Erü'de 12 Teknisyenin Kansere Yakalandığı İddiası

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Kudret Doğru, 12 radyoloji teknisyeninin kansere yakalandığı iddiasına ilişkin, "Yapılan rutin muayenelerde şu ana kadar 12 kişide tiroit nodülü tespit ettik. Bunlardan 2'sini de kanser şüphesiyle ameliyat ettirdik. Şu an sağlıklarına kavuştular ve hastanemizde çalışmaya devam ediyorlar." dedi.

Doğru, ERÜ Gevher Nesibe Hastanesinde düzenlediği basın toplantısında, bugün bazı internet haber sitelerinde yer alan "12 radyoloji teknisyeninin kanser olduğuna" ilişkin haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Hastanelerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Biriminin 2015'den itibaren aktif olarak çalıştığını belirten Doğru, şöyle devam etti:

"Kamuda iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili 1 Temmuz 2016'dan itibaren başlayacak rutin muayene ve tetkikleri, hastanelerimizde 2015'in başından itibaren yapıyoruz. 2015 yılındaki rutin personel takiplerinde tespit edilen durumlar var. Yaklaşık 3 bin sağlık çalışanının olduğu bir kurumdan bahsediyoruz. Bu kişilerin 150 kadarı radyasyonlu ortamda çalışan personel. Bunlara ilave tetkikler yapılması gündeme geldi. Bu kişilere radyasyon koruyucu gözlük, kurşun önlükler gibi çalışma alanında kullanılması gereken bir takım ekipmanlar temin etmenin yanında yıllık rutin muayenelerine ilave göz ve tiroit muayenesi de yaptık. Yapılan rutin muayenelerde şu ana kadar 12 kişide tiroit nodülü tespit ettik. Bunlardan 2'sini de kanser şüphesiyle ameliyat ettirdik. Şu an sağlıklarına kavuştular ve hastanemizde çalışmaya devam ediyorlar."

"Olağanüstü bir durum değil"

Rutin kontroller sırasında hipertansiyon ve diyabet tanısı konulan çalışanlar da olduğuna dikkati çeken Doğru, "Haliyle normal popülasyonda görülen tiroit nodülü gibi tespitler de olmakta. Bu rutin taramalarda da görülmeye devam edecektir. Bu, Türkiye'nin karşılaştığı ilk durum değil. Sağlık çalışmalarına hükümetimizin getirdiği mevzuat çerçevesinde yapılan rutin taramalarla ortaya çıkan tespitler. Olağanüstü bir durum değildir. Bunun da radyasyonla ilgili olduğunu söyleyemeyiz." dedi.

"Tiroit nodülleri sık görülüyor"

Radyasyon Güvenlik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kula da radyasyonlu alanların çalışma şartlarının Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından belirlendiğine işaret etti.

Hastanelerindeki radyasyon alanlarının TAEK lisansı ile çalıştığını, bu alanlarda çalışan personelin de dozimetre kullandığını dile getiren Kula, "Bunların takipleri de yıllık yapılmaktadır. TAEK'in yıllık takip formu vardır. Bu forma göre rutin sağlık kontrolleri yapılıyordu. Geçen yıl İş Sağlığı ve Güvenliği Birimi kurulduktan sonra bu formda olmamasına rağmen çalışanlarda tiroit kanseri görülebileceğini düşünerek rutin ultrason muayenesini biz başlattık. Aslında bu konuda bir zorunluluğumuz yoktur." diye konuştu.

Kula, bu kişilerin geriye dönük radyasyon ölçümlerinin de kontrol edildiğine dikkate çekerek, yüksek doz radyasyona maruz kalmadıklarının da belirlendiğini anlattı.

Troid nodüllerinin popülasyonda sık görüldüğünü belirten Kula, şunları kaydetti:

"Coğrafi bölgeye, iyot eksikliğine ya da beslenme şartlarına göre birçok insanda tiroit nodülleri sık olarak görülmektedir. Özellikle kadınlarda erkeklere oranla daha sık olmakla birlikte 50-60 yaşın üzerindeki insanların yaklaşık yüzde 40-50'sinde zaten tiroit nodülü tespit edersiniz. Dolayısıyla tiroit nodüllerinin bu iki personelimizde radyasyonlu ortamda çalışılmasına bağlı olarak gelişip gelişmediğini söyleme şansımız yok çünkü radyasyonun stokastik etkileri vardır. Radyasyonlu ortamlarda çalışanlarda ya da düşük dozda da olsa radyasyona maruz kalan bütün insanlarda kanser gelişebilir. Bunun kimde gelişip kimde gelişmeyeceğini söyleme şansına kimse sahip değildir."

"Görev yerleri değiştirildi"

İş Sağlığı ve Güvenliği Birimi sorumlusu Doç. Dr. Elçin Balcı da yaklaşık 3 bin personelin periyodik muayenelerinin 3 ay sürdüğünü kaydetti.

Periyodik muayenelerin ardından, personelin çalıştıkları birimlere ait riskler göz önünde bulundurularak, radyasyonlu alanda çalışanlara ultrason muayenesi gibi ilave tetkikler de yapıldığını aktaran Balcı, "Kişilerde eğer bir hastalık tespit edilirse tedavileri yapılıyor ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulunca gerekli görülürse iş değişikliğine gidiliyor. Kanser teşhisi konulan 2 personelimizin de görev yerleri değiştirilmiştir. Bu iş değişiklikleri de personelin talebi olmadan yapılmıştır. Aslında erken kanser teşhisi, İş Sağlığı ve Güvenliği Biriminin işini yaptığını göstermiştir. Çünkü 3 bin kişide 2 kişi bile olsa kanser teşhis ettiyseniz bu çok önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.