Eski ABD Başkanı Obama'nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jones
Eski ABD Başkanı Barack Obama'nın Ulusal Güvenlik Danışmanı James L. Jones, "Türkiye ile ABD arasında başkanlar düzeyinde bir iletişim var. Ayrıca iki ülke kamuoylarının bilgilendirilmesi noktasında da çaba göstermek gerekiyor.
Eski ABD Başkanı Barack Obama'nın Ulusal Güvenlik Danışmanı James L. Jones, "Türkiye ile ABD arasında başkanlar düzeyinde bir iletişim var. Ayrıca iki ülke kamuoylarının bilgilendirilmesi noktasında da çaba göstermek gerekiyor. Ancak bu şekilde iki toplum arasındaki yanlış algılar ve güvensizlik ortadan kalkabilir." dedi.
" Türkiye, Ortadoğu ve Batı: Zorluklar ve Fırsatlar" başlıklı oturumdaki konuşmasında Jones, yanlış algılar, iletişim kopukluğu ve güvensizlik problemi nedeniyle iki ülke arasında sorunlar yaşandığını anlattı.
Jones, Türkiye ve ABD arasında başkanlar düzeyinde iletişimin devam ettiğini ve bunun ilişkilerin ilerlemesi açısında önemli olduğunu vurgulayarak, "Başkanlar düzeyinde bir iletişim var. Şu ana kadar iki telefon görüşmesinin yapıldığını biliyorum. Bu iyiye işaret. Ayrıca iki ülke kamuoylarının bilgilendirilmesi noktasında da çaba göstermek gerekiyor. Ancak bu şekilde iki toplum arasındaki yanlış algılar ve güvensizlik ortadan kalkabilir." diye konuştu.
Türkiye'nin Batı ve Doğu için vazgeçilmez bir bir ülke olduğunu, ABD'nin Türkiye'nin fikrine önem verdiğini, iki ülke arasında başlayan gerilimli sürecin yanlış algılardan kaynaklandığına dikkati çeken Jones, medyanın diyalog ortamının oluşmasını engellediğini, medya ilişkileri yönlendirmeden hükümetlerin hızlı bir şekilde diyalog kurması gerektiğini vurguladı.
Jones, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin sınırları konusundaki endişelerini önemsiyoruz. 15- 20 yıl önce bu konularla ilgili bir araya geliyorduk. 1991 yılında Türkiye'nin sınırlarıyla büyük bir sorunu oldu. Kürt problemi vardi. Saddam Hüseyin kimyasal silah kullanma tehdidinde bulunuyordu. Ama biz ulusal bir koalisyon ile bir araya gelmiş ve bu sorunu çözmüştük. Türkiye ile yeniden bu tip ortaklıklar kurabiliriz. Yanlış algı ve güvensizlik problemini bir kenara bırakıp mülteci sorununu, güvenlik sorununu, enerjiyi, ekonomik meseleleri, iletişimi, hukukun üstünlüğünü konuşabiliriz. Ortak sorunlarda ortak çözümler üretebiliriz."
Atlantik Konseyi Başkan Yardımcısı Stephen Hadley de 2016'nın Türkiye için zor bir yıl olduğunu ifade ederek, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından TBMM'yi ziyaret ettiklerini ve darbe girişiminin etkisini orada görme imkanı bulduklarını anlattı.
Konsey olarak darbe girişimini kınadıklarını ve Türkiye'deki özgürlükleri ve demokrasiyi desteklediklerini dile getirdiklerini aktaran Hadley, "Türkiye'nin yanında yer alıyoruz. Türkiye'nin demokratik yönetişimini destekliyoruz. Eminizki ülke daha da birleşmiş olarak şahlanacaktır. İnsanları sınayan dönemden geçerken hem bölgelerin hem dünyanın daha canlı, güçlü ve insan haklarına saygı duyan, hukukun üstünlüğünü koruyan Türkiye'ye her zaman ihtiyacı var. ABD'nin de AB'nin de güçlü bir müttefik olarak Türkiye'ye ihtiyacı var. Zorluklarla hep birlikte mücadele etmeliyiz." diye konuştu.
Eski İngiltere Büyükelçisi Peter Westmacott ise Türkiye ile Avrupa Birliği arasında PKK, FETÖ sorunlarından dolayı bir kırılma sürecinin yaşandığını ve bunun karşılıklı iletişim ve diyalogla bir an önce çözülmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin tüm dünya için önemli bir partner olduğuna vurgu yapan Westmacott sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye ile güvene dayalı ilişkiler kurmak zorundayız. İlişkiler biraz karmaşık hale geldi. Türkiye ile Avrupa arasında PKK ve başarısız darbe girişiminde bulunan FETÖ organizasyonu ve bu darbe girişimine Türkiye'nin gösterdiği tepki Avrupa ile Türkiye arasında bir takım sorunların çıkmasına neden oldu. Açık iletişim, tam dostluk ve konuşmaya devam etmekle bu sorunların çözüleceğine inanıyorum. Geçmişteki gibi ilişkiler yeniden başlayabilir ve bu ilişkiler devam edebilir. Türkiye ve Avrupa için oldukça önemli bir ülke."