Sarısülük Davasında Sanık Görüntülü Sistemle İfade Verecek
Ethem Sarısülük'ün ölümüne ilişkin davada sanık polis Ahmet Şahbaz'ın ifadesinin, Şanlıurfa'dan, sesli ve görüntülü sistemle alınmasına karar verildi.
Ethem Sarısülük'ün ölümüne ilişkin davada sanık polis memuru Ahmet Şahbaz'ın ifadesinin, görev yaptığı Şanlıurfa'dan, sesli ve görüntülü sistemle alınmasına karar verildi.
Şahbaz'ın, "meşru savunmada sınırın aşılması suretiyle adam öldürme" suçundan yargılandığı davanın ikinci celsesi Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Tutuksuz sanık Şahbaz'ın katılmadığı duruşmada, Ethem Sarısülük'ün annesi, kardeşleri ve avukatları ile sanık avukatları hazır bulundu.
Duruşmayı, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, İstanbul Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Aykut Erdoğdu ve Müslim Sarı, HDP Genel Başkanı Sebahat Tuncel, BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Mardin Milletvekili Erol Dora'nın da arasında bulunduğu milletvekilleri, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri de izledi.
Mahkeme Başkanı Afak İlleez, önceki celse kamu güvenliği nedeniyle kapalı duruşma yapılmasına karar verdiklerini hatırlatarak, bunun o celse için geçerli olduğunu söyledi ve duruşmanın açık yapılacağını ifade etti.
İlleez, sanık avukatlarının verdikleri dilekçede, Şanlıurfa'da görev yapan müvekkillerini terör örgütlerinin hedef gösterdiğini belirterek, müvekkillerinin savunmalarının sesli ve görüntülü sistemle ifadesinin alınmasını talep ettiklerini tutanağa yazdırdı.
Duruşmada daha sonra anne Sayfı Sarısülük ile kardeşler Mustafa, İkrar ve Cem Sarısülük'ün kimlik tespitleri yapıldı. Sarısülük ailesi, davaya müdahil olmak istediklerini belirtti.
-Duruşma kaydedildi
Müşteki avukatlarından Murat Yılmaz'ın sorusu üzerine Mahkeme Başkanı İlleez, duruşmada ses ve görüntülerin kaydedildiğini bildirdi.
Avukat Yılmaz söz alarak, ilk celse kolluğun provokasyonuyla karşı karşıya kaldıklarını savunarak, olaylar nedeniyle bu celse salonda jandarmanın görev yaptığına işaret etti.
Salonda kimin güvenliği sağladığının önemi olmadığını, taleplerinin mahkeme, müştekiler, avukatlar ve tanıklar üzerinde baskı kurulmaması olduğunu anlatan Yılmaz, ancak jandarmanın uygulamalarının, "geçen duruşmayı aratacak hale geldiğini" öne sürdü.
Yılmaz, mahkemenin tensipte, sanığın duruşmaya gelmemesi halinde hakkında yakalama kararı çıkartılacağını karar altına aldığını belirterek, "Şanlıurfa'ya tayini yeni değil, Ağustos'ta tayin edildi. 5 yılın üzerinde olan cezalarda yüz yüzelik ilkesi gereği sanığın duruşmada bulunması gerekiyor. 'Adam öldürme' gibi bir suçtan yargılanan sanığın ifadesinin bu şekilde alınması CMK'nın 182. ve 196. maddelerine aykırı. Sanığın bu mahkemede, yüz yüze dinlenmesini istiyoruz. Ayrıca geçen celse geldiğine göre tensipteki ara kararların geçerli olduğunu belirttiğinize göre hakkında yakalama kararı verilmesini talep ediyoruz. İddianame de okunmadı. Usulü eksik var" diye konuştu.
Avukat Kazım Bayraktar da ilk celse yaşananları anlattıktan sonra, "Provokasyon, mahkeme heyetinin inisiyatifi altında hazırlanmıştır" dedi.
-Tutuklama talebi reddedildi, savunmanın sesli ve görüntülü alınması kararlaştırıldı
Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Mustafa Şahin, sanığın ifadesinin sesli ve görüntülü sistemle alınmasına ilişkin yasal bir engel olmadığını ifade ederek, bu konudaki takdiri mahkemeye bıraktı.
Daha önce tutuklamaya sevk edilen ancak serbest bırakılan sanığın delil karartma ve kaçma şüphesinin bulunmadığını kaydeden Şahin, tutuklama talebinin reddini istedi.
Şahin'e, görüşünü tutanağa yazdırdığı sırada, Sarısülük ailesinin bazı fertleri tepki gösterdi.
Mahkeme heyeti baş başa müzakerenin ardından, sanığın daha önce duruşmaya geldiği, duruşmanın başlamamış olması nedeniyle savunmasını yapmadığı ve Şanlıurfa'da bulunduğu göz önüne alındığında, kaçma ihtimalinin bulunmadığı, delil karartması söz konusu olmadığı gerekçesiyle, sanık vekillerinin mazeretlerinin kabulüyle tutuklamaya ilişkin talebin reddine karar verildi.
Şahbaz'ın sesli ve görüntülü sistemle dinlenmesi kararı üzerine avukat Murat Kemal Gündüz, "Sanığı görüntüden tanıyabilir misiniz? Buraya perukla, bıyıkla geldi" dedi.
Tekrar söz alan avukat Yılmaz ise savcının talebi ve mahkemenin ara kararı dikkate alındığında nereye varılmak istendiğinin anlaşıldığını savundu. "Mahkemenizin bütün uygulamaları gerçekten özgürlükçü olsaydı, kararı anlardım" ifadesini kullanan Yılmaz, mahkeme heyetinin dosyadan çekilmesini talep etti.
Sanık avukatları da "mahkemenin baskı altına alınmadığı, adil ve tarafsız bir yargılama yürütülmesini talep ediyoruz. Müvekkilimiz mahkeme huzuruna gelmiş, ağır ceza mahkemesi huzurunda fiili saldırıya uğramıştır. Olayın meşru müdafaa sırasında olduğu tespit edilmiştir. Dışarıdan yapılan ısmarlama raporları kabul etmiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Mahkeme heyeti, ara kararında, adil yargılama konusunda tereddüt söz konusu olmadığı gerekçesiyle, çekilme talebini reddederek, duruşmayı 2 Aralık 2013 saat 10.00'a erteledi.
- Ankara