Erzurum Tutuklu İstihbarat Şube Eski Müdürü: Devlet Varken, Paraleli ile Niye Hareket Edeyimarşiv
Tutuklu İstihbarat Şube eski Müdürü: Devlet varken, paraleli ile niye hareket edeyim Erzurum'da 'yasadışı dinleme' yaptıkları iddiasıyla aralarında Emniyet İstihbarat Şube eski Müdürü Hurşit Uçak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisine böcek koyduğu öne sürülen Sedat Zavar'ın da bulunduğu 1'i tutuklu toplam 20 sanıklı dava 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı.
Tutuklu İstihbarat Şube eski Müdürü: Devlet varken, paraleli ile niye hareket edeyim
Erzurum'da 'yasadışı dinleme' yaptıkları iddiasıyla aralarında Emniyet İstihbarat Şube eski Müdürü Hurşit Uçak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisine böcek koyduğu öne sürülen Sedat Zavar'ın da bulunduğu 1'i tutuklu toplam 20 sanıklı dava 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Hakkında 25 yıldan 130 yıla kadar hapis istemiyle tutuklu yargılanan Hurşit Uçak, "Devlet benim. Devletin kendisi varken, paraleli, çakmasıyla niye hareket edeyim" dedi.
Erzurum Emniyet Müdürlüğü'nde 2010-13 yılları arasında görev yapan, aralarında İstihbarat Şube eski Müdürü Hurşit Uçak'ın da bulunduğu 20 polis hakkında geçen 29 Aralık günü 'Yasa dışı dinleme' operasyonu yapıldı. Soruşturma kapmasında mahkemeye çıkarılan Hurşit Uçak ile birlikte emniyet amirleri Serkan Doğan, Soysal Aktürk, Yücel Bilgiç ve başkomiser Aslan Kartal serbest bırakıldı.
Daha sonra, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 162 sayfalık iddianamede, Uçak ile emniyet amirleri Bilgiç, Doğan, Aktürk, başkomiser Kartal ile bir süre önce Romanya'da yakalanan ve dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisine böcek koyduğu iddia edilen Sedat Zavar ve diğer 14 şüpheli hakkında, 'haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi, kamu görevlisinin resmi evrakta sahteciliği, suç uydurma, suç işlemek maksadıyla örgüt kurma, yönetme ve üye olma' suçlarından 25 yıldan 130 yıla kadar hapis cezası istemi ile dava açıldı.
1 KİŞİ TUTUKLANDI
Şüphelilerin 8 müştekiyi içerik itibariyle gerçeğe aykırı memur raporu, iletişime müdahale talep formu tanzim edilmesi suretiyle usulsüzce dinlendikleri, aynı şekilde uzatma kararları alındığı, bu şekilde kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde elde edildiği savunuldu. İddianamede, yapılan dinleme kayıtlarının daha sonra imha edildiğine yer verildi. Dava açılması ile beraber MHP'den Denizli milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa eden Hurşit Uçak, geçen 7 Mart'ta tutuklanarak Erzurum H Tipi Cezaevi'ne konuldu.
Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesinde bugün yapılan ilk duruşmada 1'i tutuklu 17 sanık, sanık avukatları, yakınları ile müştekilerden Erdal Güzel, Abdülsettar Demir ve Raci Solmaz katıldı. Dava öncesi tutuksuz sanıkların cep telefonları toplanarak avukatlarına verildi. Kimlik tespiti yapılan sanıkların bir bölümü işsiz olduklarını ve ailelerinin yardımı ile geçindiklerini söyledi.
