Eski Milletvekili Avni Doğan: "28 Şubat Demokrasinin Kara Lekesi"
Eski Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, 28 Şubat sürecinin demokrasinin kara lekesi olduğunu söyledi.
Eski Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan, 28 Şubat sürecinin demokrasinin kara lekesi olduğunu söyledi.
Kültür A.Ş. tarafından İbrahim Paşa Kültür Merkezi'nde düzenlenen Edebiyat Akşamları'na konuk olan Avni Doğan, "Türkiye ne zaman çemberini kırıp kendi tarihi değerlerinden ilham alarak büyümeye çalıştıysa önümüz hep kesildi. İsrail lobisi harekete geçti ve süreç hazırlandı. 28 Şubat dış destekli bir senaryonun içerideki iş birlikçiler tarafından uygulanmasıdır. Menderesi kim astıysa, Özal'ı kim yok etmeye çalıştıysa arkasında o vardır. PKK'nın arkasında kim varsa o vardır. İŞİD'in arkasında kim varsa o vardır" dedi.
Refahyol hükümeti kurulduğunda ilk defa denk bütçe, havuz sistemi ve Kürt meselesi olmak üzere Türkiye'ye dışarıdan ithal edilen meselelerin çözümüne yönelik yol alındığını söyleyen Doğan, "İçeride faiz lobisi, devlete para satarak zenginleşen mutlu azınlık rahatsız oldu. Amerika'daki Neocanlar'dan, İsrail'den alınan işaretle Türkiye'yi küçültme lobisi harekete geçti. İçerideki iş birlikçilerin çoğu Sabetayistti. Türkiye'de Aleviliği istismar eden kesimdi. İstanbul sermayesi, devlete para satan faiz lobisiydi. Çok çeşitli iftiralarla Türkiye'deki yerli anlayışı susturmaya çalıştılar" diye konuştu.
"HEPİMİZE MENDERES'İN SONU GÖSTERİLDİ"
Dört dönem Kahramanmaraş milletvekilliği yaptığını ve süreç devam ederken türlü eziyetlere katlanmak zorunda kaldıklarını söyleyen Doğan, dönemin siyasetçilerini ve askeri erkanını tenkit ederek, "Siz halkın oyuyla iş başına gelmiş bir başbakanı deviriyorsunuz, Türkiye'nin en büyük siyasi partisini kapatıyorsunuz, milli iradeye kilit vuruyorsunuz. O günlerde hiç çekinmedik. Elbette moralimiz bozuldu. Hepimize Menderes'in sonu gösterildi, ama korkmadık. Türkiye'nin en büyük partisinin grup başkanvekiliyim, kızımla meclis koridorlarında geziyorum. Birisi dedi ki 'bak Fadime Şahin gidiyor.' Bütün başörtülüler bu tür hakaretlere uğradılar. Başörtülü kızlar okullardan sürüldü, sokak ortasında şiddete maruz kaldı. Hepimiz tacize uğradık. Partimizin grup toplantılarını polis kameraları çekmeye başladı, belediye başkanları işkence gördü. Amaç Türkiye'nin zayıf düşürülmesiydi. Bankalar soyuldu, faili meçhul cinayetler arttı. Veli Küçük hadisesini hepimiz biliyoruz. Askerin içinden çıkan bir grup orada burada cinayet işlemeye başladı. Refah partisi kapatıldı. Ecevit şunu söyledi: 'Bunları kapatmak yetmez kökünü kurutmak lazım.' Çevik Bir ne diyordu; 'Gerekirse 1,5 milyon insan öldürülebilir.' Peki, ne oldu? Bizim kökümüzü kurutmak isteyenlerin kökü kurudu. Onlarca yıl sonra ben meydanlardayım ama Çevik Paşa yok" şeklinde konuştu.
"TÜRK SOLU EDEBİYAT VE SANATTA KENDİNİ DAHA İYİ İFADE ETTİ"
28 Şubat sürecinin edebiyata ve sanata olan etkilerini de değerlendiren Doğan, "Askeri darbeler, muhtıralar, karanlık ve buhranlı yıllar, işte bu dönemlerde Türk solu yaşanan hadiseleri edebiyata ve sanata daha etkin taşıdı. Biz bunu yapamadık. Bizim görüşteki şairler, yazarlar sol edebiyat kadar başarılı olamadılar. Bunu açıkça söylemek gerekir" dedi. - BURSA