Eski Edok Komutanları Hakkındaki Darbe Girişimi Davası
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muharebe ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı eski korgeneral Metin İyidil'in de arasında bulunduğu 7 sanığın yargılandığı davada,...
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) Muharebe ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı eski korgeneral Metin İyidil'in de arasında bulunduğu 7 sanığın yargılandığı davada, Isparta Valisi Şehmus Günaydın ve dönemin Antalya 3. Piyade Tugay Komutanı eski tuğgeneral Mustafa Kaya tanık olarak dinlendi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Metin İyidil ve tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ile şikayetçi Başbakanlığın avukatı katıldı. Sanıklardan, olay tarihinde tümgeneral rütbesiyle EDOK Kurmay Başkanı olan Hamza Koçyiğit de Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) duruşmaya bağlandı.
Duruşmada, celse arasında beyanda bulunan gizli tanık "Abdullah"ın 4 sayfalık beyanı okundu.
Sanıklardan, olay tarihinde tümgeneral rütbesiyle EDOK Kurmay Başkanı olan Hamza Koçyiğit'in FETÖ ile iltisaklı olduğunu öne süren gizli tanık, "Bir dönem Kara Havacılık Komutanlığını yapan Hamza
Koçyiğit'in FETÖ yapılanması içinde yer aldığına dair ismini ilk kez 1992-1993'lerde, o dönem GATA'da öğretim görevlisi olan eniştemin evinde duydum. Evde toplanmış bir grup asker vardı, bu askerlerin
içerisinde kurmay yüzbaşılar da vardı, şu anda aradan geçen zaman nedeniyle bu gruptaki kişilerin
sayısını tam olarak hatırlamıyorum." ifadesini kullandı.
Gizli tanığın beyanının ardından Genelkurmay Harekat Başkanı Tümgeneral Kemal Yeni, tanık olarak dinlendi.
Darbe girişimi sırasında, tutuksuz sanıklardan KKK EDOK Okullar Komutanı olan Abdullah Barutcu ile sabaha kadar lojmanın sığınağında beklediklerini öne süren Yeni, "O gece 02.00'den sabah 06.00'ya kadar eşlerimizle birlikte sığınakta bekledik." dedi.
Sanıklardan Metin İyidil'in avukatı Abdullah Kaya'nın, "Kendileri birliklerini aramış, gitmişler mi? Abdullah Barutçu'yla bunları konuşmuşlar mı?" sorusuna Yeni, "Birliklere gidelim, gitmeyelim diye bir konuşma olmadı. Çünkü içeridekinin kim, dışarıdakinin kim, kapıdakilerin kim, polisin kim olduğunu bilmiyorsun." cevabını verdi.
"Harbiyeli ve askerlerin nereye gideceğini bilemem ki"
Tümgeneral Yeni'nin ifadesinin ardından Isparta Valisi Şehmus Günaydın da tanık olarak dinlendi.
Antalya'dan SEGBİS ile beyanda bulunan Vali Günaydın, dava konusunda daha önce Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına tanık olarak yazılı beyanda bulunduğunu hatırlattı.
Günaydın, 16 Temmuz sabahı, sanıklardan eski korgeneral İyidil ile aralarında geçen konuşmayı anlattı. Darbe girişimi gecesi eski Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanı tümgeneral Metin Akkaya'ya ulaşamadığını ve sözde atama listesinde isminin yer almasından dolayı Akkaya'ya güvenmediğini belirten Günaydın, "Metin Akkaya, o gece telefonlarıma cevap vermeyince ve atama listesinde sıkı yönetim komutanı olarak ismini görünce güvenemezdim. Metin İyidil'in ifadelerinde bahsettiği gibi bir paşa ismi de geçmedi. Ben, açıkça asker göndermeyeceğimizi söyledim. Askeriyenin içerisinde harbiyeliler de var, normal askerler de var. İstenen o harbiyeli ve askerlerin nereye gideceğini bilemem ki." dedi.
Sanık İyidil, "Ben tecrübelerimden dolayı, en yüksek mülki amir olduğu için Vali Bey ile görüşmek istedim. Zaten askerlerin kanunsuz çıkmasını istesem neden Vali Bey'i arayayım? Sayın Valim, sizle konuştuğumuzda, 'Ankara'da Genelkurmay derdest, komutanlar derdest, destek için lazım olabilir, eğer intikal olacaksa da Ümit Dündar Paşa'nın emriyle bu intikal yapılacak.' demiştim. Sonra da gerek kalmadığını belirttim." ifadelerini kullandı.
