Ermenek'teki Maden Faciası Davası
Karaman'ın Ermenek ilçesindeki kömür ocağında 18 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili 3'ü tutuklu 16 sanığın yargılandığı davanın yedinci duruşmasına başlandı.
Karaman'ın Ermenek ilçesindeki kömür ocağında 18 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili 3'ü tutuklu 16 sanığın yargılandığı davanın yedinci duruşmasına başlandı.
Ermenek Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar, maden ocağının sahibi Saffet Uyar, teknik nezaretçi Ali Kurt, maden sahasının ruhsat sahibi Abdullah Özbey, müşteki yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Müşteki avukatları, sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti.
Yaşamını yitiren işçilerden Ömer Cansu'nun kardeşi Esme Cansu, söz alarak, kardeşinin madende çalışırken tuvaletini pet şişelere yaptığını öne sürdü. Her gün kardeşinin kıyafetleri ıslak eve geldiğini ifade eden Cansu, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını istediğini kaydetti.
Söz verilen sanık Özbey, bilgi açısından bir algı yanılmasının olduğunu söyledi. "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" ifadesini kullanan Özbey, "Evi verdik bir de içeride yatıyoruz" diye konuştu. Haritayı çizen, projeyi hazırlayan, ocağı çalıştıranın kendisi olmamasına rağmen bu şekilde bir algı oluşturulduğunu savunan Özbey, şunları kaydetti:
"Ben sadece ocağı kiraya vermişim,1,5 yıldır içerideyim. Kirayı verdiğiniz kişi hata işleyecek, sorumlu ruhsat sahibi olacak. Böyle bir şey olabilir mi? İnsan sağlığından daha önemli bir şey yok. Biz kömür çıkarmada güvenlik açısından daha fazla mesafeyi bırakmışız. Adalet hepimize lazım. Başkasının hatası ya da evrakı bana soruluyor. Sadece burada değil ahirette de hesap var. İnsan kendisinde hata bulması lazım. Öz eleştiri yapıyorum, kusurum yok. Suçum yok. Suçsuz yere yatıyorum, mağdurum."
Madenci yakınları, Özbey'in sözlerine tepki göstererek üzerine yürümek istedi. "Sen nasıl mağdursun, bizim çocuklarımız 'baba' diye ağlıyor. Bu ülkede işçileri o madene sokarak canlı bombayı ilk siz yarattınız. Bir de gülüyor" diyerek ağlayan bazı madenci yakınları dışarıya çıkartıldı.
Zaman zaman taraf avukatları da birbirleriyle tartıştı.
Tepkiler devam edince, sanıklar salondan çıkarılarak duruşmaya ara verildi.