Eşi Beyin Kanseri, Epilepsi Hastası Babanın Mücadelesi
Beynindeki tümör nedeniyle 2 kez ameliyat edilen eşi ve 3 yaşındaki çocuğuna bakabilmek için çalışamayan epilepsi hastası Atilla Acar, hayat mücadelesi veriyor.
SEFA MUTLU - Beynindeki tümör nedeniyle 2 kez ameliyat edilen eşi ve 3 yaşındaki çocuğuna bakabilmek için çalışamayan epilepsi hastası Atilla Acar, hayat mücadelesi veriyor.
Esenyurt Kıraç'ta ikamet eden Acar ailesi, 2011'de Van'da meydana gelen deprem sonrası İstanbul'a göç etti. Kendisi epilepsi hastası olan Atilla Acar'ın eşinin beyninde 2014'te tümör tespit edildi. Acar, iki kez ameliyat edilen eşine ve 3 yaşındaki çocuğuna evde bakabilmek için çalışamaz duruma geldi.
Yetkililerden yardım bekleyen Atilla Acar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zor günler geçirdiğini söyledi.
Askerlik görevini yaptığı sırada 23 yaşındaki eşinin hastalığını öğrendiğini anlatan Acar, baş ağrısı şikayetiyle hastaneye giden eşinin beyninde ceviz büyüklüğünde tümör tespit edildiğini, ilk ameliyatın da 2015'te yapıldığını aktardı.
Halen kemoterapi tedavisi gören eşinin kontrollerinde yeni bir tümöre de rastlandığını belirten Acar, şöyle konuştu:
"Eşim zaten ilk ameliyattan sonra çok fazla kilo verdi. Yüksek dozlarda ilaç kullanmaya devam etti. O da benim gibi aynı zamanda epilepsi hastası. Bu nedenle eşimi hiç yalnız bırakamıyorum. Düşüp kafasını bir yere çarpma ihtimali olduğu için sürekli yanında olmamız gerekiyor. Eşim bir süre önce tekrar ameliyat oldu. Tümör kötü huylu olduğu için tekrarlama riski olduğunu söylüyor doktorlar. İki yılda bir ameliyat olabileceği söylendi."
"Suya ekmek doğrayıp çocuğuma yediriyorum"
Atilla Acar, kendisinin de hasta olduğunu anımsatarak, eşi ve çocuğuna bakmak zorunda kaldığı için çalışamadığını ifade etti.
Evinin geçimini sağlamakta zorlandığını dile getiren Acar, şöyle devam etti:
"Evimin kirasını veremiyorum. Hastamı nereye götüreceğimi ve nereye sığınacağımı bilmiyorum. Buradan Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza ve yardımseverlere sesleniyorum. Çocuğumu ayranla, su ve ekmekle büyütüyorum. Suya ekmek doğrayıp çocuğuma yediriyorum. Allah'tan yine de ümidimizi kesmiyoruz. Elbette bize de bir kapı açılır. Rabbim büyüktür. Eşime ve çocuğuma karşı hiçbir şey yapamıyorum. Çocuğum bir şey istese cebimde beş kuruş yok. Ne alayım? Allah kimseyi düşürmesin. Eşimi de çocuğumu da daha iyi şartlarda yaşatmak isterdim. İyi günde ve kötü günde onların yanındayım. Hiçbir zaman onları yalnız bırakmam. Tek hayalim eşimin sağlığına kavuşması. Başka hiçbir şey istemiyorum."