Eski Yüksek Yargı Üyesine Tahliye
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, sanık eski Danıştay Üyesi Bülent Kılınç, ikinci kez hakim karşısına çıktı.
Duruşmaya, Kılınç ile yakınları ve avukatı Hüseyin Aygün katıldı.
Duruşmada, sanık hakkında ifade veren eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile eski Danıştay üyeleri Vahit Bektaş ve Hamza Eyidemir tanık olarak dinlendi.
Vahit Bektaş, Kılınç'ın yapıyla ilgisine ilişkin somut bir şey bilmediğini savundu. Sanığın örgüt üyesi olduğuna dair savcılıkta verdiği ifade hatırlatılan Bektaş, önceki ifadelerini düzeltti. Bektaş, ifadesi sırasında örgüt mensuplarının isimlerini saydığını, bu sırada Kılınç'ın adının yanlış geçirilmiş olabileceğini söyledi. Tanık Vahit Bektaş, sanık Bülent Kılınç'ın, bazı konuşmalar sırasında cemaat lafı açıldığında, yapı aleyhinde sözler söylediğini de belirtti.
Tanık olarak dinlenen Birol Erdem de 2011'de dönemin Cumhurbaşkanı tarafından Danıştay üyeliğine atanan Kılınç'ın isminin de o dönemde "yapıya yakın isimler" arasında konuşulduğunu ifade etti.
Danıştay üyesi seçildikten sonra da örgüt mensubu yargı mensuplarıyla hareket ettiği kanaatinin kendisine iletildiğini anlatan Erdem, "Bülent Kılınç hakkında gıyabında malumatım oldu. Kendisiyle ilgili özel bir bilgim yok." dedi.
Tanık Hamza Eyidemir, Kılınç idareden Cumhurbaşkanı tarafından Danıştay üyeliğine seçildiğinde, "cemaatçiler seçildi" denildiğini aktardı. Eyidemir, bu nedenle Kılınç'ı da yapı mensubu olarak bildiğini kaydetti.
Tanıkların dinlenilmesinin ardından söz verilen sanık Bülent Kılınç tahliyesini talep etti.
Sanık Avukatı Hüseyin Aygün de tanık beyanlarında ve gelen belgelerde müvekkilinin aleyhinde tek bir somut veri bulunmadığını söyledi.
Aygün, tanık olarak dinlenen Vahit Bektaş'ın, "cemaatin lafı açıldığında aleyhe konuşurdu" şeklindeki beyanının dikkate alınmasını istedi.
ByLock yazışmalarında geçen "B.Kılınç"
Örgüt mensuplarının ByLock yazışmalarında geçen "B.Kılınç" kısaltmasının müvekkiline ait olmadığını ileri süren Aygün, incelendiğinde yazışmalarda sıkça geçen bu ismin FETÖ üyeliğinden hapis cezası alan eski Anayasa Mahkemesi Raportörü Bahadır Kılınç olduğunun görüleceğini belirtti.
Avukat Aygün, FETÖ üyeliğinden 10 yıl hapis cezası alan Bahadır Kılınç'ın, yoğun ByLock kullanıcısı olduğunun tespit edildiğini de kaydetti.
Hakkında ByLock kullanıcısı olduğuna dair bir iddia da bulunmayan müvekkilinin 23 aydır tutuklu bulunduğunu belirterek, tahliyesine karar verilmesini istedi.
Verilen aranın ardından toplanan mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Sanığa yurt dışına çıkış yasağı ve en yakın kolluk birimine haftada bir imza verme şartı getirildi.
Sanık ile aynı tarihlerde yurt dışına çıktıkları tespit edilen sivil imamların gittikleri ülkelerin tespiti için gerekli yerlere yazı yazılmasına da karar verilerek duruşma ertelendi.
Sanık hakkındaki iddianame
İddianamede, sanığın örgüt içinde yer aldığı, örgütün sivil imamları ile irtibatının bulunduğu, böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, örgüt stratejisi doğrultusunda sıkı bir disiplinle hareket ettiği öne sürülmüştü. Kılınç, önceki duruşmada hakkındaki suçlamaları reddetmişti.
Düzce Valiliğinden merkeze çekilmesinin ardından 2010'da 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Danıştay üyeliğine seçilen Kılınç, su altı dalışı, su altı fotoğrafçılığı federasyonlarında görev yaptığını, bu merakı nedeniyle deniz ve tatlı su altı fotoğraf çalışması yapmak üzere Türkiye'de ve yurt dışında çok sayıda geziye katıldığını belirtmişti.
Örgütün sivil imamları ve diğer bazı örgüt mensupları ile çeşitli tarihlerde aynı günlerde yurt dışına çıktığı ve yurda giriş yaptığı yönündeki iddiaları da yanıtlayan sanık Bülent Kılınç, "Sivil imamlarla üç kez aynı gün yurt dışına çıkış yaptığım iddia ediliyor. Bu kişilerin yurt dışına giriş çıkışları ile benim giriş çıkışlarım arasında 3, 6, 12 saat gibi farklar olduğu görülecektir." savunmasını yapmıştı.