ESİAD Üyeleri ekonomide son durumu konuştu

Toplantının açılışında konuşan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karabağlı, tarihin çok ilginç bir dönemine tanıklık ettiklerini söyleyerek, "Pandemi ekonomilere büyük zarar verse de fırsatlar ortaya çıkardı. Tedarik zincirinde yakında üretim avantajımız olduğunu düşünüyorum. Lokasyon, dinamik işgücü kaynağı ile önemli bir avantajımız bulunuyor" dedi.

AB ile Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gerektiğini söyleyen Karabağlı, "Dünyada yeni ticaret blokları, yeni pazarlar açılıyor, bunlar da fırsat yaratacaktır. Brexit sonrası Birleşik Krallık ile imzalanan ticaret anlaşması ayrıca önemlidir" dedi.

Ülkemizde eğitimden teknolojiye, hukuk reformundan dış politikaya, sürdürülebilir kalkınmaya kadar düzenlenmesi gereken alanlar olduğunu ifade eden Karabağlı, "Ekonomik büyümenin yeniden eski seviyesine çıkarak işsizliğin düşürülmesi için doğrudan ve yabancı yatırımlara ihtiyacımız var. Bunun için de yatırım ikliminin sağlanması gerekiyor" diye konuştu.

Pandemi sürecinde aşılamayı güçlü yapan ülkelerde ekonomik hareketlenmenin başladığını söyleyen Karabağlı, "Gelişmiş ülkeler pandemiyi aşıp vites yükseltmeye başladı, bizim de hızla pandemiyi kontrol altına alıp ekonomik anlamda vites arttırmamız gerekiyor. Yoksa gelişmiş ülkeler ile aramızda olan makas daha da açılacak" dedi.

Dünyada pandeminin etkilerinin hala sürdüğünü ancak bir çok ülkede aşılamaya bağlı olarak normalleşmenin ekonomiye yansımalarının başladığını söyleyen Karabağlı, "Bu anlamda gelişmeleri yakından takip edebilmek adına Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ve Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü ve Yazarı Vahap Munyar'ı ağırlamak istedik" dedi.

Güldağ: "Dünyada enflasyon genel bir durum"

Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ ise yaptığı konuşmada Dünya ekonomisinin seyri konusunda bir panorama sundu. Enflasyon üzerinde duran Güldağ, "Enflasyon dünyada pandemi sonrası genel bir durum. Çin rekor kırıyor, ABD'de de enflasyon mevcut. ABD'deki enflasyon doların değerini doğrudan etkilediği için ayrı bir önem teşkil ediyor"' dedi.

FED'in enflasyonun bir süre yükseleceği ancak kalıcı olmayacağı yaklaşımı olduğunu ifade eden Güldağ, "Ancak özel sektör bunun tam tersini söylüyor. 2.5 trilyon dolar fazla tasarruf olduğunu söyleyen özel sektörün bu etkiyle enflasyonun kalıcı olduğunu düşünüyorlar. Kalıcı olmasa da piyasanın beklentisinden daha uzun ABD enflasyonu görebiliriz" dedi.

FED'in daha önce başkanlığını yapmış olan ABD Hazine Bakanı Janet Yallen'in giderek dozunu arttırarak, "Hem varlık alımları azaltılırsa, hem de biraz faizler yükselse ABD için iyi olur açıklaması, gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyeceği yönünde bir kanaat mevcut" dedi.

Türkiye'nin eksen değiştirmesinin mümkün görünmediğine dikkat çeken Güldağ " Türkiye'nin borcunu döndürmesi gerekiyor. Türkiye'nin borcu da borcu için bulacağı kredi de Batı ve ABD dünyası. Ayrıca en büyük ihracat pazarımız Avrupa. Eğer Çin Rus eksenine kayıyorum dersek borçları döndürmekte zorlanırız. Bu sebeple Türkiye'nin bir eksen değişikliği yapacağını sanmıyorum" diye konuştu.

Munyar: "Sanayimiz büyüyor, üretimde canlılık devam ediyor"

Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü ve Yazarı Vahap Munyar ise Türkiye ekonomisini değerlendirdi. Ekonomide Türkiye olarak kendi ayağımıza sıkan bir yönetim anlayışı ile hareket ettiklerini söyleyen Munyar, "Merkez Bankası Başkanlarındaki değişikler maalesef olumsuz etki yarattı" dedi. ABD Başkanı ile görüşmenin olumlu algı yarattığını ama kısa vadede büyük bir beklenti içine girmemek gerektiğini söyledi.

Pandeminin sanayi ve tarıma ne kadar ihtiyacımız olduğunu gösterdiğini ifade eden Munyar, "Hizmetler ve turizm sektörü bıçak kesilmiş gibi durabiliyor, bunu deneyimledik. Sanayimize baktığımızda ilk 500'deki firma tarihlerinin en önemli karlılıklara imza atmışlar. Sanayiye üretime ağırlık vermemiz gerekiyor" dedi.

Bazı rakamları iyileşme gibi sunulduğunu hatırlatan Munyar, "Bu yıl ilk çeyrekteki yüzde 7 büyüme ilk bakışta güzel bir rakam ancak bu sokağa, sanayicilere yansımayınca anlıyoruz ki bu baz etkisi ile gelen bir büyüme. O sebeple bunu çok da inanılmaz bir başarı gibi sunmamak gerekiyor" dedi. OECD'nin açıkladığı 2021 için rakamlara baktığımda ABD bile 2021 yılında yüzde 7 gibi büyüme öngörülürken, Türkiye'nin 5-6 gibi büyümesini farklı değerlendirmek gerekiyor" dedi.

Tedarike dönük üretimin yüzde 23'ü Çin'de olduğunu, pandemi sonrası bunun değişeceği beklentisine girdiklerini söyleyen Munyar, "Ancak ilk 4 ayda Çin'de giden yabancı sermaye 60 milyar doların üzerinde. Bu da büyük bir tedarik bölgesi değişikliğinin olmayacağını gösteriyor" dedi.

Türkiye'nin temel problemlerinden birinin güven olduğunu hatırlatan Munyar, "Başta hukuk olmak üzere reform adımları atabilsek bunu geri döndürebiliriz. Ama 3-4 ayda Merkez Bankası Başkanı görevden alınınca işlerin yönetilmesi, güven ortamının oluşması zorlaşıyor. Sanayimiz büyüyor, üretimde canlılık devam ediyor ancak güveni geri kazanmamız lazım. Türkiye'nin çıkışı reformlarda" diye konuştu.