Haberler

Erzurum'da Fetö/pdy'nin "Dolandırıcılık" Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Erzurum'da, finansman desteği sağladıkları Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) propagandasını ve dini inançları kullanarak dolandırıcılık yaptıkları öne sürülen 6'sı tutuklu 17 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Erzurum'da, finansman desteği sağladıkları Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) propagandasını ve dini inançları kullanarak dolandırıcılık yaptıkları öne sürülen 6'sı tutuklu 17 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Serkan Çevik, Selçuk Özdemir, Uğur Oral, Hasan Yurtoğlu, Erdoğan Yalçın, Ünal Şahin, Ufuk Terzi ve Hasan Özdemir, tutuksuz sanıklardan Sacit Çalık, Ahmet Çalık, Mehmet İspirli ve Alpaslan Ekici ile sanık avukatları hazır bulundu.

Bayburt M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan sanık Ali Haydar Karabacak da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Başka suçtan tutuklu Servet Arı ile haklarında yakalama kararı bulunan Şakir Çoban ve Ünal Üneş ise duruşmaya katılmadı.

Sanık Karabacak, yaptığı savunmada, hakkındaki Fatih Üniversitesi'ne bağlı Sema Hastahanesine yardım yaptığı iddiasına ilişkin, buraya sadece babasının genel kontrolleri için 3 bin 200 lira yatırdığını ve başka bir işinin olmadığını belirtti.

Başka bir şirkete yardımda bulunduğu yönündeki iddiaları değerlendiren Karabacak, "Burası termal bir şirket olduğu için 5 tane şirkete 1 tane de kendime devre mülk aldım, karşılığında para yatırdım. Söz konusu devre mülkü de satış kotasını tutturan bayilerin tatil yapması için verdim." dedi.

Karabacak, Bayburt'ta bir özel okulunun olduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"Çocuğumu 7 bin lira karşılığında buraya yazdırdım. Bunun 3 bin 500 lirası benim tarafımdan diğer yarısı da devlet desteğiyle verilmiştir. Devletin desteği olan bir okula yazdırmak suç değildir. Hakkımda birçok EFT yaptığım ve alıcısı belli olmayan paralar gönderdiğim gerçek değildir. Artık bankacılık işlemlerinde karşılığı olmadan işlem yapmak mümkün değildir. Yurt dışında bir şirkete 4 işlemle destek gönderdiğim iddia edilse de şahsımda ait MAM-SEN isimli lastik ve jant şirketi olup, bu şirketin Almanya ve başka ülkelerle alışverişinden dolayı işlemler gerçekleşmiştir. Hatta bu işlemlerin sayısı 4 değil belki de 400'ün üzerinde işlem olup hepsi faturalıdır. Söz konusu işlemler sadece Bank Asya'da kullanılmamıştır."

Para transferlerinde miktarlar yüksek olduğu için az masraf sunan bankayla çalıştıklarını savunan Karabacak, "Ticari gaye amacı dışında başka bir amacım yoktu. Keskin Grup adı altında bir şirket Türkiye'de yoktur, sahibi de ben değilim. Bu şirket Almanya'da bulunmakta ve sahipleri de kuzenlerimdir. Terör örgütüyle bağlantım yoktur. Yaptıklarım ticari amaçlı yapılanlardır." diye konuştu.

Sanık Şahin, dava sürecinde tahliye edilip itiraz üzerine tekrardan tutuklandığını anımsatarak, "Kaçma şüphem olmadığı süreç içerisinde görünmüştür. Hiçbir terör örgütüyle bağlantım yoktur. Tüm terör örgütlerini lanetliyorum. Vatanını ve bayrağını seven birisiyim." ifadelerini kullandı.

Terör örgütünün şifreli haberleşme programı 'ByLock' kaydının tespit edildiği belirtilen Sanık Terzi ise iddiaları kabul etmeyerek çıkan kayıtlar doğrultusunda kimlerle irtibata geçildiğinin açıkça belirtilmesini talep etti.

Bank Asya'yla ilgili olarak ticari amaçlı ilgisinin olduğunu öne süren Terzi, "Vermiş olduğum çekleri ödeme zorunluluğundan dolayı ilişkim vardır. Başka türlü destekleme amaçlı hiçbir çalışmam olmamıştır. Yurt dışına çıktığım yönündeki iddiaları da kabul etmiyorum." dedi.

