Ermenek Maden Faicası Duruşmasında Madenci Aileleri, Tutuklu Sanıklara Saldırmak İstedi(2)
Facia ESKİ OCAKTAN KAYNAKLANMIŞ Ölen madencilerin ailelerinin, tutuklu sanıkları tepki göstermesiyle gergin başlayan duruşmada, aileler sakinleştirildikten sonra iddianame okundu.
Facia ESKİ OCAKTAN KAYNAKLANMIŞ
Ölen madencilerin ailelerinin, tutuklu sanıkları tepki göstermesiyle gergin başlayan duruşmada, aileler sakinleştirildikten sonra iddianame okundu.
İddianamede, Has Şekerler Maden ocağının bulunduğu yerde 1994-97 yılları arasında çalıştırılan 'Numune' adlı ocak ile Has Şekerler Ocağı'nın çakıştırılmış haritası MİGEM'den temin edilip, incelendiği belirtildi. Çakıştırılmış imalat haritasına göre 3'üncü başyukarının Numune Ocak'tan kalan imalata çok yakın olduğunun anlaşıldığı, 4'üncü başyukarının giriş ve tepe noktalarında baskından kaçmaya çalışan işçilerin bir bölümünün cesetlerinin bulunması ve 3'üncü başyukarının tamamen göçükle dolu olması, büyük taş ve kaya parçalarının bulunması, az miktarda su gelirinin devam sonucunda facianın 3'üncü başyukarından başladığı vurgulandı.
İddianamede, 3'üncü başyukarıda daha önce kömür göçmesi ve devamlı kömür kaymasına rağmen, mühendislerin tahkimat yapılıp, çalışmaya devam ettirdiği, sondaj ile kontrol yapmadıkları, kaza günü işçiler öğle yemeği yemek için madenin çeşitli bölgelerinde bulundukları sırada 3'üncü başyukarıdan suyun patladığı, işçilerden bazılarının kaçmayı başardığı, ancak kaçamayan işçilerinde mahsur kalıp hayatlarını kaybettiği belirtildi.
ALARM SİSTEMİ OLMADIĞI İÇİN FACİA GEÇ FARK EDİLMİŞ
İddianamede, sabit gaz ölçüm istasyonunda Hidrojen Sülfür ölçen cihaz olmadığı vurgulandı. Ayrıca, Has Şekerler Maden Ocağı'nda, yasal zorunluluk bulunmasına ve hayati öneme haiz olmasına rağmen, acil durumlarda ocağın derhal boşaltılmasını sağlayacak bir alarm sisteminin ocakta bulunmadığına dikkat çekildi. Alarm sistemi olmadığı içinde ocak içerisinde suyun patladığı noktaya uzak noktadaki bazı işçilerin kazanın ilk aşamasında olayın vehametini anlayamadıkları ve madenden hemen kaçma yerine yerdeki yemek kaplarını toplama, olayı algılamaya çalışma ya da diğer arkadaşlarına haber verme endişesiyle vakit kaybettikleri ifade edildi. Ayrıca, su patlamasının olduğu yere uzak noktadaki işçilerden doğrudan çıkışa yönelenlerin kurtuldukları, tereddüt eden işçilerden bir bölümünün suların galerileri hızla ve büyük ölçüde doldurması nedeniyle ocak içerisinde mahsur kalarak öldükleri anlaşıldığı yer aldı.
"SUYUN TADINA BAKILIP ANALİZ YAPILIR MI ?"
Sanıkların iddianamedeki ifadeleri de tek tek okundu. Yaklaşık 3 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye olan Has Şekerler Madencilik Şirketi'nin daimi nezaretçi ve fiilen işletme müdürü Yavuz Özsoy'un, ifadesi de okundu. Özsoy'un "Yaptığım incelemelerde ocağın birçok yerinden damlayarak su geldiğini gördüm. Bu doğal suydu, içilebiliyordu, kokmuyordu. Bu nedenle herhangi bir sorun olduğunu düşünmedim" ifadesi okunduğu sırada bir madenci yakını, "Suyun tadına bakılıp analiz yapılır mı? Ne kadar aptalca" diye bağırarak tepkisini gösterdi.
SANIĞA BASTON VE YUMRUKLA SALDIRI
Diğer sanıkların iddianamedeki ifadesi okunduğu sırada 1990-2010 yılları arasında Ermenek Cenne Kömür İşletmeleri'nde 'Teknik nezaretçi' olarak çalışan ve tutuksuz yargılanan Ahmet Dağdeviren, tuvalete gitmek için mahkeme başkanından izin istedi. Dağdeviren, salondan çıkmak isterken karşısında duran bir madenci yakını bastonla başına vurdu. Ardından da diğer madenci yakınları da tepki gösterip saldırdı. Arbede sırasında başına yumruk darbesi alan Dağdeviren, güvenlik güçlerinin müdahalesiyle salondan çıkartıldı. Bir madenci eşi de fenalaşında salon dışına alındı ve sağlık görevliler müdahele etti.
Salondan gerginliğin artması üzerine, sanıklar yeniden salon dışına çıkartıldı. Güvenlik güçleri de madenci yakınlarını sakinleştirmeye çalıştı. Mahkeme heyeti duruşmaya 15 dakika ara verdi.
SALDIRI YAPANLAR HAKKINDA TAHKİKAT
Ara ardından duruşmaya devam edildi. Mahkeme Başkanı Mustafa Başer, sanığa saldıranların kimliklerinin tespit edilip, haklarında tutunak tutulup, tahkikat başlatılmasını istedi. Salondaki diğer madenci yakınlarını da uyaran Başer, aynı durum tekrarlandığı takdirde, duruşma salonundan çıkartılıp bir daha alınmayacaklarını söyledi.