Eski Mkek Silah Fabrikası Müdürü Tanrıverdi Hakkındaki Dava
MP5 silahı ile üretimine henüz başlanan Milli Piyade Tüfeği MPT-76'nın çizim ve üretim planlarını satmak isterken yakalanan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Silah Fabrikası Müdürü Mustafa Tanrıverdi'nin 6 yıldan 19 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
MP5 silahı ile üretimine henüz başlanan Milli Piyade Tüfeği MPT-76'nın çizim ve üretim planlarını satmak isterken yakalanan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Silah Fabrikası Müdürü Mustafa Tanrıverdi'nin 6 yıldan 19 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Tanrıverdi, avukatları Ali Meriç Türkmenoğlu ve Ali Türker ile şikayetçiler MKEK avukatı Ayşe Karagöl, Savunma Sanayii Müsteşarlığı avukatı Salih Yerli ve Hazine Müsteşarlığı avukatı Alparslan Çevik katıldı.
Duruşmada sanık hakkındaki mütalaasını veren Cumhuriyet Savcısı İsmail Şafak, sanığın, MP5 ile MPT-76 model silahın çizimleri, üretim planları dahil tüm dokümanları Amerika'da silah ticareti yapan, aynı zamanda MKE'nin Amerika temsilcisi Kutlay Kaya'ya satmak istediğini, Kaya'nın bunun vatana ihanet olacağını düşünerek yaptığı ihbar üzerine sanık hakkında soruşturma başlatıldığını söyledi.
Sanığın gizli belgeleri satarken ve rüşvet alırken suçüstü yakalanması amacıyla yetkili merciden "teknik araçla izleme" kararının talep edildiğini belirten İsmail Şafak, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinin kararına istinaden Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince takip yapıldığını, sanığın tanık Kutlay Kaya ile birkaç defa görüştüğünü ve vereceği bilgiler karşılığında MPT-76 için 360 bin dolar, MP5 serisi için ise 260 bin lira istediğini, daha sonra MPT-76 için 300 bin dolar, MP5 serisi için de 200 bin liraya anlaştıklarını öne sürdü.
Sanığın, Ankara'nın Söğütözü Mahallesi'ndeki bir lokantada tanık Kutlay Kaya ile buluştuğunu, Kaya'nın çantadaki parayı vermesi üzerine sanığın yanında getirdiği söz konusu silahlara ait bilgilerin yer aldığı 2 flash diski Kaya'ya verdiğini belirten Cumhuriyet Savcısı Şafak, sanık Mustafa Tanrıverdi'nin görevli polislerce suçüstü yakalandığını anlattı.
Savcı Şafak, Tanrıverdi'nin "rüşvet almaya teşebbüs" ve "görevi dolayısıyla öğrendiği ve devletin güvenliğinin gizli kalmasını gerektirdiği fenni keşif veya yeni buluşları veya sınai yenilikleri kendisinin veya başkasının yararına kullanmak" suçlarından toplam 6 yıldan 19 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını istedi.
Mütalaanın ardından mahkeme heyeti, taraf avukatlarından savcının mütalaası hakkındaki görüşlerini sordu. MKEK avukatı Ayşe Karagöl, rüşvet suçu tamamlanmadığı gerekçesiyle bu suçtan sanığa indirim uygulanmasını kabul etmediklerini, bunun dışında sanığın iddianamede yer alan tüm suçlardan cezalandırılmasını istediklerini bildirdi.
"Bana tuzak kuruldu"
Tanrıverdi'nin avukatı Ali Meriç Türkmenoğlu ise tanık Kutlay Kaya'nın MKE yetkilileriyle anlaşarak müvekkiline tuzak kurduğunu, ayrıca söz konusu silahlara ait bilgilerin gizli bilgi niteliğinde olmadığını ifade etti. Müvekkilinin eyleminin rüşvet değil, olsa olsa görevi kötüye kullanma olacağını söyleyen Türkmenoğlu, 8 aya yakın süredir tutuklu olan Tanrıverdi'nin tahliyesini istedi.
Sanık Mustafa Tanrıverdi de projenin gizliliğinden söz edilemeyeceğini belirterek, şunları söyledi:
"2009'da başlatılan bu proje, 2014 yılına kadar gerçekten gizliydi, devlet sırrıydı. 5 Mayıs 2014'ten itibaren proje tamamlandı ve bir sır olmaktan çıktı. Proje paket olarak Savunma Sanayi Müsteşarlığına teslim edildi, silahlar 18 birliğe dağıtıldı, iki dost ülkeye 10'ar silah gönderildi. Bu süreçte patentler de alınmaya başlandı. Patent alınması kolay bir iş değil. Sen çizimlerini Patent Enstitüsüne gönderiyorsun, çizimler değerlendiriliyor. Diğer firmalar bu sürece dahil oluyor. Kendilerinden bir şey alınıp alınmadığını kontrol ediyorlar. Aksi takdirde itiraz ediyorlar. Patent alındıktan sonra gizlilik diye bir şey kalmıyor.
İmalat sürecinde de buna benzer bir durum söz konusu. Savunma Sanayii Müsteşarlığı, MKE'ye 20 bin adet sipariş veriyor. Bundan sonra MKE oturuyor ve 'Ne kadarını ben yaparım ne kadarını piyasaya yaptırırım.' diye değerlendiriyor. Dosya oluşturuyor. Bunun için yaklaşık maliyet almak zorunda. Firmaları çağırıyor ve diyor ki 'Ben şu parçaları piyasaya yaptıracağım, bana fiyat verin.' Firmalar çizimleri istiyor. Bunu veriyoruz. Firmalar hepsini inceliyor. Bundan sonra yaklaşık bir maliyet veriyorlar. Böylece dosya oluşturuyor. İhale sürecinde de tüm bilgiler internet ortamında yayınlanıyor. Milli Savunma Bakanlığının açıklamasına göre silahın 159 parçasından 92'si piyasada yapılıyor. Bu kadar parçayı piyasada yaptırıp buna nasıl devlet sırrı diyorsunuz? Bu kadar parçanın piyasada yapıldığı bir silah nasıl devlet sırrı olur?"
Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın, "Madem çizimler piyasada bulunuyor, Kutlay Kaya sana neden para verdi?" sorusu üzerine Tanrıverdi, genel müdürlüğü isteyenlerin kendisine tuzak kurduğunu, böyle bir parayı almasının söz konusu olmadığını öne sürdü. Kaya ile silaha ilişkin teknik konuları konuşmak üzere buluştuklarını belirten Tanrıverdi, restoran çıkışında yakalanmadan önce Kutlay Kaya'nın, "Ben hesabı ödeyeyim, sen çantayı al, bekle." dediğini ileri sürerek, "Çantayı alıp beklerken polisler beni yakaladı." ifadesini kullandı.
Sağlık problemleri bulunduğunu aktaran Tanrıverdi, tutuksuz yargılanmak istedi.
Talepleri değerlendiren mahkeme heyeti, Tanrıverdi'nin tutukluluğunun devamına karar verdi. Heyet, sanık avukatlarına mütalaaya karşı yazılı savunmalarını sunmaları için ek süre vererek duruşmayı 29 Aralık'a erteledi.
Celse arasında alınan tanık ifadesi
Davanın tanığı Kutlay Kaya, 5 Aralık 2016'da mahkemeye ifade verdi. Tutanağa göre Kaya, ifadesinde, ABD'de silah ticareti yaptığını, şirketi olduğunu ayrıca ABD'de MKE'nin genel temsilciliğini yürüttüğünü belirterek, Tanrıverdi ile bu sebeple 1,5 yıl kadar önce tanıştığını bildirdi.
Kaya, şu beyanda bulundu:
"Ocak 2016'da Kırıkkale MKE'de odasında görüştüğümüz sırada sanık bana maaşının kendisine yetmediğinden söz etti. Önce anlamadığımı söyledim, daha sonra 2-3 kez tekrar etti. Sonra bana MP5 serisi ve MPT 76 silahlara ilişkin tüm bilgileri, çizimleri verebileceğini söyledi. Ben de 'Bu konuyu daha sonra görüşebilir miyiz?' dedim. Ancak çok sinirlendim ve daha sonra Ankara'da MKE Genel Müdürlüğü yetkilileriyle görüştüm. Yetkililer, durumu polise bildirmişler. Bu olayın önemli olduğunu, gizli kalması gerektiğini belirtip, sanıkla görüşmeye devam etmemi istediler. Bunun üzerine sanıkla 4-5 kez daha görüştük."
Kaya, ardından polisin Tanrıverdi'yi teknik takibe aldığını ifade etti.
Tanrıverdi ile para pazarlığı yaptıklarını ve kendisine evinde, bu iki silahın, üç boyutluların da arasında bulunduğu bütün çizimlerini gösterdiğini anlatan Kaya, bunlarla bir silahın sıfırdan üretilmesinin mümkün olduğunu, belgelerin üzerinde "gizli" damgası bulunduğunu bildirdi.
Yetkililerin bilgisi dahilinde Tanrıverdi ile görüşme ayarladığını, yetkililerin sanığa vermesi için kendisine çanta içinde para teslim ettiğine işaret eden Kaya, kararlaştırdıkları gibi lokantada buluştuklarını, paraları gösterdiğini, Tanrıverdi'nin de iki flaş disk verdiğini ifade etti.
Kaya, bilgisayarda baktığı flaş disklerde iki silaha ait çizimler, üretim şekli ve tekniklerine ait bilgiler bulunduğunu aktardı. Kaya, kontrolün ardından parayı Tanrıverdi'ye verdiğini, onun da çantadan bir desteyi alarak tuvalete gittiğini ve paraların gerçekliğini kontrol ettiğini, lokantadan çıktıktan sonra da polislerce yakalandığına dikkati çekti.
Resen açılan duruşmada hazır bulunan Tanrıverdi'nin avukatı Ali Meriç Türkmenoğlu ise beyanları kabul etmediklerini belirterek, "Olayın bir kurgu ve tuzaktan ibaret olduğu, sanığın da bu tuzakta kullanıldığı anlaşılmaktadır." dedi.
İddianame
İddianamede, ihbarcı Kutlay Kaya'nın, 1 Nisan 2016'da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak Tanrıverdi'nin, fabrikada üretilen MP5 ile MPT-76 model silahın çizimleri, üretim planları dahil tüm dokümanlarını satmak istediğini bildirmesi üzerine soruşturmaya başlandığı belirtiliyor.
İhbarın ardından polisin buluşma yerinde takipteyken, Kaya ve Tanrıverdi'nin Söğütözü'nde lokantada buluştuğu anlatılan iddianamede, Tanrıverdi'nin bilgileri 200 bin lira ve 300 bin dolar karşılığında satmak isterken yakalandığı aktarılıyor.
Kaya'nın ABD'deki Zenith Fire Arms isimli firmanın sahibi olduğunu, uluslararası silah ticareti yaptığını, MKEK'ye iş nedeniyle gidip gelmesi nedeniyle Tanrıverdi'yi tanıdığını beyan ettiği bildirilen iddianamede, Tanrıverdi'nin "rüşvet almak" ve "devlete ait gizli kalması gereken fenni keşif, buluş ve sınai yeniliklerden yararlanma" suçlarından 29 yıl 6 aya kadar hapsi isteniyor.