Eski Milletvekili Sapan: Dinleme Talimatı Verenler Yargılansın

Antalya'da 2009 ile 2013 yılları arasında 'paralel devlet yapılanması' kapsamında 130 kişinin yasadışı yöntemlerle dinlendiği iddiasıyla açılan 12 sanıklı davada, mağdur olarak ifade veren CHP Antalya eski Milletvekili Yıldıray Sapan, "Buzdağının arka kısmının ortaya çıkartılması gerekir. Dinleyenler değil, talimatı verenler yargılansın" dedi.

Antalya'da 2009 ile 2013 yılları arasında 'paralel devlet yapılanması' kapsamında sahte belge düzenleyerek çıkarttıkları dinleme kararlarıyla yasa dışı yöntemlerle aralarında belediye başkanları, milletvekilleri, bürokratlar, gazeteciler, işadamları, emniyet ve jandarma mensuplarının da bulunduğu 130 kişiyi dinlettikleri iddia edilen dönemin Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli istihbaratçılar hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi.

Antalya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın beşinci duruşmasına, tutuksuz sanıklardan 7'si katılırken 4'ü katılmadı. Davanın tek tutuklu sanığı Gökhan Tayuk ise SEGBİS üzerinden ifade verdi. Taraf avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada sahte isimlerle haklarında dinleme kararı verilip yasa dışı yöntemlerle dinlendiği iddia edilen müştekilerden biri emekli iki polis memuru olmak üzere 10 kişinin ifadesi alındı.

SAPAN ŞİKAYETÇİ OLMADI

İfade veren müştekiler arasında 2009 yılında 29 gün süreyle yasa dışı yöntemle dinlendiği iddia edilen CHP Antalya eski Milletvekili Yıldıray Sapan da vardı. Sapan, milletvekili seçilmeden önce Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde EKDAĞ Genel Müdürlüğü yaparken farklı bir isimle dinlenildiğini söyledi. Kendisini dinleyen sanıklardan değil, bu dinleme talimatını verenlerden şikayetçi olduğunu belirten Sapan, "Buzdağının arka kısmının ortaya çıkartılması gerekir. Dinleyenler değil, talimatı verenler yargılansın. Soruşturmanın genişletilmesini talep ediyorum" dedi. Ancak mahkeme başkanı soruşturmanın genişletilmesi için ayrı bir suç duyurusu gerektiğini söyledi.

MÜŞTEKİLER ŞİKAYETÇİ OLMADI

CHP eski Muratpaşa İlçe Başkanı Ercan Erkan ile Büyükşehir Belediyesi'nin CHP'li eski meclis üyelerinden Deniz Fırat Budak da siyasi nedenlerden dolayı başka isimlerle yasa dışı yöntemlerle dinlendiklerini ancak sanıklardan şikayetçi olmadıklarını söyledi. Diğer müştekiler Antalya İl Milli Eğitim eski Müdürü Osman Nuri Gülay'ın şoförü Ömer Gülay, Antalya İl Özel İdaresi eski Makine İkmal Şube Müdürü Mahir Kemal Şavk, Aksu Belediyesi'nin eski başkan yardımcılarından Mustafa Aydoğan, ile kahve işletmeciliği yapan Bekir Haluk Kamacı da telefonlarının dinlenilmesiyle ilgili sanıklardan şikayetçi olmadıklarını söyledi.

POLİSLER ŞİKAYETÇİ OLDU

Buna karşılık telefonları dinlenen polis memurları ise dinlemeyi yapan meslektaşlarından şikayetçi oldu. Müştekilerden Hasan Ali Erkan dinlemelerin yapıldığı 2010 yılında Bahçelievler Polis Merkezi'nde çalıştığını söyledi. Neden dinlenildiğini bilmediğini anlatan Hasan Ali Erkan, "Ancak ben bu dinlemeler nedeniyle mağdur oldum. Bunların yüzünden emekliye ayrılmak zorunda kaldım. Sanıklardan şikayetçiyim" dedi. Antalya Havalimanı'nda görev yapan polis memuru Bilal Özdağ da 21 gün süreyle telefonlarının dinlenildiği için sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.

TUTUKLU SANIK SEGBİS ÜZERİNDEN İFADE VERDİ

Davanın tek tutuklu sanığı Gökhan Tayuk ise SEGBİS üzerinden cezaevinden katıldığı duruşmada 18 yıl emniyet teşkilatında görev aldıktan sonra bu olay nedeniyle meslekten ihraç edilip tutuklandığını söyledi. Bu olay nedeniyle eşinin ve çocuklarının da mağdur olduğunu söyleyen Tayuk, "18 yıllık meslek hayatımda bir uyarı cezası bile almamış biriyken meslekten ihraç edildim" dedi.

DİNLEMELER HUKUKİ VE AHLAKİ İDDİASI

Tutuksuz sanık eski istihbarat görevlisi Mehmet Erdil de 26 yıllık meslek hayatının 20 yılının istihbarat birimlerinde geçtiğini söyledi. Bugüne kadar suç işleme kastıyla hareket ettiğine dair hiçbir delilin bulunmadığını iddia eden Erdil, yaptıkları dinlemelerin kanuni olduğunu söyledi. Bir önceki celsede tahliye edilen Sunal Sevindik ise "Şu anda Türkiye'de yapılan ihbarlar ne kadar hukuki ve ahlakiyse, bizim yaptıklarımız da o kadar hukuki ve ahlakidir" diyerek savunma yaptı. Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını söyleyerek beraat talebinde bulundu.

Sanık avukatlarından Osman Yengil ise müvekkillerinin suç işlemek amacıyla değil, 5397 sayılı kanun gereğince hareket ettiklerini iddia etti. Türkiye'de abone sahipleriyle telefonu kullanan kişilerin kimi zaman farklı olduğunu anlatan Yengil, suç örgütlerinin de çoğu zaman kendi isimleriyle değil, başkalarının adına olan telefonları kullandığını söyledi. Duruşma, eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

SAPAN: DÖNEMİN EMNİYET MÜDÜRÜNDEN ŞİKAYETÇİ OLACAĞIZ

CHP Antalya eski Milletvekili Yıldıray Sapan duruşma sonrası yaptığı açıklamada istihbarat amaçlı dinlemeleri düzenleyen 5397 sayılı kanuna göre, bir talimata göre yapıldığını söyledi. Bu talimatı verenlerin de yargılanması gerektiğini anlatan Sapan, "Buzdağının görünmeyen yüzünün de ortaya çıkartılması için soruşturmanın genişletilmesi gerekiyor. Ancak mahkeme başkanı bunun için ayrı bir şikayetle mümkün olabileceğini anlatmaya çalıştı. Bunun için biz de dönemin emniyet müdüründen şikayetçi olacağız" dedi.

5397 sayılı yasaya göre dinleme yapabilmek için önce neden dinleme yapılacağına dair bilgi notunun gerekli olduğunu kaydeden Sapan "Ancak beni önce dinlemişler sonra müracaat etmişler. Bilgi notu sonradan düzenlenmiş. Telefonlarımı Nazif Altınpınar adıyla dinlemişler. Siyasi kimliğiyle öne çıkın biriyim. O dönemde EKDAĞ Genel Müdürüydüm. Siyasi kimliğimden dolayı dinlendiğimi düşünüyorum. Siyasi şantaj malzemesi bulabilir miyiz diye dinlendiğim çok açık" dedi.

- Antalya