Eski Yüksek Yargı Üyeleri Hakim Karşısında
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Danıştay Üyesi Fatih Cihangir hakim karşısına çıktı.
Sanık Cihangir, yakınları ve avukatının katıldığı duruşmada, sanık hakkındaki iddianamenin özeti okundu.
İddianamede, sanığın örgüt içinde yer aldığı, örgüt talimatıyla Danıştay üyesi seçildiği, üye seçildikten sonra da örgütün gizli toplantılarına katıldığı, sivil imamlarla bir araya geldiği belirtildi.
Cihangir, gözaltı ve tutukluluk sürecinde özel soruşturma usullerine uyulmadığını, hakkında somut bir delil bulunmadan, suçüstü hükümleri uygulanarak gözaltına alındığını, somut hiçbir bilgi, belge gösterilmeden tutuklandığını iddia etti.
Tutukluluğun devamı kararlarında da somut gerekçe gösterilmediğini, soruşturmanın gizliliği gerekçesiyle avukatına dosyanın gösterilmediğini savunan Cihangir, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Örgüt talimatıyla üye seçildiği iddiasını kabul etmeyen Fatih Cihangir, üye seçilmek için yeterli kriterleri taşıdığını, 2011'de Yargıtay ve Danıştaya toplu yapılan seçimde değil, daha sonra üç kişi olarak Danıştay üyesi seçildiğini anlattı.
Danıştaya üye seçilmesinde akrabası Avukat Mehmet Cangir'in o dönemdeki HSYK üyesi Rasim Aytin'e ismini bildirmesinin etkili olduğunu düşündüğünü söyleyen Cihangir, Mehmet Cangir'in tanık olarak dinlenmesini istedi.
Aleyhindeki tanık beyanlarını kabul etmeyen sanık Cihangir, itirafçıların muğlak, duyuma dayalı, somut veri içermeyen beyanlarının delil olarak kabul edilemeyeceğini öne sürdü.
Cihangir, sivil imamlarla aynı yerde baz çakışması tespit edildiği, bunun imamlarla bir araya geldiğinin göstergesi olduğu yönündeki iddiayı da reddetti.
Bu kişileri tanımadığını öne süren Cihangir, ortak baz sinyallerinin lojman bölgesi, Danıştay ve servis güzergahındaki Bilkent Kavşağı'ndan alındığını, sivil imamlar ve kendisinden alınan sinyallerin farklı zamanlara ait olduğunu ileri sürdü.
Görevi süresince tarafsızlığını yitirmediğini, demokratik anayasal düzene her zaman sadık kaldığını savunan Cihangir, 21 aydır tutuklu olduğunu, kaçma şüphesinin bulunmadığını, hakkında somut delil olmadığını, ruhsal sorunlar yaşadığını öne sürerek tahliyesini istedi.
Duruşmada daha sonra, mahkemeye gelen bilgi ve belgeler okundu. Buna göre, sanığın ByLcok kaydının bulunmadığı, örgüt mensuplarının ByLock yazışmalarında adının geçmediği, Bank Asya'da hesabının olmadığı belirtildi.
Sanığın tanık dinletme talebinin heyet tarafından kabul edilmesi üzerine, salon dışında bekleyen Mehmet Cangir, tanık olarak dinlendi.
Babasının amcasının oğlu Fatih Cihangir'i çocukluğundan beri tanıdığını belirten Cangir, Yargıtay ve Danıştaya yeni üyeler seçileceğini basından duyduktan sonra meslektaşı ve yakın arkadaşı Rasim Aytin'e Cihangir'in ismini Danıştaya üye seçilmesi talebiyle verdiğini anlattı.
Bunun etkili olup olmadığını nereden bildiği sorulan Cangir, "Aytin'i İstanbul'daki avukatlık sürecinden tanıyorum, yakın arkadaşımdır. Cihangir Danıştaya seçildikten sonra kendisine teşekkür ettim. Başka bir bilgim yok." dedi.
Verilen aranın ardından toplanan mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Sanık hakkında ifade veren eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, Ankara İdare Mahkemesi Başkanı Abdullah Şahin ve sivil imam Nesip Yılmaz'ın tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 13 Ağustos'a bırakılması kararlaştırıldı.