Haberler
Bahçeli, Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Bahçeli, Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Bakan Güler: Zap'ta kilit kapatıldı, toplamda 2 bin 564 teröristin etkisiz hale getirildi

"Zap'ta kilit kapatıldı" diyen Güler ses getirecek rakamı ilk kez paylaştı

Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı

Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı

Ergenekon Sanığına İftira Atan Hamurcu'ya Ceza

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ergenekon davasında yargılanan avukat Yusuf Erikel'in "Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası yöneticilerine suikast düzenlemesi için kendisine talimat verdiğini" söyleyerek, suç uydurduğu ve iftira attığı gerekçesiyle yargılanan Hacı Ali Hamurcu 3 yıl 4 ay hapisle cezalandırıldı.

Ergenekon davasında yargılanan avukat Yusuf Erikel'in "Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası yöneticilerine suikast düzenlemesi için kendisine talimat verdiğini" söyleyerek, suç uydurduğu ve iftira attığı gerekçesiyle yargılanan Hacı Ali Hamurcu 3 yıl 4 ay hapisle cezalandırıldı.

İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık Hacı Ali Hamurcu ile şikayetçiler Yusuf Erikel ve Yakup Erikel'in avukatı Mahmut Hekim katıldı. Davaya müdahil olan avukat Kemal Kerinçsiz ile emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un avukatı İlkay Sezer de duruşmada hazır bulundu.

Avukat Sezer, delillerin toplandığını, sanığın suçunun sabit olduğunu belirterek, Hamurcu'nun cezalandırılmasını talep etti.

Avukat Hekim de sanığın eyleminin örgütlü bir suç olması nedeniyle TCK'nın "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "silahlı örgüt" suçlarını düzenleyen 220-314 maddeleri uyarında yargılanması gerektiğini söyledi.

Bu suçları yargılama görevinin mahkemenin yetkisini aştığını ifade eden Hekim, davanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen Fethullahçı Terör Örgütü dosyası ile birleştirilmesini talep etti.

Kemal Kerinçsiz'in avukatı da sanığın beyanında geçen kamu görevlileri hakkında hem Ankara hem de İstanbul'da soruşturmaların (Paralel Devlet Yapılanması) açıldığını belirterek, davanın o dosyalarla birleştirilmesinin zaman kaybına neden olacağını, bu nedenle sadece suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesini istedi.

Kamu görevlilerinin ismini verdi

Esas hakkındaki son savunmasını yapan sanık Hamurcu, Nisan 2011'de Cumhuriyet savcıları Muammer Akkaş ile Cihan Kansız'a yazılı olarak ifade verdiğini belirterek, "Sonra tutuklandığımda cezaevine polis gönderip kamerayla ifademi aldılar. Yazılı metni imzaladım. Eğer onlar gereğini yapmamışsa benim suçum değildir" dedi.

Suçsuz olduğunu söyleyerek beraatini talep eden Hamurcu, "Ben doğruları söyledim ancak onlar gereğini yapmadı. Ben de binbaşı Fatih S., Yüzbaşı Recep E., MİT görevlisi Enver D., Metin İ. ile bunların irtibat elemanı Zafer A., polis memurları Gaffur A., terör şubeden komiser Hasan B., organize şubeden şu anda cezaevinde bulunan Mahmut hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ederim" diye konuştu.

Mahkeme, sanık Hamurcu'nun "suç uydurma" ve iftira" suçlarından 3 yıl 4 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi.

- Fetullahçı Terör Örgütü talebi ret

Sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki ifadesinde adı geçen kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmeden mahkeme, dosyanın "iftira ve suç uydurma" suçlarından oluştuğunu, suçun iştirak halinde işlendiğine dair beyan veya belge bulunmadığını belirterek, Fethullahçı Terör Örgütü dosyası ile birleştirilmesi talebini reddetti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavclığınca hazırlanan iddianamede, şüpheli Hacı Ali Hamurcu'nun, 16 Mart 2010'da İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'nü telefonla arayarak, Taksim'de bulunan Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği Başkanı Mustafa Asım Akın'ı, Ali isimli bir şahsın vuracağını söyleyerek kendini ihbar ettiği kaydedildi.

İhbar üzerine polisin, Hamurcu'yu aynı gün gözaltına aldığı anlatılan iddianamede, Hamurcu'nun polislere, "Mustafa Asım Akın ve Kaya Paşakay isimli şahıslardan birini öldürmek için geldiğini, eylemde bir bıçak kullanacağını, bu bıçağı da yakındaki bir sokağa sakladığını" söylediği, polisin de bıçağı bahsedilen sokakta bulduğu ifade edildi.

Hamurcu'nun "Kendisini müşteki Yusuf Erikel'in azmettirdiğini, Ergenekon olarak iddia olunan terör örgütüne verilmek üzere boş senedin 10 trilyon lira olarak doldurulduğu" şeklindeki ifadesine yer verilen iddianamede, sanığın Ergenekon davasında yargılanan tanınmış gazeteci, hukukçu ve askerlerin isimlerini verip, bunların müştekiler Yusuf ve Yakup Erikel ile ilişkilerinin olduğunu söylediği kaydedildi.

İddianamede, yapılan incelemede Hamurcu'nun, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "dolandırıcılık" ve "resmi evrakta sahtecilik" suçlarından yargılandığı davada avukat Yusuf Erikel'e vekaletname verdiği, Yakup Erikel'in de Hamurcu'yu savunduğu ifade edilerek, Hamurcu'ya 47 ay hapis cezası verilmesinin ardından Yusuf Erikel ile arasının açıldığı kaydedildi.

"Kullandılar beni"

Kapatılan CMK'nın 250. maddesi ile yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin 21 Şubat 2011'de Yusuf Erikel ve Yakup Erikel hakkında takipsizlik kararı verdiği belirtilen iddianamede, Erikel kardeşlerin Hamurcu'yu şikayet etmeleri üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma açıldığı kaydedildi.

İddianamede, Hamurcu'nun "suç uydurma" ve "iftira" suçlarından 1 yıldan 7 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyordu.

Hamurcu hakkındaki yargılama sırasında Ergenekon davası sanıklarından emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile Kemal Kerinçsiz, kendilerinin de zarar gördüğü gerekçesiyle davaya katılma talebinde bulunmuş, mahkeme de taleplerini kabul etmişti.

Soruşturma sırasındaki ifadesinde Yusuf Erikel'in, Hurşit Tolon ve Kemal Kerinçsiz ile bağlantılı olduğunu iddia eden Hamurcu, duruşmada ise Tolon ve Kerinçsiz'in ismini verdiği için pişman olduğunu belirterek, "Kullandılar beni. Bana baskı ve tehditle ifade verdirdiler" demişti.

Kaynak: AA / Güncel
title