Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

İstanbul'da bugün saat 15.00'ten sonra bazı metro istasyonları kapatılacak

İstanbullular dikkat! Saat 15.00'ten sonra bu metro durakları kapatılacak

Karın vurduğu Malatya'da 787 vatandaş misafirhanelere yerleştirildi, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

Bir şehir kabusu yaşıyor! 787 kişi kurtarıldı, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Eriyen Stentte Endişeye Gerek Yok

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

KORONER stentler, kalbi besleyen atardamarların daralma veya tıkanması ile ortaya çıkan koroner arter hastalıklarının tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır.

KORONER stentler, kalbi besleyen atardamarların daralma veya tıkanması ile ortaya çıkan koroner arter hastalıklarının tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Gelişen teknolojiye paralel olarak stentler de gelişmiş, birçok hastada by-pass ameliyatına gerek olmadan tedaviyi mümkün kılmıştır. Klasik stentler, üretildiklerini materyallerden dolayı, yerleştirildikten sonra damarlarda kalıcıdırlar. Ancak son yıllarda, damarın doğal yapısının tekrar sağlanması amacıyla, damara bir süre destek olduktan sonra vücuttan doğal yollarla uzaklaştırılan eriyen stentler de tıp dünyasına girdi. Bu eriyebilen stentlerden ilk üretilen, çeşitli araştırmalar neticesinde Avrupa'da 2011 yılında, Amerika Birleşik Devletleri'nde ise 2016 yılında onay alarak yaygın şekilde kullanılmaya başlandı.

Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi, Prof.Dr. Ömer Göktekin, eriyebilen stentin kullanımı sonrasında yapılan çalışmalarda stent üzerinde pıhtı oluşum riskinin, ilaç kaplı stentlere göre yüzde 1 ila 2 civarında daha yüksek olduğunun gözlendiğini kaydediyor.

Ancak su ana kadar mevcut olan araştırmalarda hastalar toplu olarak incelendiğinde bu durumun ölüm riskinde herhangi bir artışa neden olmadığı gösterilmiştir. Diğer yandan ilaç kaplı stentlerin ilk çıktığı zamanlardaki stent içi pıhtı oluşumu, şu anda eriyen stentlere göre daha yüksekti. Zamanla teknoloji sayesinde stent içi pıhtı oluşumu yüzde 1 lere kadar düştü, aynı gelişim ve iyileşmenin eriyen stentlerlede söz konusu olması ihtimal dahilinde. Prof.Dr. Göktekin, yapılan araştırmaların alt grup analizlerinde, eriyebilen stentlerin usulüne uygun sekilde damara yerleştirildiğinde pıhtı oluşum riskinde anlamlı bir artış bulunmadığına dikkat çekiyor. Eriyen stentlerin ince damarlara (2.5 mm den kucuk) konulmasi tavsiye edilmemektedir. Eriyen stent damara koyulmadan, stentin yeri balonla iyice hazırlanmalı, stent konduktan sonra da yine balonla damar duvarına iyice yerleştirilmelidir. Bu uyarıların riayet edildiği tecrübeli kliniklerde seçilmiş hastalarda, mesela tam tıkalı damarı olan yada damarlarında boylu boyunca uzun darlıkları olan hastalar gibi çok sayıda veya uzun stent gerektiren hastalarda eriyen stent teknolojisi kullanılabilir. Hali hazırda Amerika'da FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) küçük damarlar (2.5 mm den küçük) dışında kullanımına izin vermiştir. Avrupa'da ise 300'ü aşkın merkezde kullanıma devam edilmektedir.

ERİYEN STENTLİ HASTALARIMIZ ENDİŞE ETMELİ Mİ?

Prof. Dr. Ömer Göktekin, stent içi pıhtı riskinin yapılan araştırmalarda eriyen stentlerde bir miktar yüksek olsa da, oransal olarak görece düşük olduğunu belirtiyor. Eriyen stent takilan 100 hastanin sadece 2 yada 3 tanesinin stentinde pıhtı oluşmaktadır. Ayrıca stentte pıhtı oluşması hastanın ölümü anlamına gelmemektedir. Nitekim şu ana kadar yapılan araştırmalarda ölüm oranının arttığına dair bir bulgu olmadığı gibi, eriyen stentlerle yapılan 7 büyük çalışmadaki hastaları topluca değerlendiren, ve geçtiğimiz ay yayınlanan bir analizde de tüm nedenlere bağlı ölüm ya da kardiyovasküler (kalp damar hastalıklarına bağlı) ölüm oranlarında bir fark gözlenmemiştir. Son günlerde ceşitli medya kuruluslarinda "eriyebilen stentler öldürüyorö başlığıyla haberler yayınlanmıştır. Ancak şu andaki verilerle böyle bir çıkarımda bulunmak zor gözüküyor. Bununla beraber stent icinde pıhtı oluşumunu engellemek için ikili pıhtı önleyici ilaçların daha uzun sure mesela 3 yıl kullanımı uygun olabilir. Prof.Dr.Göktekin, devam eden araştırmalar ve önceki araştırmaların uzun süreli sonuçlarının kafalarda oluşan sorulara cevap vereceğini kaydediyor. Ayrıca bu sonuçlar sadece ilk çıkan eriyebilen stent için geçerli olup, tüm eriyebilen stentler için genellenemez. Eriyebilen stent teknolojisi, son yıllarda hız kazanmıştır ve henüz gelişmekte olan ve gelecekte hastaların ameliyatsız tedavilerinde çok önemli yer tutacağına inanılan bir teknolojidir.

- İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title