Ergenekon" Davası Temyiz Duruşması
"Ergenekon" duruşmasının dokuzuncu günü, sanık savunmalarının ardından tamamlandı.
"Ergenekon" duruşmasının dokuzuncu günü, sanık savunmalarının ardından tamamlandı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi'ndeki duruşmaya emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Yalçın Küçük ve Sinan Aygün'ün de aralarında bulunduğu bazı sanıklar ile sanıkların avukatları ve yakınları katıldı.
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı sanık Nusret Senem, 37 yıldır serbest avukatlık yaptığını, gözaltına alındığında İşçi Partisinde Genel Sekreterlik görevini yürüttüğünü anlattı.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un savunmasındaki bir bölüme katılmadığını belirten Senem, Başbuğ'un "ABD'de Bush yönetiminin Fetullahçı Terör Örgütünü desteklediği, Obama için bunun söylenemeyeceği" görüşünü desteklemediğini ifade etti.
ABD'nin 2013 yılından bu yana Fetullahçı Terör Örgütüne yönelik operasyonların tamamına karşı çıktığını savunan Senem, Gülen'in hala ABD tarafından korunup kollandığını söyledi.
Fetullahçı Terör Örgütünün, ABD'nin kontrolünde olduğunu ve ABD'nin bu örgütten vazgeçemeyeceğini ifade eden Senem, "Ergenekon dalgaları başladığı günden itibaren her soruşturma dalgasından sonra, bu soruşturmada doğrudan görevli polis şeflerinin ABD Büyükelçiliğine giderek brifing verdikleri de biliniyor. Bu gerçekleri nereye saklayacaklar? Türk ordusuna karşı, Türk vatanseverlerine karşı ABD'nin menfaatleri doğrultusunda psikolojik savaş kampanyası yürütülmüştür ve bu kampanya bugün için sonuç alamamıştır, yenilgiye uğratılmıştır" diye konuştu.
"Ergenekon" ve benzeri davaların ABD ve AB'nin bölge planları için üretildiğini ileri süren Senem, bunların dava olarak görülemeyeceğini kaydetti.
Senem, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakanlık görevini yürüttüğü dönemde "Bugün artık geçmişteki bazı yargılamaların da üzerinde çok büyük soru işaretlerinin oluştuğunu daha net olarak görüyoruz. Sahte ihbar mektuplarıyla, yasa dışı dinlemelerle, sahte delillerle, tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla insanların nasıl mahkum edildiklerini bugün çok daha belirgin şekilde görebiliyoruz" ifadelerini kullandığını hatırlattı. Nusret Senem, "Bu açıklama ciddiye alınmalıdır. Onun sözleri yargılama açısından çok şey ifade eder ve sonuç doğurur" dedi.
"F tipi polisler"le ilgili çalışma yaptığını belirten Senem, "F tipi örgüt, Türkiye'nin içine CIA'nın yerleştirdiği Amerikan ajanlarından oluşur. Türkiye Cumhuriyeti'ni başka ülkelerin ajanlarına asla teslim etmeyiz, bu mümkün değil" diye konuştu.
Senem, ayrıca 1999 yılında "Fetullahçıların" emniyeti ele geçirdiği yönündeki tespitini MGK Genel Sekreterliğine sunduğunu da anlattı.
Yapılan her şeyin hukuk dışı olduğunu ifade eden Senem, "Şimdi gerçekler ortaya çıkıyor. Peki yaşananlar nasıl telafi edilecek? Benim için en gurur kırıcı olan da 'Yargıtay'da suikast' iddiasına karşı savunma yapmak zorunda kalmam" diye konuştu.
"Fetullahçı örgüt"ün Susurluk'ta cinayet işleyen örgütün devamı olduğunu da savunan Senem, bu örgütün kendi suçunu başkalarının üzerine atarak aklanma girişiminde bulunduğunu söyledi.
Hakkındaki cezaların alt sınırdan ayrılarak verildiğini belirten Senem, "Kendimi savunmam, dik durmam, hakkımda kastın yoğunluğu olarak yorumlanmış. Karar kanunsuzdur, hakkımdaki hükmün bozulmasını saygılarımla arz ederim" dedi.
"Ergenekon" davasında temyiz duruşmalarının dokuzuncu günü bu savunmayla tamamlandı. Duruşmaya yarın devam edilecek.