Eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin Açıklaması
Eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, “Bir takım ülke parlamentoları, hangi gerekçeyle bir takım kararlar alarak Türkiye’yi suçlayıcı, Türkleri suçlayıcı bir takım yol, yöntemleri ortaya koymaya çalışıyorlar” dedi.
Eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, "Bir takım ülke parlamentoları, hangi gerekçeyle bir takım kararlar alarak Türkiye'yi suçlayıcı, Türkleri suçlayıcı bir takım yol, yöntemleri ortaya koymaya çalışıyorlar" dedi.
Karabüklüler Vakfı, 18 Mart Deniz Zaferi münasebetiyle toplantı düzenledi. Çok sayıda davetlinin katıldığı toplantıda konuşan eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) sözde Ermeni soykırımı kararıyla ilgili, "Aslında insanlık tarihi sevinçlerden, mutluluklardan ziyade acıların yaşandığı bir tarihtir. Mart ayı, nisan ayı bizim tarihimize baktığımızda sevinçlerden çok acıların da yaşandığı aylar. Nisan ayındayız, 23 Nisan'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşunun ve açılışının yıl dönümünü bir kez daha kutlayacağız. Çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi devlet kurulmadan önce kurulmuş meclislerden bir tanesidir; belki de tekidir. Çünkü devlet kurmuş olan bir Meclis'tir. Bu bizim için bir mutluluk vesilesidir. Ama biz 23 Nisan'da Meclisimizin açılışını kutluyoruz, ama 24 Nisan'a bir gün sonraya geldiğimizde farklı bir stresi, Türkiye'de yaşamak durumunda kalıyoruz. 'Acaba ABD Başkanı 24 Nisan'da yaptığı konuşmada, sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili hangi kelimeyi kullanacak. Soykırım diyecek mi demeyecek mi? Yoksa büyük felaket mi diyecek.' Her yıl bunlar tekrarlanır durur. Avrupa Parlamentosu bir karar aldı. Türkiye'nin bu sözde Ermeni iddialarını, soykırımını kabul etmesi şeklinde özetlenebilecek bir karar aldı ve Ermeni iddialarına paralel bir kararın altına imza attı oradaki çoğunluk. Bu konu Türkiye'nin her yıl gündeminde. Her yıl Nisan ayı geldiğinde, 24 Nisan yaklaşırken bu konu hep Türkiye'nin, hatta dünya ülkelerinin gündeminde oluyor. Bu sene daha fazla gündemde. Niye? Çünkü bu iddiaların 100'üncü yıldönümü. 100 yıl geçmiş, 1915-2015. Nedir bu işin aslı, ne olmuş 1915'te, ne yaşanmış, ne iddia ediliyor? Bir takım ülke parlamentoları, hangi gerekçeyle bir takım kararlar alarak Türkiye'yi suçlayıcı, Türkleri suçlayıcı bir takım yol, yöntemleri ortaya koymaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
"BU 20. YÜZYILIN EN BÜYÜK KAN DAVASIDIR"
Toplantıda konuşan Prof. Dr. Hikmet Özdemir ise, sözde soykırım iddialarıyla ilgili, "Son birkaç gündür Türkiye'de duyduğumuz, birincisi Papa'nın açıklaması ve Avrupa Parlamentosu'nun açıklaması üzerine bir değerlendirmede bulunmak istiyorum. Vatikan Devlet Başkanı ve Dünya Katolikleri Lideri Papa'nın son açıklamasını, milletimize yönelik büyük kan davasının ve dolayısıyla büyük kirli savaşın sürdürülmesi kararının bir kerede daha ilanı şeklinde değerlendiriyorum. Bu 20. yüzyılın en büyük kan davasıdır ve en büyük kirli savaşıdır. Din adamlarının görevi bu tür anlaşmazlıklarda arabuluculuk olabilir ama kesinlikle kışkırtıcılık değildir" diye konuştu.
"PAPA EN BÜYÜK GÜNAHI İŞLEMİŞTİR"
"Hükümetimiz, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti geçen yıl çok önemli bir açıklama yaptı ve bu yıl da Sayın Başbakan'ın açıklaması basında yer aldı" diyen Özdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Orada bir kavram kullanılıyor; 'adil hafıza' deniliyor. Adil hafıza, bir harbin ölülerini hatırlarken, herkesin acılarını paylaşmak için gereklidir. Yalnız bu adil hafızanın vazgeçilemez bir koşulu vardır. Çünkü bir faciayla, bir olayla ilgili hafızanın adil olması için vazgeçilemez bir koşul vardır. O da o facianın, o felaketin ölülerini dinlerine ve milliyetlerine göre ayırmamaktır. Papa en büyük günahı işlemiştir bu anlamda ve Avrupa Parlamentosu da aynı şekilde bu günahı işlemiştir. Bütün dünyadaki parlamentolar ve kim alırsa alsın bu kararı, bunlar kin ve nefret esasına göre bu kararı alıyor. Bir facia nedeniyle bir tarafın ölülerini dinine göre, milliyetine göre diğerlerinden ayırıyorlar. Oysa bizim ülkemizin yaklaşımı, bizim milletimizin ve hükümetimizin yaklaşımı bunların tam tersidir." - ANKARA