Eski Hakimler Özçelik ve Başer Yargılanıyor

"Paralel Yapı" soruşturmaları kapsamındaki tutukluların tahliyesini kararlaştıran ve meslekten ihraç edilen hakimlerden Mustafa Başer, Yargıtay 16. Ceza Dairesinde yargılandığı davada esas hakkındaki savunmasını tamamladı.

Eski hakimler Metin Özçelik ve Mustafa Başer'in ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesinde yargılandığı davaya devam edildi.

Yargıtay Konferans Salonu'ndaki duruşmada heyete, Daire Üyesi Muhsin Şentürk başkanlık yaptı.

Sanık Başer savunmasında, kovuşturmanın genişletilmesi taleplerini dile getirdi.

Hakimlik mesleği boyunca terör örgütü lehine verdiği bir karar bulunmadığını savunan Başer, 2014 yılı nisan ayında Bank Asya aleyhine bir karar verdiğini, bu karara bakıldığında meslek hayatı boyunca hukuktan hiç ayrılmadığının görüleceğini savundu. Başer, bu kararın mahkemeye getirilmesini istedi.

Cep telefonunun HTS kayıtlarında terör örgütü üyeleriyle görüştüğü yönündeki iddiaları da hatırlatan Başer, telefonla görüştüğü kişilerin hakim, savcı veya yüksek yargı üyesi olduğunu söyledi ve bu kayıtların da mahkemeye getirilmesi talebinde bulundu.

FETÖ firarisi eski Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan ile telefonla görüştüğünün iddia edildiğini de belirten Başer, Tekalan'ı tanımadığını ileri sürerek Tekalan'ın tanık olarak dinlenmesini istedi.

Başer, "Bundan sonra ben hayatım boyunca FETÖ'cü olmadığımı ispatlamaya çalışacağım. Bu örgütle irtibatlıysam bir yerlere gitmem, aralarına karışmam lazım. Benim ya da çocuklarımın hangi okullara gittiği, çocuklarımı hangi dershanelere gönderdiğim tespitinin yapılmasını istiyorum." diye konuştu.

FETÖ'nün örgüt içi haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğu yönündeki raporları da kabul etmeyen Başer, "Teknolojiden, bilgisayardan anlamam. Bir yerden oyun bile indiremem. ByLock kullanıcısı olup olmadığım konusunda telefonumun incelenmesini istiyorum. ByLock kullandığıma ilişkin tespit varsa, mesajlaşmaların da tespit edilmesi gerekir." dedi.

Terör örgütü FETÖ üyesi olmadığını savunan Başer, "Tek bir hakim kararım dışında ortada suç yoktur. Nerede kaldı benim yargıç bağımsızlığım? Ben bu kararı vermeden önce veya verdikten sonra terör örgütü üyesi olduğumu gösterir bir tek eylemim, hareketim ortaya konulmadıkça bu davada yargılanmam aslında mümkün değil. Bangalor etik ilkelerine göre 'aferin Mustafa'ya' demeleri gerekirken, ben buradayım." ifadelerini kullandı.

Tutukluların tahliyesine ilişkin kararını savunan Başer, "Kararı verirken kötü niyetliysem bile karar infaz edildikten sonra hesap sorulmalıydı." görüşünü ileri sürdü.

Esas hakkındaki savunmasını tamamlayan Başer, beraatini ve tahliyesini talep etti. Başer, ceza alması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istedi.

Duruşma, 24 Nisan Pazartesi gününe bırakıldı.