Eski AB çalışanına göre, Brüksel'in İsrail'e finansman sağlaması "savaş suçlarına ortaklık" olabilir

Eski AB çalışanına göre, Brüksel'in İsrail'e finansman sağlaması
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Eski Avrupa Birliği (AB) Komisyonu çalışanı Manus Carlisle, AB'nin Gazze'de sivillerin izlenmesi ve hedef alınmasına yönelik İsrailli dron projelerine finansman sağlayarak olası savaş suçlarına ortak olabileceği uyarısında bulundu.

Eski Avrupa Birliği (AB) Komisyonu çalışanı Manus Carlisle, AB'nin Gazze'de sivillerin izlenmesi ve hedef alınmasına yönelik İsrailli dron projelerine finansman sağlayarak olası savaş suçlarına ortak olabileceği uyarısında bulundu.

AB'nin, Gazze'ye yönelik saldırıların başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana Horizon Europe aracılığıyla İsrail kurumlarına 238 milyon avroyu aşkın finansman sağladığı biliniyor.

Başlıca yararlanıcılar arasında yer alan İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii (IAI) ile Elbit Systems'in, Gazze'de sivillere karşı kullanılan yapay zeka destekli "gözetleme ve hedefleme" teknolojilerini geliştirmede bu fonlardan yararlanıldığı tahmin ediliyor.

AB Komisyonunun eski çalışanı Manus Carlisle, İsrailli kurumlara verilen AB fonları, finansman sürecinin şeffaflığına ilişkin eleştiriler ve AB Komisyonunun tavrına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

AB'nin Horizon Europe programı aracılığıyla savaş suçlarına potansiyel olarak iştirak etme riskine işaret eden Carlisle, "AB'nin özgürlük ve insan onuru gibi değerler üzerine inşa edilmiş olması gerekir ancak Gazze'deki savaşla birlikte dış politikada bu temel ilkeler göz ardı ediliyor. Muhtemelen kurumlar içinde çalışırken gördüğümüz en vahim durumlardan biri, İsrail'e yönelik para ve ticaret akışının kesintisiz şekilde devam etmesi oldu." diye konuştu.

AB'nin fonları ile Filistinli sivillere karşı kullanılan dronlar geliştirildi

Carlisle, kurallar gereği askeri amaçlı projelere finansman sağlanması yasak olmasına rağmen denetim ve kontrol mekanizmalarının olması gerektiği gibi işlememesi nedeniyle İsrailli kurumların sivilleri hedef alan silah teknolojilerine fon sağlanmaya devam edildiğini belirtti.

AB'nin Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ve Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) süren yargılamalara rağmen İsrail'e giden finansman ve ticareti durdurmadığını anlatan Carlisle, "Örneğin, dron teknolojisi bu durumun en vahim örneklerinden biri olabilir çünkü teoride sivil kullanım için olan araştırma fonlarının bu teknolojiye aktarıldığını, pratikte Gazze'deki sivillere karşı kullanıldığını biliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Carlisle, AB tarafından finanse edilen araştırmalarla geliştirilen insansız hava araçlarının Gazze'deki çatışma bölgelerinde gözetleme, hedef alma ve psikolojik savaş için kullanıldığını vurgulayarak, insan çığlıklarını taklit etmek ve sokaklardaki çocukları izlemek için insansız hava araçlarının kullanıldığını bildiren doktor ve gazetecilerin tanıklıklarına atıfta bulundu.

AB'ye "çifte standart" eleştirisi

AB'nin dış politikada "çifte standart" uyguladığını aktaran Carlisle, Brüksel'in Rusya ve İsrail'e yönelik tutum farklılıklarını şöyle anlattı:

"AB Komisyonu genel olarak 'Tüm bağları koparıyoruz, Rusya ile ilgili olabilecek hiçbir şeye fon göndermiyoruz' dedi. Bu konuda oldukça katıydı. Buna Rusya'da sivil amaçlı projelere giden Horizon Europe fonları da dahildi ve Ukrayna'da gördüğümüz uluslararası hukuk ihlalleri nedeniyle bu fonlar haklı olarak kesilmişti. Ancak İsrail'de böyle bir durum söz konusu değildi, gördüğümüz tamamen farklı bir yaklaşım."

Carlisle, AB Komisyonu'nun İsrail'e sağlanan finansmanın "milliyete dayalı finansman durdurulmasının ayrımcılık teşkil edeceği" için devam ettiğini savunduğuna dikkati çekerek, "Ama biz bunu Rusya için zaten yaptık. Dedik ki, 'Kusura bakmayın, Rus olmanız ve gördüğümüz savaş suçları nedeniyle hiçbir fon alamayacaksınız.' Tüm fonlar kesildi ve tüm işbirlikleri sona erdi." dedi.

Şeffaflık sorunları

Carlisle, ayrıca AB'nin bu konudaki şeffaflık ve hesap verebilirlik eksikliğinin kamuoyunun güvenini sarstığı uyarısında bulunarak, "Gazeteciler bile Horizon Europe fonlarının nereye gittiğini takip etmekte zorlanıyor. Sıradan bir vatandaşın ne umudu olabilir ki?" diye sordu.

AP milletvekillerinin AB Komisyonuna yönelttiği doğrudan sorulara da "muğlak ve kaçamak yanıtlar verildiğini" dile getiren Carlisle, "Bu nasıl denetleniyor, bu paranın gerçekten söylendiği yere gittiğini nasıl bilebiliriz?' diye soruyoruz ancak bilemiyoruz çünkü bize söylemiyorlar." ifadesini kullandı.

Gazetecilerin bilgi edinme taleplerinin de aylarca süren gecikmelerin ardından yanıt bulduğuna işaret eden Carlisle, "Aylar sonra gelen belgeler çoğunlukla sansürlenmiş, üzeri karalanmış şekilde geliyor. Gerekçe ise bu bilgilerin halk için fazla hassas olması." diye konuştu.

"Paramız savaş suçlarını finanse etmek için mi kullanılıyor?"

AB'nin İsrail'e karşı pozisyonunun "savunulamaz" olduğunun altını çizen Carlisle, "Şu soruyu sormaya başlamamız gerekiyor: Eğer biz de bunun bir parçasıysak, potansiyel olarak savaş suçu işleyen firmalara para gönderen bu altyapının bir parçasıysak, o zaman AB Komisyonu çalışanları olarak biz de suç ortağı mıyız?" dedi.

Carlisle, 2 binden fazla AB çalışanı tarafından "savaş suçlarına ortak olmak istemediklerine" ilişkin imzalanan mektubu hatırlatarak, AB Komisyonunun ise bu çağrıları görmezden geldiği eleştirisini yöneltti.

AP'deki siyasi gruplarından birinin çalışanı olarak kendisinin de AB Komisyonuna Horizon Europe aracılığıyla İsrail'e sağlanan fonlara ilişkin soru yönelttiğini anlatan Carlisle, talebini "Benim öğrenmek istediğim, AB kurumlarında çalışan insanlar olarak öğrenmek istediğimiz şey şu: AB fonları, yani bizim paramız, bu tür savaş suçlarını finanse etmek için mi kullanılıyor?" sözleriyle açıkladı.

Kaynak: AA / Melike Pala - Güncel
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title