Haberler
Sahte dolarların piyasaya sürüldüğü iddiasına ilişkin soruşturma başlatıldı

Piyasaları sarsan sahte dolar iddiası için harekete geçildi

Halep'te taarruz başlatan Esed karşıtı Heyet Tahrir Şam 32 bölgeyi ele geçirdi

Rejim karşıtı grup 32 bölgeyi ele geçirdi, 10 bin sivil evlerini terk etti

Muhtarın yerine kayyum atandı

Muhtarın yerine kayyum atandı

Kreş tartışmaları sorulunca İmamoğlu fena patladı: Cami yaptım imam vermediler

"Cami yaptım imam vermediler, karakol yaptım ortada polis yok"

Erkekleri En Sık Tehdit Eden Hastalık: Prostat

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, prostat iltihaplarının daha çok gençlerde görüldüğünü, prostat hastalığının ise belirli bir yaştan sonra ortaya çıktığını ifade etti.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, prostat iltihaplarının daha çok gençlerde görüldüğünü, prostat hastalığının ise belirli bir yaştan sonra ortaya çıktığını ifade etti. Prostatın idrar torbasının alt kısmından idrar kanalının başlangıç bölümünü çepeçevre saran ve sadece erkeklere özgü bir salgı bezi olduğunu belirten Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, prostat bezinin salgısı neticesinde erkeklerde idrar yolu enfeksiyonunun kadınlara göre daha az görüldüğünü belirtti.

YAŞLANMA İLE GİDEREK BÜYÜYEN ORGAN: PROSTAT BEZİ

Prostat bezinin yaşlanma ile giderek büyüyen bir organ olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, bu büyümenin özellikle prostatın iç kısmında meydana geldiğini belirtti. Normalde bir kestane büyüklüğünde olan prostat bezinin, portakal büyüklüğüne erişebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu sözlerine şöyle devam etti: "Bu şekilde büyüyen prostat dokusu kanser içermez ve medikal adıyla BPH (Benign Prostatic Hyperplasia) olarak adlandırılır. Bu büyümenin nedeni için östrojen (kadınlık hormonu) ve testosteron (erkeklik hormonu) seviyeleri arasındaki dengenin bozulması ile ilgili teoriler öne sürülmüş ve kabul görmüştür."

Belirtileri

Prostatın büyüdükçe idrar yolunu daraltarak idrar akışını engellemeye ve zamanla tıkamaya başladığını söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, bu süreçte hastalarda idrar akım gücünün ve kalınlığının azalması, idrarı başlatmakta güçlük, kesik kesik idrar yapma, idrarın sonunda damlama, idrarı tam boşaltamama hissi gibi tıkanmaya bağlı (obstrüktif) yakınmalar ile sık idrar yapma (gündüz ve gece), ani idrar yapma isteği (sıkışma), idrar kaçırma, idrar yaparken yanma ve sızı hissinin olması gibi idrar kesesinin fonksiyonuna bağlı (irritatif) yakınmalar ortaya çıkabildiğini belirtti.

İDRAR KESESİ İLTİHAPLARI BÖBREKLERİ DE TEHDİT EDİYOR

Ani idrar tıkanmasının, idrar yapamamaya bağlı olarak karın alt bölgesinde şiddetli ağrı oluşturduğunu ve bu durumda mesaneye sonda takılması gerektiğinin söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, idrar yolu iltihabının ise idrar yolu tıkanıklığına bağlı olarak idrar kesesinde oluşan iltihap olduğunu ve bu durumda da şiddetli yanma ve yüksek ateş görülebileceğini belirtti. İdrar kesesi bozukluklarının prostatın idrar yolunu tıkamasına bağlı olarak geliştiğini, tam boşalamayan idrar kesesinin giderek genişlediğini, zayıfladığını ve zamanla kasılma yeteneğini kaybedebildiğini söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, idrar kesesinin kasılma gücünü kaybetmesi ile mesane içerisinde sürekli artık idrar kaldığını ve idrar kesesindeki tıkanıklık nedeniyle biriken idrarda oluşan iltihap veya minerallerin çökmesi ile mesane taşlarının oluştuğunu belirtti. İdrar kesesi iltihaplarının böbrekleri olumsuz etkileyebildiğini de söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, idrar kesesindeki tıkanıklığa bağlı basınç artışı ve içeride sürekli artık idrar kalması nedeniyle zamanla böbreklerde genişleme ve işlev bozuklukları oluşabileceğini, ender de olsa bazı hastalarda böbrek yetmezliği ortaya çıkabileceğini ifade etti.

Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu: " Prostat tedavisinde altın standart olan TURP Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesinde uygulanmaktadır."

100 gram ve üzerindeki prostatlara açık cerrahi işlem yapıldığını söyleyen Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, aslında açık cerrahi işlemin prostat tedavisinde en etkili yöntem olmasına rağmen operasyona bağlı komplikasyonlar açısından dezavantajlı bir işlem olduğunu belirtti. Tüm cerrahi yöntemlerin amacının prostatı küçülterek, hastanın rahat idrar yapmasını sağlamak olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, prostat boyutu büyüdükçe tüm bu ameliyatların başarı oranlarının düştüğünü belirterek, "Cerrahi tedavi yöntemi belirlemede prostat volümü önem kazanmaktadır. Bilimsel veriler, farklı prostat ameliyatı yöntemlerinin başarılarının birbirlerine çok yakın olduğunu vurgulamaktadır. Minimal invazif cerrahi olarak adlandırılan bu yöntemlerin her birinin avantaj ve dezavantajları olmasına rağmen günümüzde kapalı prostat ameliyatı olan TURP altın standart ve en sık kullanılan yöntem olmayı sürdürmekte ve hastanemizde uygulanmaktadır" dedi.

(İHA)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title