Eşinize Borçlu Kalmayın"
Ordu Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu, İslam dinine göre dini nikah sırasında erkeğin eşine vermeyi taahhüt ettiği mal anlamına gelen "mehir"in kadının adeta sigortası olduğunu ve mutlaka ödenmesi gerektiğini bildirdi.
Ordu Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu, İslam dinine göre dini nikah sırasında erkeğin eşine vermeyi taahhüt ettiği mal anlamına gelen "mehir"in kadının adeta sigortası olduğunu ve mutlaka ödenmesi gerektiğini bildirdi.
Müftü Kolukısaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir çiftin anlaşarak evlenmesinin, nikahtaki sözleşmeyle gerçekleştiğini anlattı.
Söz konusu sözleşme esnasında mehirin gündeme geldiğini belirten Kolukısaoğlu, mehirin evlenme anında geline altın, gümüş, para veya değeri olan başka malların verilmesi olduğunu söyledi.
Kolukısaoğlu, mehirin, evlenen kadının adeta sigortası olduğuna işaret ederek, "Yüce dinimiz baba evinden evlenerek eşinin evine giden bir hanımefendiyi mali güç sahibi, mal sahibi yapıyor. Mehirin tabanı 5 gram altın değerindedir. Yukarısınınsa bir sınırı yoktur." dedi.
Nikah sırasında verilen sözlerin yazıya dökülmesinin daha iyi olacağına dikkati çeken Kolukısaoğlu, "Her şeyden evvel bu iki Müslüman'ın evliliğidir. O anda verilen sözle ilgili Cenabı Allah Kuran-ı Kerim'de, 'Ey iman edenler, akitleştiğiniz zaman, söz verdiğiniz zaman sözünüzde durun' diyor. O nikah kıyılırken en az iki şahit var. Şahitler huzurunda '10 dal bilezik' dendiği zaman mutlaka o verilmelidir." diye konuştu.
Kolukısaoğlu, evliliklerin bazen boşanmayla sonuçlanabildiğini belirterek, "Mehir kadının sigortası olduğu için boşanmak zorunda kalınca, evlilik sürerken istemediği mehiri giderken almak isteyebilir. Ayrılık durumunda mehir verilmek zorundadır. Ayrıca mehir nikah sırasında unutulsa dahi sonrasında mutlaka üzerinde bir kararlaştırma yapılabilir." ifadelerini kullandı.
"Mehir istenirken mali durum düşünülerek hareket edilmeli"
Kadının mehir isterken kocasının da mali durumunu düşünerek hareket etmesi gerektiğini kaydeden Kolukısaoğlu, şöyle devam etti:
"Sonuçta onunla sözlendi, nişanlandı ve mali durumunu biliyor. Dolayısıyla mali durumu en çok 10 gram altın verecekse tutup da 100 gram altın istemek çok merhametli bir davranış olmaz. Evleneceği kişinin mali durumunun çok iyi olduğunu biliyorsa yarım kilogram altın da isteyebilir. Yukarı sınırı yoktur ama bu sözün özü mehir kadının sigortasıdır. Dolayısıyla mehir ihmal edilmemelidir. Dinimizin çok önem verdiği bir husustur."
Kolukısaoğlu, kadının mehiri istediği zaman bağışlayabileceğini belirtti.
"Mehir kadına güç katıyor"
Mehirin verilmesiyle ilgili bir zaman olmadığını belirten Kolukısaoğlu, "Mehir konusunda hanımefendi alacaklıdır, kocaysa borçludur. Biri istemiştir, diğeri söz vermiştir. O söz üzerine nikah gerçekleşmiştir. Bu da mutlaka ödenmelidir. Baba evinden koca evine giden hanımefendi, orada kendini yalnız hissetmesin ve orada gücü olsun diye verilir. Hiçbir şeyi yokken bu mehir ona güç katıyor. Peygamber Efendimiz de bunu hep tavsiye etmiştir. Bazen de mehir verilmesine yardımcı olmuştur." diye konuştu.
Mustafa Kolukısaoğlu, bugün mehir konusunun çok bilinmediğini ancak dini bir emir olduğu için uyulması gerektiğini sözlerine ekledi.