Ergün, "Adım Adım Siyaset" Kitabını İmzaladı

Eski Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Adım Adım Siyaset" kitabının imza gününe katıldı.

Derince Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde Taşköprülüler Derneği tarafından düzenlenen programda konuşan Ergün, yaklaşık 35 yıldır aktif siyasetin içinde olduğunu belirterek, bakanlık döneminden sonra siyaset yaşantısında edindiği tecrübeleri bir kitapta toplamak istediğini söyledi.

Kitabın gençlere fayda sağlayacağını dile getiren Ergün, "Herkes bildiklerini yazsa, hayata dair bilgi ve birikimimiz artar. Yazdıklarımızdan dolayı tenkitler de olacaktır. Türkiye'de saltanat olsaydı bizim gibi ailelerin hiçbirisi yönetici olamazdı. Hepimiz köyden kente göçen ailelerin çocuklarıyız. Cumhuriyetin kurulması ve tek partili sistemin sona ermesinde sonra çok partili hale geçti, o zaman devlet millete ait hale geldi" dedi.

Ergün, insanların sıkıntılarını çözmek için heyecanla çalıştıklarını dile getirerek, her insan, kurum ve kuruluşlar gibi siyasi partilerin de yıpranıp, hastalanabileceğini kaydetti.

"AK Parti ile güzel bir altyapı ve iyi bir temel oluşturduk" diyen Ergün, şöyle konuştu:

"AK Parti, liderini cezaevinden alıp başbakanlığa, oradan da cumhurbaşkanlığına götürdü. Bu gurur vericidir. Parti yenileniyor. Ancak değişim ve dönüşümler sancılı olabilir. Bu sebeple partiler çok dikkatli olmalıdır. Cumhurbaşkanını halk seçince sistem tartışılmaya başlandı. Bizim bu sistem, gerçek parlamenter sistemi değildir. Türkiye'de ön yargılı bir bakış var. 'Bazıları Tayyip Erdoğan başkan olsun da ne olursa olsun' diyor, bazıları da 'Erdoğan olmasın da nasıl olursa olsun.' Muhalefetin yerinde olsam başkanlık sistemine körü körüne karşı çıkmam. Kuvvetler ayrılığı sağlanırsa, ister parlamenter olsun, ister başkanlık olsun o sistem sıkıntılarımızı çözer."

Ergün, cemaatlerin kontrol edilmemesi halinde ileride ülkenin başını daha da fazla ağrıtabileceğini anlatarak, şunları söyledi:

"Yozlaşma ve cemaatlerin devletleşmesi önümüzdeki dönem tartışacağımız konulardır. Bizler eğer bu sistemi çözmezsek daha çok uğraşırız. Cemaatlerin ve tarikatların yazılı şeffaf bir yapısı olmalı. Cemaat liderleri, herşeyin sorulmasına rağmen hiçbir şeyden sorumlu tutulmuyorlar. Mali kaynakların da nereden gelip nereye gideceği kayıt altına alınmalıdır. İslam dünyasında kayıt dışılık gırla gidiyor. Böyle bir anlayış olamaz. Bu böyle devam ederse cemaatler holdinge dönüşür. Manevi geleneğimiz olan cemaatler bir şekilde kontrol altına alınmazsa ülkenin başını her zaman ağrıtacaktır."

Konuşmanın ardından Ergün, kitabını imzaladı.