"Erken Tanı Mümkün: Artık Ağrımasın"
Artritle Yaşam Derneği, farkındalığa çağırıyor.
Romatoid Artrit ve Ankilozan Spondilit rahatsızlıklarında erken tanının önemine dikkat çeken Artrit ile Yaşam Derneği ve Türkiye Romatizma Araştırma ve Savaş Derneği, 12 Ekim Dünya Artrit Günü'nde "Artık Ağrımasın" sloganıyla bir farkındalık çalışması başlattı. Hasta olduklarının farkında olmadan, ağrılarından şikayet etse de onları "doğal" karşılayarak yaşayan yüz binlerce insanın ağrısız bir yaşam sürmesi ve hayat kalitelerini artırabilmeleri için harekete geçen iki dernek, İstanbul'un birçok ilçesindeki Aile Sağlık Merkezleri'ne bilinçlendirme amacıyla hazırladığı "Artık Ağrımasın" posterlerini astı.
Artrit ile Yaşam Derneği ve Türkiye Romatizma Araştırma ve Savaş Derneği'nin, Dünya Artrit Günün için hazırladığı posterler, eklemlerde harabiyete ve şekil bozukluklarına neden olan Romatoid Artrit ile omurgayı etkileyen, ilerleyici, ağır romatizmal bir hastalık olan Ankilozan Spondilit rahatsızlıklarında, erken tanının tedavi başarısını yükselttiğini ve yaşam kalitesini artırdığını anlatıyor.
"Artık Ağrımasın" sloganıyla yola çıkan iki dernek, "Sabahları eklemlerinde 30 dakikadan fazla tutukluk hissi duyanları; bir veya birden fazla ekleminde şişlik olanları ve eklemlerinde ağrı hissedenleri" Romatoid Artrit hastalığına karşı uyarıyor ve erken tanı için harekete geçmeye çağırıyor. Aynı şekilde, "Sabahları bel, kalça veya sırtında şiddetli ağrılarla uyananlar; geceleri uykudan uyandıran ve 3 aydan uzun süren bel ağrısı olanlar ve yürümekte zorlananlar" Ankilozan Spondilit hastalığı konusunda uyarılıyor ve bu kişilere de vakit geçirmeden doktora başvurmaları tavsiyesinde bulunuluyor.
Bu ağrılar "doğal" diyip geçmeyin
Artrit ile Yaşam Derneği Başkanı Sarah Adut, bu iki hastalığa dönük farkındalığın artması için yeni bir dönüm noktası olmasını dileyerek şunları söylüyor:
"Dernek olarak artriti, hem Romatoid Artriti hem de Ankilozan Spondiliti gündeme getirmek, insanlara ağrı olmadan da yaşayabileceklerini, yaşam kalitelerini artırabileceklerini hatırlatmak istiyoruz. İnsanlarımız maalesef, kimi ağrılarını, şişliklerini ve tutukluklarını 'doğal' kabul edip doktorlarına başvurmuyorlar. Halbuki bunlar basit romatizmal ağrılar olmayabilirler. Tüm bu işaretler Romatoid Artrit gibi ciddi bir hastalığa da işaret ediyor olabilir. Bu hastalık tedavi gerektiren kronik bir hastalıktır ve çeşitli tedavi seçenekleri vardır. Bu yüzden insanlarımız erken tanının önemini kavramalı ve bu tür şikayetleri olduğunda hiç vakit kaybetmeksizin doktorlarına başvurmalıdır. Dileriz, Aile Sağlık Merkezleri'nde insanların dikkatini çekmeye çalıştığımız yeni posterler, bu konudaki farkındalığı artıracaktır."
Artık Ağrımasın
Türkiye Romatizma Araştırma ve Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Şebnem Ataman da, bu yıl için hazırladıkları "Artık Ağrımasın" mesajlarının önemine dikkat çekerek şunları söylüyor:
Son yıllarda romatoid artrit ve ankilozan spondilit gibi hastalıkların tedavileri üzerinde yapılan yoğun çalışmalar büyük başarılar sağladı. Bu hastalıkların neden olduğu ağrı ve şekil bozukluğunu büyük oranda önleyici ilaçlar geliştirildi. Artık bu hastalar ağrısız bir şekilde toplum içinde diğer bireylerden farksız günlük yaşamlarını sürdürebilmekte. Yeter ki zamanında bizlere başvurabilsinler. Hazırladığımız posterlerin artık bu hastalıkların daha iyi bilinir hale gelmesi için önemli bir adım olduğunu düşünmekteyiz.
Türkiye'de 500 bin Romatoid Artrit hastası var
Bugün Türkiye'de yaklaşık 500 bin Romatoid Artrit hastası olduğu tahmin ediliyor. Yapılan bilimsel araştırmalara göre, her bin insandan yaklaşık 5-10 kişi bu hastalığa yakalanabiliyor. Kadınlarda, erkeklere oranla 3 kat daha fazla görülen Romatoid Artritin ortalama başlangıç yaşı 40-60 arası olmasına rağmen, her yaştan insan etkilenebiliyor.
Romatoid Artrit, genellikle bir eklem hastalığı olarak algılanmasına rağmen, kişi üzerinde çok daha geniş etkilere yol açarak birçok organa zarar verebiliyor. Kalp krizi ve inme gibi hastalık risklerini artırarak erken ölüme yol açabiliyor.
Artrit hastalığından etkilenen insanların neredeyse dörtte birinin 5 yıl içinde çalışmayı bıraktığı tahmin ediliyor. Hastaların, toplumun eşit mensupları olarak bağımsız yaşama hakkını sağlamak için şu unsurlar öne çıkıyor:
• Artritin etkisi ve getirdiği yüklerin daha iyi anlaşılması, bunun bilincinde olunması;
• Zamanında ve doğru teşhis, en yüksek tedavi standartlarına eşit erişim, kullanıma hazır kapsamlı destek hizmetleri;
• Yeni tedavilerin değerlendirilmesinin sadece sağlık bakım perspektifi ile sınırlı kalmayarak, sosyal unsurları da içermesi…