Bu konuşmada kesinlikle hiçbir paşanın adının geçmediğini belirten Vali Günaydın, "Çok açık ve net ifade ediyorum. Konuşmamızın konusu, kendisinin Genelkurmay ve kamu kurumlarının korunması için birlik istemesi dışında hiçbir isim geçmemiştir." diye konuştu.
"Ne gerekiyorsa yapın" emri
Vali Günaydın'ın beyanlarının ardından Albay Mehmet Ateş tanık olarak dinlendi.
Darbe girişimi gecesi, dönemin Antalya 3. Piyade Tugay Komutanı eski tuğgeneral Mustafa Kaya'nın sanık Koçyiğit ile görüştüğünü bildiren Ateş, "Genelkurmay Başkanlığından gelen sözde sıkıyönetim mesajı sonrası Mustafa Kaya, gelen mesaj sonrası durum hakkında bilgi almak için Hamza Koçyiğit'i aradı. Konuşmanın ardından, komutanın yüzü asılınca, 'Hamza Paşa ne dedi?' diye sorunca Komutan da 'Hamza Paşa bana, 'Gelen emri uygulayın, ne gerekiyorsa yapın' dedi.' deyince ben de, 'Böyle saçmalık mı olur? Bu zamanda darbe mi olur' diye karşılık verdim. Mustafa Kaya da, 'Birisi sorarsa, bunu söylerim' dedi." ifadelerini kullandı.
Ateş'in iddialarını reddeden Koçyiğit, HTS kayıtlarında kesinlikle böyle bir görüşmenin gözükmediğini kaydetti. Mehmet Ateş'in 15 Temmuz'dan sonra savcılığa "Hamza Koçyiğit 14 Temmuz'da Mustafa Kaya'ya darbe emri verdi" şeklinde ifade verdiğini söyleyen Koçyiğit, Ateş'e "İfadelerindeki değişikliğin sebebi ne? Aranan kişi ben miydim" diye sordu. Ateş, Kaya'nın "Hamza Paşa ile konuşayım" sözlerinden dolayı görüşmeyi bildiğini, Kaya'nın hangi numarayı çevirdiği konusunda ise bilgi sahibi olmadığını söyledi.
Ateş'in ardından dönemin Antalya 3. Piyade Tugay Komutanı eski tuğgeneral Mustafa Kaya da tanık olarak beyanda bulundu.
Darbe girişimini, evde uyuduğu sırasında Tugay'dan arandıktan sonra öğrendiğini ileri süren Kaya, "Bu sırada Antalya Valimiz aradı, neler olduğunu sordu. Ben de detaylı bilgi aldıktan sonra kendilerine döneceğimi söyledim. Nöbetçi amirim de aradığında Genelkurmaydan sıkıyönetim mesaj geldiğini belirtti. Saat 23.00 gibi Hamza Paşa'yı aradım, kendisi de 'Gelen emir neyse uygulayın. Gereğini neyse onu yapın' dedi. Gelen emirleri, Tugay'a gittiğimde gördüm. Nizamiyede beni karşılayan nöbetçi amir, 'Komutanım görevden alınmışsınız' deyince bir saçmalık olduğunu anladım." şeklinde konuştu.
Sanık İyidil'in, kendisiyle çalıştığı dönemde yasadışı bir işe kalkışıp kalkışmadığını, kanunsuz bir emir verip vermediğini sorması üzerine Kaya, İyidil ile çalıştığı dönemde kanunsuz bir iş ya da emir almadığını, bilakis bir şoförün görev süresinin ikinci dönem uzatılması üzerine İyidil'in kendilerine kızdığını belirtti.
Duruşmaya daha sonra öğle arası verildi.
İddianame
İyidil ve Koçyiğit'in yanı sıra suç tarihinde korgeneral rütbesiyle KKK EDOK Okullar Komutanı olan Abdullah Barutcu, tuğgeneral rütbesiyle EDOK Harekat Eğitim ve Öğretim Başkanı olan Lütfü İhsan Yanıkoğlu, tuğgeneral rütbesiyle EDOK Muharebe Geliştirme Başkanı olan Mehmet Topçu, binbaşı rütbesiyle EDOK Muhabere Geliştirme Başkanlığı Alınan Dersler Merkezi Faaliyet Gözlem Kısmında gözlem subayı Ersal Duman ve albay rütbesiyle EDOK Eğitim Yöneticisi ve Öğretmen Yetiştirme Okul Komutanlığı Harekat ve İstihbarat subayı Süleyman Güven'in yargılandığı davada, Güven dışındakilerin üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi isteniyor.
İyidil'in "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek", diğer sanıkların ise "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan ayrıca cezalandırılmaları talep ediliyor.