Ergenekon Sanığı Türkkan: Suudi İşadamı Yasi El Kadı'nın mı Telefonu Çıkacaktı
Tutuksuz sanık TGB Genel Başkanı Adnan Türkkan, kültür merkezinde yapılan aramada telefon rehberinde Sezen Cumhur Önal'ın, Tarık Akan'ın telefonlarının bulunmasının iddianamede yer almasını eleştirdi.
Tutuksuz sanık TGB Genel Başkanı Adnan Türkkan, kültür merkezinde yapılan aramada telefon rehberinde Sezen Cumhur Önal'ın, Tarık Akan'ın telefonlarının bulunmasının iddianamede yer almasını eleştirdi. Türkkan, "Kültür merkezinde aydınların sanatçıların değil de, Suudi işadamı Yasi El Kadı'nın mı telefonu çıkacaktı" diyerek duruma tepki gösterdi. CHP Grup Başkanvekili Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi de duruşmayı izliyor.
18 tutuklu 118 sanıklı İkinci Ergenekon Davası'nın 163. duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanında bulunan büyük salonda görülen duruşmaya 1. Ordu Eski Komutanı Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, CHP İzmir Milletvekili olan gazeteci Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan ve Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu'nun da aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık katıldı. Ayrıca Odatv Davası kapsamında tutuklu olan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük de duruşmada hazır bulunurken, tutuklu sanıklardan CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Oğuz Bulut ve Mustafa Dönmez ise duruşmaya gelmedi. Tutuksuz sanıklardan da Erol Manisalı, Adnan Türkkan, Ünal İnanç ve İlyas Çınar duruşmada hazır bulundu.
CHP'Lİ HAMZA ÇEBİ DURUŞMAYI İZLİYOR
Bu arada CHP Grup Başkanvekili Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi de duruşmaya izleyeci olarak katıldı. Çebi duruşma başlamadan önce CHP İzmir Milletvekili olan gazeteci Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan ile selamlaşarak bir süre sohbet etti.
"KAOS YARATMA" İDDİALARI
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tutuksuz sanık Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı Adnan Türkkan'ı savunmasının alınması için kürsüye çağırdı. Hakkındaki suçlamaları reddeden Türkkan, "İddia makamı genel başkanı olmaktan onur duyduğum 2006 yılından beri faaliyet gösteren TGB'nin iddia olunan Ergenekon silahlı terör örgütünün güdümündeki bir sivil toplum kuruluşu olduğu ve bu bağlamda toplumda kriz, kaos çıkaracak eylemlerde bulunduğumuzu iddia ediyor. Bu suçlamayı asla kabul etmiyorum" dedi. 3 Ekim 2007 tarihinde Aktütün Karakolu'nda 13 şehit, 22 Ekim tarihinde de Dağlıca'da 12 şehit verildiğini bu olayların ardından Türkiye çapında terörü lanetleyen eylemler yaptıklarını ifade eden Türkkan, "Türkiye'nin dört bir yanında liselisinden üniversitelisine Mehmetçiğe sahip çıkan eylemler yaptık. Bunlar kesinlikle kaos ve kargaşanın olmadığı eylemlerdi. Eylemlerde Türk-Kürt yurttaşların birliğini amaçlayan sloganlar atılmıştır. Türkiye'nin birliği ve beraberliğinin savunulduğu eylemler yapılmıştır" diye konuştu. 26 Ekim 2007'de İstanbul Üniversitesi'nde şehitler için anma töreni düzenlendiğini bunun ardından ise yaklaşık 10 bin öğrencinin Dolmabahçe Sarayı'na yürüyüş yaptığını ve bunun iddianamede suçlama konusu yaplıdığını ifade eden Türkkan, "Türkiye'de 30 yıldır şehtler veriliyor ve bununla ilgili eylemler yapılıyor. Ancak belik de ilk defa bir şehit eyleme iddianamede dava konusu haline getirildi. Bunun nedeni ise Türkiye'de Amerikan emperyalizmine karşı birleştirici irdade ortaya koyulmasıdır" ifadesini kullandı.
"YÜRÜTME GÖREVLİSİNE LİNÇ GİRİŞİMİ" İDDİASI
Yürüyüşle ilgili bazı televizyon kanallarında çıkan haberlerin görüntüsünü de salonda izlettiren Türkkan, "Suçlamalar arasında yürüyüşte bir yürütme organı görevlisine linç girişimi iddiası da var. Biz bütün görüntüleri ziledik, araştırdık ama bununla ilgili en ufak bir unsur bulamadık. Biz eylem sırasında bir tek polisle bile tartışmadık. Bu iddiayla ilgili iddianamede somut hiçbir olgu yoktur" dedi.
"YASİN EL KADI'NIN MI TELEFONU ÇIKACAKTI"
Türkkan, TGB Genel Merkezi ve Atilla İlhan Kültür Merkezi'nin aynı binada olduğunu ve polisin sabah erken saatlerde kapısını kırarak burada arama yaptığını ifade eden Türkkan, "Aramada Kültür Merkezi'ndeki bir telefon rehberinde Sezen Cumhur Önal'ın, Tarık Akan'ın telefonları yer alıyormuş, kültür merkezinde aydınların sanatçıların değil de, Suudi işadamı Yasin El Kadı'nın mı telefonu çıkacaktı" diyerek duruma tepki gösterdi.
"SANKİ SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL DE, KARTVİZİTLİ TERÖR ÖRGÜTÜ"
TGB'deki aramalarda ele geçirilen aralarında birinci Ergenekon davası sanığı Güler Kömürcü ve Yeniden Kuvayı Milliye Derneği'nin de olduğu kartvizitlerle bile suçlandığını belirten Türkkan, "Sanki silahlı terör örgütü değil de, kartvizitli terör örgütü" diye konuştu. En ufacık ses çıkardıklarında suç işlediklerinin iddia edildiğini savunan Türkkan, "İddianamede suç işlediğimize dair somut bir olgu ve maddi delil yoktur. Bu iddianame Atatürkçülerin kendi arasında görüşmelerini suç saymaktadır. Bu iddianame Atatürkçülerin kendi arasında konuşmama iddianamesidir" dedi. Duruşma Türkkan'ın savunmasıyla devam ediyor.
(BB) - İstanbul / Silivri