Erozyonla Mücadele Haftası
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele (ÇEM) Genel Müdürü Mustafa Gözükara, "Türkiye'de 2016 yılı sonuna kadar 9 milyon 40 bin 460 hektar alanda ağaçlandırma, erozyon kontrolü, bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu, mera ıslahı, enerji ormanı tesisi, suni gençleştirme ve...
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele (ÇEM) Genel Müdürü Mustafa Gözükara, " Türkiye'de 2016 yılı sonuna kadar 9 milyon 40 bin 460 hektar alanda ağaçlandırma, erozyon kontrolü, bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu, mera ıslahı, enerji ormanı tesisi, suni gençleştirme ve özel ağaçlandırma çalışmaları yapılmıştır" değerlendirmesinde bulundu.
Gözükara, Erozyonla Mücadele Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafi konum, iklim, topografya ve toprak şartlarının, Türkiye'nin erozyona karşı hassasiyetini artırdığını belirtti.
Türkiye açısından erozyonun sebepleri incelediğinde insan faktörünün ön plana çıktığını vurgulayan Gözükara, toprakların korunması, tabii kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve gıda güvenliğinin sağlanması için erozyon ve çölleşmeyle mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti.
Erozyon kontrolü ve ağaçlandırma çalışmalarının toprak verimliliğinin arttırılması, gıda güvenliğinin sağlanması, şehirlerin etrafında yeşil alanlar ve şehir ormanları kurulması, hava ve gürültü kirliliğinin azaltılması, toz taşınımının, sel ve taşkınların önlenmesi, su kaynaklarının muhafaza edilmesi, barajların ömrünün uzatılması, Türkiye'nin odun hammaddesine olan ihtiyacının temin edilmesi, halkın rekreasyon ihtiyacının karşılanması ve biyolojik çeşitliliğin korunması amaçlarına hizmet ettiğini aktaran Gözükara, "Ağaçların önemli bir karbon yutağı olması da dikkate alındığında küresel ısınma ve iklim değişikliğinde ağaçlandırmanın ne derecede önemli olduğu ortadadır." ifadesini kullandı.
Gözükara, geçen yıl 1 milyon 358 bin 579 hektar alanda erozyon kontrolü çalışması olmak üzere toplamda 9 milyon 40 bin 460 hektar alanda yürütülen ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışmalarının başarıyla gerçekleştirildiğini kaydetti.
Genel Müdür Gözükara, 1946 yılından bu yana ağaçlandırma, erozyon kontrolü, bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu ve mera ıslahı çalışmalarının hız kazanarak devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de 2016 yılı sonuna kadar 9 milyon 40 bin 460 hektar alanda ağaçlandırma, erozyon kontrolü, bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu, mera ıslahı, enerji ormanı tesisi, suni gençleştirme ve özel ağaçlandırma çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmaların 1 milyon 358 bin 579 hektarı erozyon kontrolü çalışması olup, diğer çalışmalar ise dolaylı olarak erozyonu önlemeye katkı sağlamıştır. Erozyonla mücadelede dünya lideri olan ülkemiz, orman alanını artıran ender ülkelerden biridir. 1963-1972 dönemi envanter neticesine göre 20,2 milyon hektar olan orman varlığımız, ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve iyileştirme çalışmaları neticesinde 2015 yılı sonu itibari ile 22,3 milyon hektara ulaşmıştır. Bozuk orman alanlarının rehabilitasyonu ile yüzde 49 olan verimli orman alanı 2015 yılı itibarıyla yüzde 57'ye çıkarılmıştır. 2008-2012 yıllarını kapsayan 'Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği Eylem Planı' hazırlanmış, 5 yılda 2 milyon 429 bin hektar alanda ağaçlandırma, erozyonla mücadele ve ormanların iyileştirilmesi çalışmaları gerçekleştirilmiştir."
Türkiye'de erozyonla taşınan toprak miktarı 168 milyon tona i·ndi
Türkiye'nin dünyada en fazla ağaçlandırma yapan ilk üç ülke arasında yer aldığını kaydeden Gözükara, "Tüm bu faaliyetlerimize bağlı olarak Türkiye'de yılda erozyonla taşınan toprak miktarı 500 milyon ton iken 168 milyon tona indirilmiştir. 2023 yılında toprak kayıplarının 130 milyon ton/yıla indirilmesi hedeflenmektedir." değerlendirmesini yaptı.
Erozyonun asıl kaynağının tarım ve mera alanları olduğuna dikkati çeken Eroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Meralarda erozyonu azaltıcı teraslama, münavebeli otlatma, mera rehabilitasyonu gibi çalışmalar ile bu alanlarda erozyon azalmaya devam etmektedir. Ayrıca tarım alanlarında ise tarım havzalarına göre üretim desenlerin oluşturulması, ekonomik ve erozyon oluşturmayan modern sulamalara geçiş, çiftçilerin parsel bazında desteklenmesi, teraslama, yeşil gübreleme, ekolojiye göre münavebe, çiftçi kayıt sisteminin devreye girmesi gibi önlemler ile tarım alanlarında erozyon giderek azalmaktadır."