Sorgu aşamasında ve ilk mahkemede savunmasının alınamadığını, iddiaların ne olduğunun kendisine anlatılmadığını öne süren Hurşit Uçak, soruşturma açılmadan önce savcılığa defalarca ifade alınması için dilekçe yazdığını ama bu isteğinin yerine getirilmediğini anlattı. Uzun bir savunma yapan eski istihbaratçı Hurşit Uçak duruşmada şunları söyledi:
"JANDARMA BÖLGE KOMUTANI, EN SAMİMİ ARKADAŞIMDI"
"Tüm iddiaları cezaevine girdikten sonra öğrendim. Cezaevinde meslek hayatım boyunca ilk kez bu kadar kendime zaman ayırma fırsatım oldu. İddianame ve eklerini 10 gün boyunca satır satır inceledim. 20 yıl örgüt ile mücadele etmiş biri olarak, 'örgüt üyesi, yöneticisi, kurucusu' suçlamaları ile yargılanıyor olmam onuruma dokunuyor. Kaç kez çatışmalara girdim, ölümlerden döndüm. 1996'da PKK'nın, 1998'de DHKP-C'nin, 2010'da Hizbullah terör örgütünün ölüm listelerinin birinci sırasında yer aldım. Örgüt ile mücadele etmiş biri olarak bu iddiaları hakaret olarak addediyorum ve iddianameyi hazırlayan Volkan savcıya aynen iade ediyorum. Ailemde 3 şehit var. Benim dönemimde ilk kez Erzurum kırsalı temizlendi. Erzurum Jandarma Bölge Komutanı Yusuf Paşayı takip için onun yanındaki Murat astsubayı dinlediğimiz iddia ediliyor. İyi de o dönem Yusuf Paşanın en samimi arkadaşı bendim. Ortak çalışma yürütüyorduk, operasyonlar hakkında bizden bilgi alıyordu. Jandarma Bölge komutanı ile operasyonlar ile ilgili istihbari çalışmalar yapıyorduk. Yine dönemin MİT Müdürü ile de görüşmelerim oluyordu. Biz istihbarat birimine girince burada öğrendiklerimizi ileride aleyhimize veya lehimize kullanmamamız konusunda taahhüt imzalıyoruz, yemin ediyoruz. O yüzden arkadaşlarım çoğu şeyi anlatamıyor ve savunma hakkımız kısıtlı kalıyor."
"CEMİL İPEKÇİ SUİKASTİNİ ÖNLEDİK"
Türkiye'de 600 terör örgütü bulunduğunu anlatan Hurşit Uçak, terör örgütlerinin hedefinde öğrencilerin olduğunu söyledi. Erzurum'da 70 bin üniversite öğrencisi olduğuna dikkati çeken Uçak, örgütlerle ilgili açıklamasını şöyle sürdürdü: "Hizbullah terör örgütü üyesi olan ve hüküm giyen Emrah Yaman o kadar kurnazdı ki 1.5-2 yıl dinledik. Ancak telefonda hiçbir şey söylemiyordu. Kız muhabbeti yapıyordu. Biz bir sözünden harekete geçtik ve baskın yapıp evinde çuvallarla cephanelik bulduk. TNT kalıbı, kalaşnikof ve G 3 mermileri, bomba ele geçirdik. Hizbullah terör örgütü emirleri İran'dan alıyordu. Bu kişi İran'a gidip cep telefonuna taktığı microchip ile talimatı alıp Türkiye'ye geliyordu. Ele geçirdiğimiz microchipte pornografik görüntüler çıktı. Hatta savcı bize 'bunu bana niye getirdiniz' dedi. Ama biz onun şifrelerini kırdık, bu porno fotoğrafların içerisinde ölüm emri verilenlerin listesi olan word dosyayı bulduk. Böylece biz İstanbul'daki modacı Cemil İpekçi suikastini önledik. Emrah Yaman denen kişiyi izlememiz sırasında valiliğe, emniyete giriş çıkış yapıyordu. Gidip geldiği yerlerden biri de Abdulsettar Demir'in kitabeviydi. Abdulsettar Demir'i bu yüzden dinlemeye aldık. Dosyada lehimize olabilecek deliller ortada yok. Ben devletin kendisiyim. Devletin kendisi varken, çakmasıyla, paraleliyle niye hareket edeyim."
"PARALEL DEVLET VAR, PKK"
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hüseyin Öztürk, Hurşit Uçak'a "Peki paralel devlet var mı?" diye sordu. Başkan Öztürk'ün sorusunda Hurşit Uçak, "Evet var. PKK, KCK bir paralel devlettir. Devletin polisi dururken, burada Mahallebaşı'nda KCK adı altında kimlik kontrolü yapılıyorsa bu paralel devlettir. Aynını cemaat de yapıyorsa o da paraleldir, başkası yaparsa o da öyledir" diye karşılık verdi.