Eski Yargıtay Üyeleri Hakim Karşısında
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen ve tutuklanan eski Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyelerinin yargılanmasına devam edildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya, sanık eski Yargıtay Üyesi Ahmet Kütük katıldı. Kütük'ün avukatının mazeret bildirmeden katılmadığı belirtilerek duruşmaya devam edildi.
Duruşmada, eski Yargıtay üyesi sanık Ahmet Kütük hakkında ifade veren eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur, eski HSYK üyeleri Kerim Tosun, Mustafa Kemal Özçelik, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem tanık olarak dinlendi. Okur, tutuklu bulunduğu cezaevinden duruşmaya bağlanırken, diğer tanıklar salonda hazır bulundu.
Yargıtay'ın tazminat davalarına bakan 4. Hukuk Dairesi üyesiyken Yargıtay 1. Hukuk Dairesinde görevlendirilen ve darbe girişiminin ardından meslekten ihraç edilerek tutuklanan Kütük, ilk duruşmadaki savunmasında hakkındaki iddiaları reddetmişti.
Tanıklar dinlendi
Ahmet Kütük ile ilgili davanın ikinci duruşmasında, ilk olarak FETÖ üyeliğinden tutuklanan, itirafçı olarak ifade verdikten sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski HSYK üyesi Kerim Tosun dinlendi.
Tosun'a, sanık Ahmet Kütük ile ilgili bildikleri soruldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifadesinde, cemaat mensubu oldukları için irtibata geçtiği kişileri bildirdiğini, hatırlayabildiklerini söylediğini belirten Tosun, "Ahmet Bey ile hiçbir irtibatım yoktu. Cemaatle ilgili toplantılarda görmedim. Ama ikili sohbetlerden ve gazetelerde çıkan haberlerden adı aklımda kalmış. Bir samimiyetim yok, ismi çağrışım yapınca söyledim. Somut bir bilgim ve irtibatım yok." dedi.
HSYK'nın Yargıtaya üye seçimi konusunda da Kütük ile bir irtibatının olmadığını savunan Tosun'a, ifadesinde "Kütük cemaatin grup sorumlusu idi" şeklindeki beyanı hatırlatıldı. Tosun, "İkili sohbetlerde duymuştum, o yüzden söyledim. Ama görmedim. 'Zannettiklerim var, somut bir bilgim yok' dedim. 'Zannettiklerini de söyle' dediler, ben de söyledim." diye konuştu.
Birol Erdem tanık olarak dinlendi
Duruşmada daha sonra FETÖ üyeliği suçlamasıyla tutuksuz yargılanan eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem tanık olarak dinlendi.
Erdem,1996'dan 2010 yılına kadar Adalet Bakanlığında tetkik hakimliğinden, personel genel müdürlüğüne kadar çeşitli görevlerde bulunduğunu, sanık Kütük'ü bu dönemlerden tanıdığını belirtti.
Sanığın cemaat mensubu olduğu konusunda kanaatinin bulunduğunu ancak yapı içindeki pozisyonunu bilmediğini savunan Erdem, sanığın yapıya mensup kurul üyeleri tarafından önerildiğini, cemaat mensubu diğer kişilerle organize hareket ederek Yargıtaydaki idari seçimleri etkilemek üzere çalıştığı bilgisini aldığını ifade etti.
Müsteşar yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde bu kişilerin tespiti ve görevden uzaklaştırılması için çalışmalar yürüttüğünü ve hazırladığı listeyi devlet büyüklerine gönderdiğini öne süren Erdem, "Bir kısmını personelcilik dönemimden tanıyordum. Bu kişilerle ilgili kanaatim vardı. Üyelik seçiminde de cemaat üyeleri tarafından ısrarla talep edilmeleri nedeniyle yapıya mensup oldukları kanaatim pekişti." diye konuştu.
Bir başka soru üzerine Erdem, 2010 Anayasa değişikliğinin ardından oluşturulan HSYK tarafından yapılan Yargıtay üyeliği seçimleri hakkında da bilgi verdi. Erdem, "Bu yapı, asla kendilerinden olmayan bir kişiyi önermiyordu." ifadesini kullandı.
Eski HSYK üyesi Özçelik'in ifadeleri
Tanık olarak dinlenen eski HSYK Üyesi Mustafa Kemal Özçelik de sanık Ahmet Kütük'le Adalet Bakanlığı lojmanında kaldığı için kullandığı kurum servisinde 2002 yılında tanıştığını anlattı. Personel Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde sanığın bazı kişilere hakimlik için referans olduğunu belirten Özçelik, bu kişilerin tamamının cemaatçi olup olmadığını ise bilmediğini söyledi.
Özçelik, 2012'de Yargıtay üyesi olduğunu, 2013'te ciddi bir ayrışma başladığını belirterek cemaatçi olduğu belirtilenlere ilişkin listede kendisinin de sanığın da isminin bulunduğunu hatırlattı. Bu listenin ortaya çıkmasının ardından sanığın bu konuda bir şeyler yapılması gerektiği yönünde söylemde bulunduğunu anlattı.
Soru üzerine Özçelik, cemaatle 1998'de tanıştığını, silahlı terör örgütü olarak görmediğini anlatarak, "Cemaati vatanı, milleti için çalışan, fakir çocuklara yardım eden bir hizmet hareketi olarak tanıdım ancak 15 Temmuz'da foyaları ortaya çıktı." dedi.
Sanık Ahmet Kütük'ün, kötü muameleye maruz kalıp kalmadığını, bu durumun verdiği ifadede etkili olup olmadığını sorması üzerine Özçelik, "Ben 15 Temmuz'da HSYK üyesiydim. Bir kurul üyesinin gözaltına alınması bile başlı başına bir travma. Tekli koğuşa alındım, sağlık sıkıntıları yaşadım. Bunların ifademde etkisi oldu ama bu ifadeyi vermemdeki asıl etken darbe teşebbüsünü görmüş olmamdı." diye konuştu.
İbrahim Okur'un ifadesi
Tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile bağlanan eski HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur da tanık olarak verdiği ifadede, HSYK'daki 2011'de yapılan Yargıtay üyelik seçimi için Kurul üyeleriyle anlaşmaları gerektiğini, bu nedenle eski HSYK Genel Sekreteri Mehmet Kaya'nın evinde değerlendirme toplantısı yaptıklarını anlattı.
Okur, toplantıya cemaat mensubu kurul üyeleri, eski HSYK Genel Sekreter yardımcılarının yanı sıra eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, Birol Erdem ve kendisinin katıldığını kendilerine 350 kişilik bir liste verilerek seçilecek üyelerin tamamının bu listeden olmasının istendiğini söyledi. Birol Erdem ve Ahmet Hamsici'yle listeyi 80 kişiye indirdiklerini kaydeden Okur, sanık Ahmet Kütük'ün isminin de bu 80 kişilik listede yer aldığını belirtti.
Tanık beyanlarıyla ilgili söz verilen sanık Ahmet Kütük, ifadelerde kendisiyle ilgili somut bir veri bulunmadığını, duyuma, kanıya dayalı beyanlarda bulunulduğunu öne sürerek, tahliyesine karar verilmesini istedi.
Duruşmaya ara verilmesinin ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talepleri reddedilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi.