Eski Yüksek Yargı Üyeleri Hakim Karşısında

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, önceki celse suçlamaları reddeden eski Yargıtay üyesi sanık Mustafa Simavlı yeniden hakim karşısına çıktı. Simavlı, duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Duruşmada, eski HSYK üyesi İbrahim Okur ve eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ile eski Yargıtay üyesi Günal Akyol tanık olarak dinlendi.

Okur, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılırken, diğer tanıklar salonda hazır bulundu.

İbrahim Okur, sanığın örgüt faaliyetlerine ilişkin bilgisinin olmadığını ancak seçilme sürecini bildiğini belirtti.

Anayasa referandumundan sonra 2010'da oluşan yeni HSYK tarafından Yargıtay ve Danıştay üyelikleri için 2011'de seçim yapıldığını anlatan Okur, bu kapsamda cemaat mensubu olduğunu düşündüğü eski HSYK Genel Sekreteri Mehmet Kaya'nın evinde diğer cemaat mensubu kurul üyelerinin de bulunduğu toplantıya katıldığını söyledi.

Bu toplantıda cemaat mensubu kurul üyelerince seçim için getirilen isimleri değerlendirdiklerini ifade eden Okur, sanığın bu kişilerce seçilmesi istenen isimler arasında yer aldığını bildirdi.

Okur, sanığı ilerleyen süreçte cemaat mensubu Yargıtay üyelerinin aşırı etkinliğini kırmak için düzenledikleri ve cemaatçi olmayan üyeleri bir araya getirdikleri toplantıya çağırmadıklarını anlattı.

Eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ise sanığı Yargıtay üyesi seçilinceye kadar tanımadığını, Yargıtaya cemaat mensubu kurul üyelerinin talebiyle seçildiğini söyledi. Erdem, sanığı cemaatçi olmayan Yargıtay üyelerini bir araya getirdikleri toplantıya davet etmediklerini kaydetti.

Eski Yargıtay üyesi Günal Akyol da sanığı 2008'de tanıdığını söyledi.

İzmir'e 2007'de atandığını, burada Birol Çengi ve Mehmet Sait Demiröz ile sohbet toplantılarına katıldığını anlatan Akyol, sanık Simavlı'nın da İzmir'e geldiği 2008'den itibaren aynı grupta yer aldığını bildirdi.

Bu grubun sorumlusunun Demiröz ve Simavlı olduğunu belirten Akyol, toplantıların Demiröz, Simavlı ve Çengi'nin evlerinde yapıldığını, toplantılarda himmet de verildiğini söyledi.

Akyol, soru üzerine etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemesinin, cezaevi koşullarıyla ilgisinin bulunmadığını ifade etti. Akyol, "Zaten 17-25 Aralık sürecinden sonra bu yapıyla hiçbir bağlantım kalmadı. Yapının 17-25 Aralık sürecinden sonra terörize bir yapıya dönüştüğüne inandığım için gerçeklerin ortaya çıkması için ifade verdim." dedi.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına, duruşmanın 11 Temmuz'a bırakılmasına karar verildiğini açıkladı.