Eskişehir Baro Başkanı Öztekin 3 Yıl Hapis İstemiyle Yargılanıyor
Eskişehir Baro Başkanı Öztekin 3 yıl hapis istemiyle yargılanıyor Eskişehir Baro Başkanı Rıza Öztekin ile avukat Tuğba Aksoy, Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmayı engellemek suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.
Eskişehir Baro Başkanı Öztekin 3 yıl hapis istemiyle yargılanıyor
Eskişehir Baro Başkanı Rıza Öztekin ile avukat Tuğba Aksoy, Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmayı engellemek suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Baro Başkanı Öztekin'e destek için gelen Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "Burada avukatlık mesleği, barolar yargılanıyor" dedi.
4 Aralık 2012 tarihinde Eskişehir 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde meydana geldi. İddiaya göre avukat Tuğba Aksoy, duruşmanın karar aşamasında ayağa kalkmadan elini yüzüne dayayarak ve sırtı mahkeme kürsüsüne yarı dönük vaziyette oturup savunma yapmak isteyince duruşma hakimi Mualla Dündar Uysal tarafından uyarıldı. Mahkeme hakimi Uysal, kararı açıklarken avukat Aksoy'un ayağa kalkmamasını da zapta geçirdi.
Duruşma sonrası avukat Tuğba Aksoy, durumu Eskişehir Barosu Başkanı Rıza Öztekin'e anlattı. Rıza Öztekin ve Tuğba Aksoy ve bir grup avukat 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi salonuna gitti. Salonda oturup başka bir duruşmanın bitmesini bekleyen Öztekin, duruşma bittiğinde elindeki avukat Tuğba Aksoy ile ilgili zapta geçirilen kağıdı hakim Mualla Dündar Uysal'a doğru sallayıp 'Siz hiçbir avukatı ayağa kaldıramazsınız. Bundan sonra hiçbir avukat duruşmalarda ayağa kalkmayacak' diye bağırdı. İddialara göre Baro Başkanı Öztekin 33 dakika süreyle salonda kaldı, diğer duruşmaların yapılmasını engelledi, mahkeme katibi hamile olan Ayfer Yavuz fenalık geçirip salondan dışarı çıkartıldı.
Baro Başkanı Rıza Öztekin ile avukat Tuğba Aksoy hakkında Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kamu kurumu faaliyetine engel olmak' suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Davanın ilk duruşması bugün yapıldı. Rıza Öztekin'e destek için Türkiye barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile 30 ilin baro başkanı duruşmaya geldi. Rıza Öztekin ile Tuğba Aksoy'un avukatlığını Eskişehir Barosu'ndan 50 avukat üstlendi.
Eskişehir Barosu Başkanı Rıza Öztekin suçlamaları kabul etmeyerek, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Bizim duruşma salonunda bulunma sebebimiz avukatlık mesleğinin verdiği yetkidir. İddia edildiği gibi duruşmaları engellemiş değiliz. Baro başkanı sıfatı ile oraya sorunu çözmek amacıyla gitmiştim" diye konuştu.
Avukat Tuğba Aksoy da kendisinin duruşmayı engellemediği ifade ederek suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Emekli hakim Mualla Dündar Uysal da davayı kendisinin açmadığını, olaydan sonra emekliye ayrıldığını avukatlık mesleğini yapmak için Eskişehir Barosu'na başvurduğunu ancak baronun başvurusunu kabul etmemesi nedeniyle Bilecik Barosu'ndan avukat olarak görev yapmaya başladığını söyledi.
FEYZİOĞLU: EĞİLİP, BÜKÜLMEYİZ
Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkeme heyeti olayla ilgili tanıkların dinlenmesi amacıyla duruşmayı 15 Nisan 2015 tarihine erteledi. Duruşma sonrası TBB Başkanı Metin Feyzioğlu adliye önünde gazetecilere davayla ilgili açıklamada bulundu. Avukatların kimsenin önünde eğilip bükülmeyeceğini söyleyen Feyzioğlu şöyle konuştu:
"Bugün burada aslında avukatlık mesleği yargılanıyor, barolar yargılanıyor. Olay gayet basittir. Bir duruşma sırasında avukatı ezmeye yönelik bir davranışta bulunulmuş. Hukuksuz bir tutanak tutulmuştur. Kanun gayet açıktır. Böyle durumlarda baro başkanı meslektaşlarını korur. Yapılan gayet açıktır. Baro başkanımız olay sonrası duruşma salonuna gitmiştir ve görülmekte olan duruşma bitip bir başka duruşma başlamadan önce gayet kısa ve nazik bir açıklama yaparak hakimin yaptığı yanlışı dile getirmiştir.
Olay bizi şu açıdan üzmüştür. Burada hakimliği içine sindirememiş bir anlayışla avukatlık çarpışmaktadır. Ancak hakimliği içine sindirememiş anlayışla avukatlığın çarpışması aslında avukatın savunduğu vatandaşı içine sindirememek, vatandaşlı statüsünü anlamayanların yarattığı bir olaydır. Bu davanın hiç açılmamış olması, gerekli izinlerin hiç verilmemiş olması gerekirdi. İçeride anladık ki zamanın HSYK'sı başkan üzerinden tüm Türkiye'deki avukatlara ve vatandaşlarımıza bir ders vermek istemiş. Yani bir burnu sürtünsün demiş. Nitekim hemen arkasından HSYK'nın o zaman yayınladığı bir bildiri vardı. Aslında avukatlar duruşma salonlarından geri geri çıkmalıdırlar şeklinde bir bildiridir. Biz avukatlar geri geri çıkmayız, eğilip, bükülmeyiz. Bizim cüppelerimizin önünde düğme, ilik olmamasının sebebi de biz milletimiz ve adalet dışında kimsenin önünde boğun eğmeyiz. Bu da herkes tarafından bir kez daha biline."