Evde geçirilen zaman fırsata dönüştürülebilir
Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Rıfat Kayiş, evde kalma sürecinin yeni bağımlılıklara neden olmaması gerektiğini vurgulayarak, "Bu sürecin hep olumsuz yönüne odaklanıyoruz ancak bunu bir...
Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Rıfat Kayiş, evde kalma sürecinin yeni bağımlılıklara neden olmaması gerektiğini vurgulayarak, "Bu sürecin hep olumsuz yönüne odaklanıyoruz ancak bunu bir fırsata dönüştürebiliriz. Eski gelenek ve göreneklerimizi hatırlamak konusunda bizim için fırsat olabilir." dedi.
Kayiş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında, yaşlılar ve çocuklar başta olmak üzere birçok insanın evinde zaman geçirdiğine işaret etti.
Uyarılara rağmen yaşlıların zaman zaman dışarı çıktığını hatırlatan Kayiş, "Yaşlıların bu davranışının önüne geçmek için teknolojik imkanlardan faydalanarak onlarla iletişim kurmamız gerekir. Yaşlı insanların bu araçları kullanmada yetersizliği olabilir, bunları kullanmalarına yardımcı olacağız. Sosyal medya aracılığıyla ya da görüntülü görüşmeler yaparak iletişim kuracağız. Aynı zamanda yaşıların bu dönemde kendilerini yalnız hissetmemeleri için televizyonlarda onlara uygun programlar hazırlanırsa evde kalma süreçleri keyifli hale getirilebilir." diye konuştu.
Çocukların evde keyifli zaman geçirmesinin önemli olduğunu vurgulayan Kayiş, "Bu dönemde çocuklar da evde kalıyor. Eğitimlerine evde devam ediyorlar. Çocukların dışarı çıkmasının önüne geçmek için evde yapılan etkinlikleri çeşitlendirerek onlarla eğlenceli vakit geçirmek gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Alışkın olunmayan bir sürecin yaşandığını vurgulayan Kayiş, şöyle devam etti:
"Alkol, sigara ya da uyarıcı madde gibi bağımlılıklar, fiziksel bağımlılıklar. Çocuklar için ekran bağımlılığı, sosyal medya bağımlılığı, telefon bilgisayar karşısında geçirilen bir bağımlılık söz konusu olabilir. Alışkanlıklarımıza aykırı bir durum ortaya çıktığı için ekrana yönelme durumu var. Hem çocuklar hem de yetişkinler için bu söz konusu. Ekranla zaman geçirme alışkanlığı artacaktır. Bu durum bir yere kadar kabul edilebilir ama gün boyu yapılan bir alışkanlık haline dönüşürse problem var demektir. Bu sürecin telefon, bilgisayar gibi yeni bağımlılıklara dönüşmemesi gerekiyor. Yeni bağımlılıklara dönüşmemesi için kendi kişisel farkındalığımız önemli."
Sürecin iyi değerlendirilmesi tavsiyesinde bulunan Kayiş, bu sürecin hep olumsuz yönüne odaklanıldığını ancak bunun bir fırsata dönüştürülebileceğini vurguladı.
Eski gelenek görenekleri hatırlamanın da bu süreçte iyi bir fırsat olacağına dikkati çeken Kayiş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Özellikle yaşlı aile büyüklerimizden söz ettik. Onlar bize eski gelenek ve göreneklerimizi hatırlatıcı hikayeler anlatabilirler. Eskiden telefon, tablet, televizyon yokken nasıl zaman geçirdiklerini anlatırlar. Bu sayede hem büyüklerimiz keyifli zaman geçirir hem de biz yeni bağımlılıklardan kaçınmış oluruz. Gelenek göreneklerimizi ve eski etkinlikleri öğrenerek aile bağlarını güçlendirebiliriz."