu ile ilgili iki yıllık bir mücadelemin ardından 2014 yılının Aralık ayında Cide Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından 9 bin 850 TL'lik vakıf bütçesinden ödenek ayrıldığını açıklayan Mehmet Ali Cesur, "Bu ödeneğe rağmen 1 yıldır hala yine evime temiz su gelmedi, ben susuzluk çekiyorum. Ben, evime su istiyorum" diye konuştu.

"EVİME SUYU EŞEKLE TAŞIYORUM"

İçme suyu ihtiyacını, eşekle 500 metre uzaklıktaki köy içerisinden Rasim Işık denilen vatandaşın evinin önünden ve köy muhtarının kapısının önünden aldığını anlatan Cesur, "Bu suyu eşekle, 500 metre uzaklıktan evime götürüyorum. Köylülerin kapısının önünden evime eşekle su taşıyorum. Su ihtiyacımızı bu şekilde karşılamaya çalışıyorum. Kışın bu suyu getirmek daha da zor oluyor benim için. Ben, bir an önce yetkililerden suyumun yapılmasını istiyorum" şeklinde konuştu.

Evinde akan suyun içme suyu olmadığını, içme suyunu binek hayvanıyla köy içerisinden aldığını söyleyen Cesur, "Bu su ile yalnızca evdeki temizliği ve tuvaletleri yıkayabiliyoruz. Bu suyu başka hiçbir şeye kullanamıyoruz. Suyum, kış ayında akıyor ama yaz ayında, kesinlikle 6-7 ay boyunca kesiliyor" ifadelerini kullandı.

"EVİME GELEN SU, KUYU SUYUDUR"

"Şu anda evime gelen su, kuyu suyudur" diyen Cesur, kuyu suyundan da su içilemediğini ifade ederek, şunları söyledi: "Kuyu suyundan su içilmiyor. Kuyudan gelen suyu, bahçede 1 tonluk tankın içerisinde depoluyorum. Oradan da hortumla evime su çekiyorum. Bu suyu da, sadece temizlik işlerinde ve tuvaletlerde kullanabiliyoruz. Kış ayı olmasına rağmen su, çok az geliyor. Burada normalde çok fazla su olması gerekiyor. Ama yosun ile veya başka yabancı maddeler yüzünden su tıkanıyor. Bu sudan kesinlikle içemiyoruz. Bu su, yazın tamamen kesiliyor. Ben, içme suyumu binek hayvanımla taşıyorum. Bu su içilmiyor, kesinlikle kullanılmıyor, gördüğünüz gibi buradan su içilir mi? 90 yaşında yanımda kalan annem, su olmadığı için ihtiyacını göremediğimizden dolayı Kocaeli'ye kızının yanına gitmek zorunda kaldı. Eve gelen su ile annemin kesinlikle ihtiyacını göremiyoruz. Bu suyun içerisinden yılan, böcek çıkıyor. Ayrıca bu suyun başına domuz geliyor. Domuz, su içmek için taşları kaldırıp suyu kirletiyor. Bu yüzden bu sudan içme şansımız yok"

"KİRLİ SU YÜZÜNDEN YOĞUN BAKIMDA YATTIM"

Evindeki sudan içmek zorunda kaldığını ve bu yüzden bir süre Cide Devlet Hastanesinde yoğun bakımda yattığını ileri süren Cesur, şöyle konuştu: "Bahçede depolanan su, 1 tonluk bidonda depolanıyor. Kaptı kaçtı olan yerden bu bidona, su geliyor. Suyu bu bidonlarda depoluyorum. Buradan evde ihtiyacımız olan yani temizlik ve tuvaletlerin yıkanmasında kullanmak için bu suyu kullanıyoruz. Kesinlikle bu su içilmiyor. Bu su sağlığa zararlı bir sudur. Çünkü geçtiğimiz yıl bu sudan içtim ve rahatsızlandım. Akşam saatlerinden sağlık ekipleri gelip beni evden aldı ve Cide Devlet Hastanesinde yoğun bakımda bir süre yattım. Rahatsızlığımın sudan kaynaklandığı yapılan tahliller sonucu belli oldu"

"ÜÇ YILDIR SU İÇİN MÜCADELE EDİYORUM"

Evinin üst tarafına 5 tonluk bir depo yapılması gerektiğini vurgulayan Cesur, şunları kaydetti: "Köyün şebeke suyundan, yeni yapılacak bu depoya su basılacak. Bunun için 400 metre hortum, 5 tonluk bir depo ve 50 metrede parmak boru yapılması gerekiyor."

Üç yıldır içme suyu için mücadele verdiğini söyleyen Cesur, bu yüzden çeşitli zamanlarda hem Cide Kaymakamlığı'na hem de BİMER şikayet hattına şikayette bulunduğunu ve henüz bir sonuç alamadığını kaydetti.

"KÖYÜMÜZÜN SUYU YETERSİZ"

Köy şebekesine gelen suyun yetersiz aktığını söyleyen Alayüz Köyü Muhtarı Nuri Erdoğan ise, "Alayüz köyünde 50 yıl önce köyümüzün kullandığı suyu, bu vatandaş kullanıyor. O zaman köyümüz, 40 haneydi şimdi köyümüz 60 haneye çıktı. Bu vatandaş, bu eski suyu tek başına kullanıyor. Yerleşim dışı alanına bu arkadaş, ev yaptı. Suyum içilmiyor diye müracaatta bulundu. Suyum pis, kesiliyor diyor. Yetersiz geliyor diyor. Köyümüzde 8 kilometre uzaklıktan su geliyor. Şu anda köyümüz 60 haneli, yaz ayında köyümüz 400-50 kişiye kadar çıkıyor. Biz, yazın gündüzleri suyu kesiyoruz. Akşam, vatandaş su gelecek diye bekliyor. Yazın bizim suyumuz da yetersiz geliyor, suyumuz kesiliyor. Engelliyim diye kendisini acındırıyor. Onun suyu var. Bu yüzden itiraz ediyoruz" ifadelerini kullandı.

"MUHTARLIK HAKKINDA SORUŞTURMA AÇTIK"

Alayüz Köyü Muhtarlığı hakkında soruşturma açtıklarını belirten Cide Kaymakamı Fatih Demir de, şöyle devam etti: "Alayüz köyünde engelli bir vatandaşımız ikamet ediyor. Bu vatandaşımıza yardımcı olmaya çalıştık. Su için köy muhtarlığı olumsuz cevap verdi. Köylerde, izinler muhtarlığa tabidir. Biz de izin vermeyince muhtarlık hakkında soruşturma açtık. Muhtarlık, köye yetersiz su geldiği gerekçesiyle izin vermiyor. Soruşturmanın tamamlanmasını bekliyoruz, soruşturma tamamlanınca sonuca göre hareket edeceğiz." - KASTAMONU

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title