Eski Yargıtay üyelerinin Yüce Divan'da yargılandıkları davada mütalaa açıklandı
Eski Yargıtay 14. Ceza Dairesi üyeleri Necati Meran, Mehmet Ali Demirezici, Esabil Saylak ve Kenan Karabeyeser'in Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi'nde yargılandığı davada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıkların "zincirleme şekilde görevi...
Eski Yargıtay 14. Ceza Dairesi üyeleri Necati Meran, Mehmet Ali Demirezici, Esabil Saylak ve Kenan Karabeyeser'in Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi'nde yargılandığı davada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıkların "zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma" suçundan ayrı ayrı cezalandırılmalarını talep etti.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu'ndaki duruşmada, başka suçtan tutuklu sanıklar Meran, Saylak ve Karabeyeser ile bulundukları cezaevinden video konferans bağlantısı kuruldu, sanık Demirezici ile müştekiler ve avukatlar salonda hazır bulundu.
Duruşmaya başkanlık eden Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, esasa ilişkin mütalaasını sunması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'e söz verdi.
Sanıkların yetkilerini Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) amaçları doğrultusunda kullandıklarını ifade eden başsavcılık, dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanı Hüseyin Kurtoğlu'nun generalliğe terfisini engellemek amacıyla örgüt tarafından kendilerine verilen talimatları uyguladıkları gerekçesiyle sanıklar hakkında "zincirleme biçimde görevi kötüye kullanma" suçundan 3 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep etti.
Esas hakkında mütalaaya karşı beyanı sorulan sanıklardan Kenan Karabeyeser, görevi kötüye kullanma suçunun şartlarının oluşmadığını iddia etti.
Yargılamaya konu kararının hukuka uygun olduğunu öne süren Karabeyeser, "Söz konusu fiil, yargısal takdirdir ve yargılamaya konu edilmez. Kimsenin tesiri etkisi altında kalmaksızın, kimseden talimat almaksızın, hukuka ve vicdani kanaatime göre oy kullandım. Herhangi bir örgüt adına karar vermedim, suçlamaları kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.
Sanıklardan Necati Meram da görevi kötüye kullanma suçunu kabul etmedi. Verdikleri mahkumiyet kararının ne FETÖ ne de başka bir örgütle ilgisinin bulunduğunu öne süren Meram, katılanların dava konusu karardan dolayı rütbe alamadıklarına ilişkin herhangi bir bilgi de bulunmadığını savundu.
Mütalaanın zan ve soyut düşüncelere dayandığını iddia eden Meram, beraat istedi.
Sanık Mehmet Ali Demirezici, mütalaaya katılmadığını belirtip beraat talebinde bulundu. Sanık Esabil Saylak ise mütalaaya karşı savunma için ek süre istedi.
Beyanların ardından ara kararı açıklayan heyet, Saylak'a savunma için ek süre verip duruşmayı 10 Ocak 2022'ye erteledi.
Hüseyin Kurtoğlu davası
Silivri Cezaevi'nde bulunan bir tutukluya babasının ölümü üzerine verilen izni kullandırmadıkları gerekçesiyle o dönem Kurmay Albay olan Hüseyin Kurtoğlu ile görevi sırasında birlikte çalıştığı 5 personel hakkında 2011'de dava açılmıştı.
Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi "kamu görevinin sağladığı nüfuzu kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan sanıkları mahkum etmiş, sanıkların o dönem üyesi oldukları Yargıtay 14. Ceza Dairesi de kararı onamıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca eski yüksek yargı mensupları hakkında hazırlanan fezlekelerde Hüseyin Kurtoğlu davası, FETÖ'nün kumpas davaları arasında gösterilmişti.
Fezlekelerde, FETÖ mensuplarının, Adana Jandarma Bölge Komutanlığı döneminde MİT tırlarını durduran ve 2019'da "FETÖ üyeliği"nden mahkum olan eski Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun generalliğe terfi etmesi için Kurtoğlu'nun terfisine engel olmak istedikleri, bu nedenle Kurtoğlu hakkında suç uydurdukları ve mahkumiyet kararı verilmesini sağladıkları kaydedilmişti.