Ergün, "Adım Adım Siyaset" Kitabını İmzaladı
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Nihat Ergün'ün konuşması - İzleyici detayları 7. Kocaeli Kitap Fuarı- Eski Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Adım Adım Siyaset" kitabını imzaladı Eski Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 7. Kocaeli Kitap Fuarı'nda "Adım Adım Siyaset" kitabını imzaladı ve okurlarıyla bir araya geldi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Nihat Ergün'ün konuşması - İzleyici detayları 7. Kocaeli Kitap Fuarı- Eski Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Adım Adım Siyaset" kitabını imzaladı Eski Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 7. Kocaeli Kitap Fuarı'nda "Adım Adım Siyaset" kitabını imzaladı ve okurlarıyla bir araya geldi. Ergün, 18 yaşından beri siyasetin içinde olduğunu, 35 yıllık siyaset hayatında birçok görevde yer aldığını belirterek, kitabın gençlere fayda sağlayacağını ifade etti.Siyasetin, topluma ve ülkeye hizmet etmenin önemli bir aracı olduğunu, bu kapsamda fırsatlar sunduğunu dile getiren Ergün, siyasi alandaki deneyimlerini kitabında topladığını, edindiği tecrübelerden başkalarının da faydalanmasını istediğini belirtti.- "Hukuki süreç devam ediyor"Bir vatandaşın "TÜBİTAK'ta paralel yapının kadrolaşması konusunda pişmanlık hissediyor musunuz?" sorusu üzerine Ergün, TÜBİTAK'da aralarında 20 yıllık çalışanların da bulunduğu 5 bin kişinin görev yaptığını kaydetti.Haklarında dava açılanların bir kısmının 10-15 yıldır TÜBİTAK'da çalıştığını ifade eden Ergün, şu değerlendirmelerde bulundu: "TÜBİTAK, 2 yıl kadar bizim bakanlığımıza bağlı kaldı. Nasıl oluyor da herkes saf, masum oluyor da ben gaflet içinde olmuş oluyorum bana söyler misiniz? Şu anda görevde olmayan bir bakana, 'gaflet içinde bulunmuş, pişman mısın?' falan dersen bu yakışık almayan bir soru olur. Benim çizgim bellidir. Ben hangi çizgiden geldiğimi çok iyi biliyorum. Kitabı da okuduğunuz zaman o çizgiyi göreceksiniz ama suç işleyen insanlar kim olursa olsun, paralel, çapraz yaptıklarının hesabını verir. Eğer bir yapı, cemaat, tarikat, mezhep, ideolojik grup gelip devletin kurumlarına yıllarca çaba harcayıp da sızmışsa bunun hesabını verecektir. Peki Başbakanın arabasına kadar nasıl binmişler bana söyler misiniz? Bir suç ne zaman ortaya çıkarsa o zaman işlem yaparsınız. İnsanlar suç işlemedikleri, suç ortaya çıkmadığı zaman suçlu muamelesine tabi tutulabilir mi? Kişilerin suç işlediği 17-25 Aralık'ta ortaya çıktı. O tarihe kadar suç işlememiş adama, suç işlemiş muamelesi nasıl yapacaktınız? 17-25 Aralık'a kadar devletin istihbaratı bunları görüp idarenin önüne bir şey koymuş mu? Devletin savcısı birisi için bir soruşturma açıp da 'arkadaş, bu kurumlarla ilgili bir şeyler oluyor, bunlarla alakalı dava açıyoruz, gereken yapılsın' demiş mi? Dememiş. 17-25 Aralık'a kadar bakıyorum ki sen işini yapan bir adamsın, bana öyle görünüyorsun. Ben seni 24 saat takip etmiyorum ki. Kimse takip etmiyor. Kim bunu takip edecek? İstihbarat örgütü takip eder, devletin mahkemelerine, savcılarına intikal eden bir şey varsa savcı bunu soruşturur. Ben savcı mıyım? Değilim. Ben istihbarat örgütü müyüm?" Hukuki sürecin devam ettiğini anımsatan Ergün, "Rica ediyorum, birbirimize haksızlık etmeyelim. Ayrıca, yargılamalar, soruşturmalar devam ediyor. Neticelensin, kim ne suç işlediyse işlediği suçun cezasını çeksin" dedi.Ergün, daha sonra okurları için kitabını imzaladı.