Eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Erdem'in Eşi Hakim Karşısında

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yöneticisi olmak suçundan hakkında açılan davada tutuksuz yargılanan eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem'in eşi Gülümser Erdem'in terör örgütü üyeliği ve dolandırıcılık suçlarından yargılanmasına başlandı.

Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Gülümser Erdem ve avukatları Hayrettin Küçüksoy, Mesut Yıldız ve Sümeyye Betül Şahiner ile müşteki Şengül Tuncal katıldı. Murat Erdem ile yakınları da duruşmayı izleyiciler için ayrılan bölümde takip etti.

Hakkındaki iddiaları reddeden Erdem, 1991'de Mamak'ta Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir okulda öğretmen olarak görev yaparken başörtüsü nedeniyle görevden ayrıldığını, 1998'e kadar aralarında örgüte bağlı olanların da bulunduğu çeşitli eğitim kurumlarında görev yaptığını, en son görev yaptığı yerde SSK çıkışının yapıldığını öğrenince işten ayrılıp tekrar Milli Eğitim Bakanlığına döndüğünü ve Sincan'a atandığını, 2016'ya kadar öğretmen, müdür yardımcısı ve müdür olara görev yapıp emekli olduğunu anlattı.

İddianamede üzerine atılı suçları kesinlikle kabul etmediğini belirten Erdem, hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu öne sürdü. Erdem, iddianameye konu telefon görüşmelerini, mesleği ve eşinin Adalet Bakanlığı Müsteşarı olduğu dönemde yürüttüğü Yargı Mensupları Eşleri Derneği Başkanlığından dolayı gerçekleştirdiğini, örgüt faaliyeti amacıyla kimseyle görüşmediğini savundu.

Erdem, yurt dışı gezilerinin tamamının, eğitim ve eşinin iş gezileri dolayısıyla gerçekleştiğini, bu gezilerin örgütsel hiçbir yanının bulunmadığını iddia etti.

Gülümser Erdem, "Yamanlar Kolejinin hiçbir faaliyetinde bulunmadım. Hiçbir ödül almadım. MEB'in onayı olmayan hiçbir yarışmaya öğrencilerin gitmesine müsaade etmedim. MEB tarafından açığa alınmadım, ihraç edilmedim. Emekli olana kadar görevimin başındaydım. Darbe girişiminden 1,5 ay sonra bu yapıyla ilişkilendirilip müdürlükten alınarak öğretmen olarak görevlendirildiğimi öğrenmem üzerine kendi isteğimle emekli oldum. Meslek hayatımda FETÖ tarafından parlatıldığım iddiası da kesinlikle yalan. Meslek hayatımın son 2 yılında müdürlük yaptım. Müdür olarak atanmam 17-25 Aralık sürecinden sonra ve eşimin müsteşarlıktan ayrıldığı dönemde gerçekleşti." diye konuştu.

Dolandırıcılık iddiası

Örgüt mensuplarının evinde belli aralıklarla toplandığı iddasını reddeden Erdem, evde hasta ve bakıma muhtaç kayınpederinin bulunduğunu, bu kişilerin hasta ziyaretine gelen yakınları olduğunu, hasta bir kişinin kaldığı evde örgüt toplantısı da yapılamayacağını öne sürdü.

Erdem, dolandırıcılık suçlamasıyla ilgili, müşteki Şengül Tuncal'ın evinde temizlik işleri yaptığını, anlaştıkları gibi karşılığında çocuğunun eğitim giderlerini karşıladığını ifade etti.

Tuncal ise Gülümser Erdem ile temizlik yapma karşılığında çocuğunun eğitim giderlerini karşılaması üzerine anlaştıklarını, ancak okulun servis işini yapan firma yetkilisinin kendisini arayarak, "Bugüne kadar yoksul olduğunuz için Gülümser hanımın bedava kontenjanından yararlanıyordunuz. Artık durumunuz düzelmiş. Ödeme yapmanız gerekiyor." dediğini söyledi.

Mahkemenin tanık olarak dinlediği kişiler, Erdem'in örgüt üyesi olduğuna dair bilgilerinin bulunmadığını ifade etti.

Erdem'in avukatları da müvekkillerinin suçsuz olduğunu savunarak tahliye ve beraat istedi. Avukatlardan Mesut Yıldız, savunma yaparken müdahalede bulunan müşteki Tuncal'a, "konuşup durma" diye bağırınca mahkeme başkanı avukata uyarıda bulundu.

Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Erdem'in avukatlarının dolandırıcılık iddiasına ilişkin dosyanın ayrılması yönündeki talebinin bir sonraki celse değerlendirileceğini belirtti.

Erdem'in her iki suçtan da tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme duruşmayı erteledi.