"Eşit İşe Eşit Ücret" Kampanyası

Kadın ve erkeğin bir mali yıl içerisindeki kazancının aynı ücret seviyesine ulaşmasını hedefleyen "Eşit İşe Eşit Ücret" kampanyası 16 Nisan'da Taksim'deki Alkoçlar Keban Otel'de ILO (International Labour Organization) Türkiye Ofisi Direktörü Ümit Efendioğlu'nun katılımıyla düzenlenen basın toplantısında tanıtıldı.

"Eşit İşe Eşit Ücret Kampanyası", aynı işi yapan kadın ve erkeklerin ücretleri arasında cinsiyetleri nedeniyle var olan gelir farklılığını ortadan kaldırmak amacıyla Birleşmiş Milletler'in danışman örgütlerinden BPW-Uluslararası İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Federasyonu tarafından, 1988 yılından bu yana her yıl eş zamanlı olarak tüm Avrupa ülkelerinde sürdürdüğü bir etkinliktir. BPW Türkiye Federasyonu'na bağlı İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Boğaziçi Kulübü'nün "Eşit İşe Eşit Ücret" konusunda kamuoyunda farkındalık yaratılması amacıyla düzenlediği basın toplantısı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Direktörü Ümit Deniz Efendioğlu ve "Havayı Koklayan Adam" olarak tanınan CNNTürk Hava Durumu spikeri Bünyamin Sürmeli'nin katılımıyla gerçekleşti.

Toplantının konuşmacılarından Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Direktörü Ümit Deniz Efendioğlu "Eşitlik, ILO Anayasası'nda da temel bir ilke olarak yer almaktadır" diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: "Kadına karşı ayrımcılığın önlenmesi, kadınların güçlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kurulduğu 1919 yılından bu yana ILO'nun en temel müdahale alanlarından biri olmuştur. Kadının ekonomik ve toplumsal anlamda güçlenmesini sağlamak amacıyla, ILO üyesi ülkelerin işveren, işçi ve hükümet temsilcilerinin oylarıyla çok sayıda ILO sözleşmesi kabul edilmiş ve uluslararası normlar geliştirilmiştir. "Eşit değerde iş için eşit ücret politikası" ise ILO'nun en temel politika odaklarından birisidir. Bu anlamda, işyerinde her tür ayrımcılığın önlenmesi ve kadın ve erkekler arasında gerek istihdamda gerekse de ücretler düzeyinde ayrımcılığın ortadan kaldırılması çok önemli bir yere sahiptir.

Ücret farklılıkları bugün de kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsizliğin en dirençli biçimlerinden biridir. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) tarafından 2012 yılında yayınlanan ve 43 ülkeyi kapsayan rapora göre, dünya ölçeğinde cinsiyete dayalı ücret açığı dünya ortalamasında %18,4 seviyesinde yer almaktadır. Bu oran, Zambia'da %46, Güney Kore'de %43 ve Azerbaycan'da %37'ye çıkarken, Slovenya'da %4, Paraguay ve İtalya'da ise %5 seviyelerine kadar düşmektedir."

"Eşit İşe Eşit Ücret" ne demektir?

"Eşit İşe Eşit Ücret" kadın ve erkeğin bir mali yıl içersindeki kazancının aynı ücret seviyesine ulaşması için aynı dönem içersinde kadının fazladan çalışması gereken gün sayısına işaret ediyor. Bir başka deyişle erkeklerin aynı iş için bir yıl çalışarak elde ettikleri gelir için, kadının kaç ay çalışmak zorunda olduğunu hesaplıyor. Örneğin %25 eşitsizlik olması durumunda kadın ancak 15 ay çalışarak aynı geliri elde edebiliyor.

Türkiye'de "Eşit İşe Eşit Ücret" günü

Türkiye'de kamu sektöründe aynı iş tanımında istihdam edilen kadına ücret farklılığı ortadan kaldırılmıştır, ancak bu durum özel sektörde bazı işlerde %40'lara kadar çıkabiliyor.

Bir iş haftasının 5 gün olarak hesaplanması durumunda bir kişi yılda 260 gün çalışıyor. Kadın ve erkek ücret farkı oranının bu sayıyla çarpılmasıyla elde edilen sayı "Eşit İşe Eşit Ücret" gününü ortaya koyuyor. Dünya Bankası raporuna göre Türkiye'de bu fark ortalama %20.

Bu durumda hesap ortada!

260x%20= 52. gün. Bu da ülkemizde 2012 yılında yılın 52. Günü olan 21 Şubat'a denk geliyor. Yani erkeklerin 01.01. 2011'den 31.12.2011'e kadar elde ettiği kazancı ülkemizdeki kadınlar 01.01.2011'den 21.02.2012'ye kadar çalışarak elde ediyor. Bu durumda ülkemizdeki kadınların aynı ücreti alabilmesi için 52 gün daha fazla çalışması gerekiyor.

Kadın ve erkek arasındaki zararlı ve önemli gelir uçurumunu azaltmaya yönelik olarak tasarlanan "Eşit İşe Eşit Ücret" kampanyası ancak toplumun bu konu hakkında bilgilenmesi geçerlilik kazanacak, ülke liderlerinin gündemine girecektir.

BPW Türkiye Federasyon Başkanı, Arzu Özyol konuşmasında "Eşit İşe Eşit Ücret" kampanyası hakkında önemli bilgiler verdi; "Eşit İşe Eşit Ücret" ilkesi çalışan hakları kapsamında ele alınan ve aynı işi yapan kişilerin eşit ücretlendirilmesini öngören bir yaklaşımdır. 1918'den beri, Uluslararası İnsan Hakları Kanunu da dâhil birçok dokümanın öncelikli konularından biridir. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından kurulan Uluslararası Çalışma Örgütü'nün oluşturulmasının başlıca nedeninin ücretlendirmelerde var olan eşitsizlikler olduğunu söylemek mümkündür. Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi'nin 7. Maddesinde, Afrika İnsan ve Birey Hakları Tüzüğü'nün 15. Maddesi'nde, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün Tüzüğü'nde aynı işi yapan kişilerin eşit ücretlendirilmesi istenmektedir. Bu ilkenin sadece maaşlar için değil aynı zamanda da prim, tazminat gibi tüm ödemelerde uygulanması istenmektedir".

Alkoçlar Otelleri Yönetim Kurulu Üyesi ve BPW Boğziçi Kulübü üyesi Gülşah Alkoçlar "Eşit İşe Eşit Ücret" kampanyasında asıl olanın bilinç yaratmak olduğunu ifade ederek, kendi otellerindeki personele konuyla ilgili eğitim verildiğini, kampanyayı destekleyici ürünlerin fark yaratmak için önemli olduğunun altını çizdi.