Erken Tanı Hayat Kurtarır, Meme Onarımı Hayata Bağlar
3 yıldır dünyada çeşitli etkinliklerle kutlanan "Meme Onarımı Farkındalık Günü", Türkiye'de ilk kez Ankara'da halka açık etkinliklerle düzenlendi.
"Meme Onarımı Farkındalık Günü", kadınların kanser nedeniyle memelerinin alınması sonrasında meme onarımı hakkında bilgilendirilmesi, farkındalık oluşturulması ve bu imkana ulaşabilmesi için tasarlanmış olan bir sosyal sorumluluk projesi.
Türkiye'de ise ilk kez, Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği'nin öncülüğünde, T.C Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Dairesi Başkanlığı, Ankara Meme Hastalıkları Derneği, Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu ve Kanserle Dans, Europa Donna ve Kansersiz Yaşam Dernekleri gibi meme kanseri ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının işbirliği ile 10 Ekim Cuma günü Ankara'da düzenlenen etkinlikle kutlandı. ATO Congresium Ankara'da düzenlenen, halka açık sempozyum ve etkinliklerde meme kanseri, sadece onarım cerrahisi değil, tüm yönleriyle masaya yatırıldı.
"MEME ONARIMI KADINLIK DUYGUSUNU GERİ VERİYOR"
Meme Onarımı Farkındalık Günü etkinliklerinde konuşan uzmanlar, hastaların kanser tedavisinden sonra tam ve dolu bir yaşamın mümkün olduğuna ve meme onarımının kadınlık duygusunu yeniden kazandırdığına; ayrıca meme kanseri gelişme riski yüksek olan kadınların da, kanserle yüzleşmeden korunmanın bazı yolları olduğuna, ilaç tedavisinin yanı sıra koruyucu mastektomi ve eş zamanlı olarak memenin yeniden yapılmasının, meme kanserinden büyük oranda koruduğuna dikkat çektiler.
Halka açık ve ücretsiz olan sempoyumda meme kanserinde erken tanının önemi ve tedavi sürecindeki güncel yaklaşımların yanı sıra, memenin yeniden yapılması ve tedaviden sonra hastaların karşılaştıkları fiziksel, psikolojik sorunlar ve bunlarla baş etme yolları, kanser hastasında beslenme gibi konularda halka aydınlatıcı bilgiler verildi. Sonrasında, memeleri alındıktan sonra meme onarımı yapılan kadınlar, bu ameliyatın hayatlarını nasıl etkilediği konusunda deneyimlerini paylaştı. Ardından meme kanseri ile yüzleşmiş ve bu süreçten sağlıkla çıkmış kadınlardan oluşan Farkındalık Korosu Konseri ve dans gösterisi sergilendi. Salonda ayrıca, maket üzerinde kendi kendine muayene ve onarım yöntemleri hakkında hasta eğitimi, meme kanseri sonrası resim ve sanatla tedavi (Artterapi) uygulamaları aktarıldı.
Etkinliklerden önce düzenlenen basın bilgilendirme toplantısına ise, T.C Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Dairesi Başkanı Doç. Dr. Murat Gültekin, Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Sühan Ayhan, Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Basın ile İlişkiler Sorumlusu Prof. Dr. Eksal Kargı ve Ankara Meme Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Alıç katıldı.
"KANSER NEDENİYLE KAYBEDİLEN MEMEYİ CERRAHLAR YENİDEN KAZANDIRIYOR"
Basın toplantısında konuşan Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Sühan Ayhan, alınan memelerinin yeniden yapılandırılma şansı bulunduğunu hatırlatan ve meme kanserinden sağ kalım süresinin uzadığını belirterek şunları söyledi:
"Kadınlar meme onarımına önem vermeye, memelerini geri istemeye başladı. Önemli olan kadınların bu ameliyatların yapılabildiğinden haberdar olmaları. Meme kanseri ameliyatı olan kadınların ABD'de yüzde 25'i, Kanada'da yüzde 15'i, bizde ise tahminlerimize göre maalesef sadece yüzde 1-2'si meme onarımı yaptırıyor. Bu oranlar aslında çok düşük. Söz konusu onarım, sürekli hasta olduklarını hatırlatan fiziksel bir eksiklikten ve yaşamlarını zorlaştıran sütyen içine yerleştirdikleri protezden bir kurtuluş. Psikolojik durumu düzelten, özgüveni ve yaşam kalitesini yükselten, iş yaşamında başarıyı artıran ve özel yaşamda daha mutlu olmalarını sağlayan bir araç. Hastaların memeleri alındığında yeniden yapılabileceğini bilmeye hakları var. Bu nedenle cesaretleri kırılmamalı, aksine cesaretlendirilmeli ve bir plastik cerrahi uzmanına yönlendirilmeliler"
"MEME ONARIMINI SGK KARŞILIYOR"
Hastaların ameliyat sonrası meme onarımı ve seçenekleriyle ilgili doğru bilgiye ulaşmasının çoğunlukla çok zor olduğunu, bu durumun da çoğu kez hastalarda kafa karışıklığına, umutsuzluğa, çaresizliğe yol açabildiğini belirten Prof. Dr. Ayhan şöyle devam etti:
"Meme onarımı yapacak, gayet yetkin cerrahlarımız var ve söz konusu ameliyatlar da birçok yerde yapılıyor. Kanserin tanı ve tedavisiyle iş bitmiyor. Tedaviden sonra hastaların yaşam kalitesi de çok önemli. Meme onarımıyla beraber psikolojisi, fizyoterapisi, beslenmesi gibi konular da gözardı edilmemeli. Ayrıca bu işlemler SGK tarafından da karşılanıyor"
"MEME KANSERİ YÜZDE 20-25 ORANINDA"
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Dairesi Başkanı Doç. Dr. Murat Gültekin ise, meme kanserinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kadınlarda en sık görülen kanser türü olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Meme kanseri, yılda yaklaşık 15 bin kadını etkilemekte. 2000'li yıllardan beri tüm kanser istatistiklerimizde kadın kanserlerinin yüzde 20-25'i meme kanseridir. Risk faktörleri arasında ailede meme öyküsü, erken ilk adet yaşı, geç menopoz, çocuk emzirmeme ve obezite sayılabilir. Erken teşhise yönelik yapılan meme kanseri taramaları, bu kanserlerden ölümleri ve hastalığın sıklığını azaltmada en etkili yöntemdir."
"ERKEN EVREDE TEDAVİ BAŞARISI YÜZDE YÜZ"
Doç. Dr. Gültekin, meme kanserinde erken evrede tedavi başarısının yüzde yüz sağlanabildiğini vurgulayarak, ileri evrelerde hem yaşam süresinin kısıtlı olduğunu hem de hastanın yaşam kalitesinin önemli ölçüde düştüğünü dile getirdi. Bu nedenle taramaların çok önemli olduğuna işaret eden Gültekin, şöyle devam etti:
"Türkiye'de teşhis edilen meme kanserlerinin yaklaşık yarısı ne yazık ki ileri evrede olup, meme koruyucu cerrahi oranlarımız hala istenilen düzeyde değildir. KETEM ve toplum tabanlı taramaların yapıldığı merkezlerde yüzde 85 oranında erken evrede teşhis edilmektedir. Erken teşhis hayat kurtarır, meme koruyucu cerrahiler ve meme onarımı ise hayata bağlar"