Haberler
Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Bahçeli, Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Tartışma yaratan Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Komisyonda gerginlik! Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler salonu terk etti

CHP'li vekilin sözleri sonrası Bakan Güler salonu terk etti

Etimesgut Zırhlı Birlikler Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığı personelinin katıldığı eylemlere ilişkin 52 kişinin yargılanmasına devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığı personelinin katıldığı eylemlere ilişkin 52 kişinin yargılanmasına devam edildi.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile bazı müştekiler katıldı.

Sanık eski Albay Faruk Yaman, savunmasında isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini belirterek, FETÖ ile ne kendisinin ne de ailesinden birinin iltisakı bulunmadığını öne sürdü.

Darbeyle alakalı emir vemediğini, darbe girişimini anladığı andan itibaren bu yönde yürütülen faaliyetlerin sonlandırılması için çabaladığını ve girişimleri yavaşlattığını iddia eden Yaman, "Ben bu darbe girişiminde bilerek, isteyerek, planlayarak bulunmadım." dedi.

Şırnak'ta görev yaparken Ankara'ya atamasının gerçekleştiğini ve 18 Temmuz Pazartesi günü yeni görevini devralacağını, bu nedenle de Ankara'da bulunduğunu savunan Yaman, iddia edildiği gibi darbe girişimine iştirak etmek için buraya gelmediğini ileri sürdü.

Yaman, 15 Temmuz'da öğleye kadar evinde istirahat ettiğini, öğleden sonra da şahsi işlerini halletmek için Kızılay'a geçtiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Cuma günü öğleden sonraya kadar evden çıkmadım. Öğleden sonra şahsi işlerimle meşgulken 21.30 civarı Kara Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Merkezi'nden Albay Bilal Akyüz arayarak, terör saldırısı tehdidi olduğu için Zırhlı Birliklere gidip alarm verilmesi emri verdi ve bunun acil olduğunu söyledi. Yazılı emri gittiğimde orada alacağımı söyledi. Ayrıca Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker'in de orada görevlendirildiğini bildirdi. Daha önce de yapılan terör saldırıları ikazları nedeniyle Zırhlı Birliklere takviye maksadıyla görevlendirildiğimi düşündüm. Ancak hem Kara Kuvvetleri Komutanlığı santarali üzerinden tayin dairesine ve Genelkurmay Başkanlığı santralleri üzerinden benzer şubelere ulaşmaya çalıştım ama santralden ötesine geçemedim."

"Bir yanlışa düşmemek için taksiye binerek, Zırhlı Birliklere doğru yola çıktığını anlatan Yaman, taksi şoförü Eskişehir yolundaki kavşağı kaçırınca yol kenarında inip kışlaya doğru yürümeye başladığını belirtti.

Tesadüfen karşılaşmışlar

Yaman, bu sırada yanına yaklaşan bir aracın durduğunu, araçtaki kişinin de tümen komutanı olarak atandığını sonradan öğrendiği Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker olduğunu ifade ederek, yolu bilmediğini söyleyince şoför koltuğuna geçerek askeri bölgeye lojmanlar bölgesinden giriş yaptıklarını söyledi.

Mahkeme Başkanının Kırker'le tesadüfen mi karşılaştıklarını sorması üzerine Yaman, "Tamamen tesadüfen" karşılığını verdi.

Yaman, birliğe gelirken kışlada görev yaptığını bildiği Yarbay Fatih Çubukçu'ya cep telefonundan ulaştığını ve nöbetçi amirini bulup alarm vermesi talimatını ilettiğini bildirdi.

Kırker'le lojman bölgesinde aracı parkedip burada ütü için yanında götürdüğü askeri kıyafetini giydiğini anlatan Yaman, lojmandan kışlaya geçmek isterken bir askeri aracı durduklarını, kendilerini götürmesini gerektiğini söylemeleri üzerini araçtaki kişinin de "tamam" dediğini belirtti.

Mahkeme Başkanının "O da tesadüfen Semih İlhan mı imiş?" diye sorması üzerine de Yaman, "Evet" diyerek Binbaşı İlhan'la önceden tanışmadıklarını söyledi.

Yaman, tümen nizamiyesinden geçtikten sonra karargah binasında Kırker'in, tümen komutanının odasına geçtiğini, kendisinin de Kurmay Başkanı Albay Sıddık Çoban'a tümene bir emir gelip gelmediğini sorduğunu bildirdi. Çoban'ın da emrin geldiğini söylemesi üzerine onun bilgisiyarından çıktı olarak Kırker'e götürdüğünü anlatan Yaman, çıktıya bakamadığını ancak ilk sayfasına "sıkıyönetim" yazdığını gördüğünü öne sürdü.

Yaman, emri incileyen Kırker'in derhal tüm personele ulaşılıp, izinde olanlar dahil çağrılması talimatını verdiğini, Kurmay Başkanı Çoban'a da isterse izinli sayılabileceğini söylediğini, kendisine de "Sen kurmay başkanlığını yap" dediğini anlattı.

Burayla alakalı bir şey bilmediği için Çoban'a isterse burada durabileceğini söylediğini, odayla alakalı da devir teslim senedi hazırlayıp imzaladıklarını savunan Yaman, darbeci olsaydı bir devir teslim senedine imza atmayacağını öne sürdü.

Listede ismini bulamamış

Yaman, bir ara sıkıyönetim listesine bakma fırsatı bulduğunu, görevlendirme bölümünde Kırker'in tümen komutanı olarak atandığının yer aldığını ancak kendi isminin bulunmadığını ifade ederek, daha sonra bir emir gelebileceği düşüncesiyle beklediğini söyledi.

Kırker'in birlik komutanlarıyla toplantı yapma talimatını da Nöbetçi Amir Erdal Yetim'e söyleyerek ayarladığını dile getiren Yaman, Genelkurmay Başkanlığına ve Jandarma Genel Komutanlığına tank talebini Kırker'in ve kendisini telefonla arayan pek çok kişinin de söylediğini belirtti.

Yaman, bu talebi de Erdal Yetim'e söylediğini dile getirerek, bir süre sonra gelen Tümen Komutanı Tümgeneral Erdoğan Akyol ile Kırker'in odada görüştüğünü ve Akyol'un birlikten normal bir şekilde ayrıldığını öne sürdü.

Kursiyer teğmenlerin ise karargah bölük komutanına terör saldırısı ihtimali üzerine güvenlik gerekçesiyle verdiği talimat doğrultusunda çağrılmış olabileceğini belirten Yaman, hazırlanan iki tankın ise çıkışından da dönüşünden de haberdar olmadığını iddia etti.

Yaman, Kırker'in bir ara toplanan vatandaşları da görmek için nizamiyeye gidip geldiğini, döndüğünde hazırlanan diğer tankların da birlikten çıkmayacaklarını söylediğini savundu.

Televizyona çıkan komutanları gördükten sonra 01.30 civarında nasıl bir durumla karşı karşıya olduğunu anladığını ileri süren Yaman, bu saatten sonra odaya geçip sabaha kadar burada kaldığını söyledi.

Yaman, Kırker'in bu saatten itibaren bir talimatı olmadığını, sabaha kadar beklediğini ve gelen kişilere teslim olduğunu bildirdi.

"Vatan haini değilim" diyen Yaman, Kara Havacılık Komutanlığı'ndan gelen helikoptere mühimmat yüklenmesi talimatını da kendisinin vermediğini söyledi.

Yaman, tahliye talebinde bulundu.

Kaynak: AA / Güncel
title