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve eksik evrakların tamamlanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

İddianameden

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tutuklu sanıklardan "FETÖ'nün il abisi" Serkan Çevik, eski Bank Asya Erzurum Şube Müdürü Hasan Yurtoğlu, Selçuk Özdemir, Uğur Oral, Erdoğan Yalçın ve Ünal Şahin ile tutuksuz sanıklar Sacit Çalık, Ahmet Çalık, Servet Arı, Mehmet İspirli, Alpaslan Ekici ve Şamil Baki Çalık, Ufuk Terzi, Hasan Özdemir, haklarında yakalama kararı bulunan Şakir Çoban ve örgütün "Erzurum kasası" Ünal Üneş ile başka suçtan tutuklu Ali Haydar Karabacak'ın FETÖ/PDY'ye yardım ve yataklığın yanı sıra örgüt propagandası yaptıkları anlatılıyor.

Sanıkların, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Toptancı Meyve ve Sebze Hali'nde, Kur'an kurslarına yardım bahanesiyle haldeki esnaftan ücretsiz meyve ve sebze aldıkları ancak bunları parayla satın alıyormuş gibi gösterdikleri, insanların dini inanç ve duygularını istismar ederek dolandırıcılık yaptıkları anlatılan iddianamede, sanıklardan Şakir Çoban ve Hasan Özdemir'in FETÖ'ye yardım ve yataklık yaptığı ve finansman sağladığı, o dönem Bank Asya Erzurum Şube Müdürü Hasan Yurtoğlu'nun banka personelinin zorla sohbetlere katılmasını sağladığı, personelin sohbete gitmemesinden dolayı dışarıdan birini bankaya getirerek çalışanlara sohbet verdirdiği, örgütün "il abisi" olarak bilinen Serkan Çevik'i bankaya geldiğinde olağanüstü bir şekilde karşıladığı, cemaatin "Erzurum kasası" olarak bilenen Ünal Üneş'in bankada sürekli hesap hareketlerinin olduğu belirtiliyor.

Kentte, değişik alanlarda şirket faaliyeti gösteren ve esnaflık yapan diğer sanıklar Mehmet İspirli, Uğur Oral, Şakir Çoban, Ahmet Çalık, Şamil Baki Çalık, Sacit Çalık, Servet Arı, Ufuk Terzi, Erdoğan Yalçın'ın ise "17-25 Aralık" sonrası örgütün denetiminde bulunan ve mali sıkıntıya düşen Bank Asya Katılım Bankası'nın sermayesini yükselmek ve güçlü bir banka izlenimini vermek amacıyla bu bankaya yüklü miktarlarda para yatırdıkları, imkanı olmayanların başka bankalardan kredi çekerek Bank Asya'ya getirdikleri ve para yatırmaları için diğer esnafları da teşvik ettikleri anlatılan iddianamede, Hasan Özdemir'in yurt, dernek ve vakıflara yardımda bulunduğu, Alpaslan Ekici ve Ali Haydar Karabacak'ın banka üzerinden işlemler gerçekleştirdiğinin belirlendiği kaydediliyor.

İddianamede, FETÖ/PDY'nin yapısı hakkında da bilgiler aktarılarak, birbirleriyle irtibatlı oldukları belirtilen sanıkların "Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet etme", "silahlı terör örgütüne üye olmak", "terör örgütü propagandası yapmak" ve "dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçlarından 11 yıldan 27 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Kaynak: AA / Güncel
Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı sanık kürsüsünde! İşte ilk sözleri

Bebek katili çetenin lideri hesap veriyor! İşte ilk sözleri

Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı'dan duruşmaya damga vuran ifadeler: Milletvekilleri bile beni arardı

Çete lideri Fırat Sarı'dan duruşmaya damga vuran ifadeler

İstanbul'da beklenen kar yağışı başladı

Anlık İstanbul

'Kayyum atanacak belediye sayısı 16'yı bulacak' iddiası

"16 belediyeye daha kayyum" iddiası! Bir şehre özellikle dikkat çekildi

title