Haberler
Türkiye ekonomisi yılın 3. çeyreğinde yüzde 2.1 büyüdü

Türkiye ekonomisinden sevindiren haber

Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı Osman Yalçın hakkında yakalama kararı

Özel'in cezaevi ziyareti sırasında başkan yardımcısına operasyon

Çete ile anılan Güney Hastanesi'nin sahibi: Ortaokul mezunuyum, sigorta primim için hastaneyi satın aldım

İstanbul'un göbeğindeki hastaneyi bakın ne için satın almış

Döviz büroları ve kuyumculardan sahte dolar fırsatçılığı

Dolaşıma sokulan sahte dolarlar üzerinden akılalmaz yöntem

Ergenekon Davası'nın Gerekçeli Kararı Açıklandı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Danıştay Saldırısı faili Arslan'ın tutuklu olduğu, toplam 275 sanığın yargılandığı Ergenekon Davasının 16 bin 600 sayfalık gerekçeli kararı açıklandı.

Danıştay Saldırısı faili Alpaslan Arslan'ın tutuklu olduğu, toplam 275 sanığın yargılandığı Ergenekon Davası'nın 16 bin 600 sayfalık gerekçeli kararı açıklandı. Kararda, "Sanıkların Ortak Savunma Stratejileri" başlıklı bölümde sanıkların savunma stratejilerinin olduğu ileri süren mahkeme bu stratejiyi de 6 maddede sıraladı:

"1.Bu davanın polis içindeki bir çetenin tertibi olduğu ve MİT ile bir kısım mensuplarının oyunlarıyla başlatıldığını devamlı tekrarlama, Bu bağlamda aramalarda çıkan aleyhteki delillerin hiçbirini kabul etmeyip, polisin koyduğunu ifade etme, İkrar mahiyetindeki beyanların kasıtlı olarak polis tarafından yazıldığını söyleme.

2.Her türlü suçlamayı devamlı olarak reddetme, suç unsuru içeren açık telefon konuşmalarında şaka yaptıkları veya öyle demek istemediklerini savunma, soruşturma makamlarının müdafii refakatında aldığı ifadelerden aleyhe olanları kabul etmeme.

3.Ergenekon diye bir örgütün olduğu iddiasının doğru olmadığını ısrarla ifade etme, yargılananların büyük çoğunluğunun vatansever ve masum olduklarını yineleme.

4. "Tuncay Güney gibi güvenilmez kişinin beyanları dosyadan çıkarıldığında aleyhte hiçbir şey kalmıyor" beyanını sıklıkla işleme.

5.Hakkında dava açılan asker kişilerin ne ile suçlandığını göz ardı ederek, Türk Silahlı Kuvvetlerini' nin suç örgütü kabul edildiğini iddia etme, TSK ile kendilerini özdeşleştirerek avantajlı durum elde etme.

6.AKP muhalifi olduklarından dolayı yargılandıklarını savunmaları"

"OLAYA İLK OLARAK VAKIF OLAN BİRİMLER EMNİYET DEĞİL JANDARMA BİRİMLERİDİR"

Mahkeme sıraladığı bu savunma stratejileriyle ilgili olarak ise şu açıklamalarda bulundu:

"Sanıkların yukarıda değinilen ortak savunma stratejilerini ısrarlı olarak sürdürdükleri görülmüştür. Aslında bu durum örgütlü suçların yargılamasında sıklıkla rastlanılan bir durumdur. Böyle bir yöntem her ne kadar bizzat sanıkları motive etse ve kamuoyunda belli bir dönem etki oluştursa da, dosya ve içindeki delillere hakim olan yargılama heyetleri için ne kadar anlam ifade etmesi gerekiyorsa o kadar dikkate alınmaktadır. Öncelikle bu davanın soruşturması Ümraniye'de bir gecekonduda bulunan bombalarla başlamıştır. Bombaların bulunma süreci sanıkların sığındığı polis tertibi savunmasını tamamıyla boşa çıkaracak özelliktedir. Çünkü bombalarla ilgili ilk ihbar ses kayıtlarıyla da sabit olduğu üzere Trabzon İl Jandarma Alay Komutanlığı' na yapılmıştır. Bu ihbarı alan Trabzon'da ki Jandarma birimleri, ihbarı yapan da sanık Ali Yiğit'in babasıdır. İhbar ses kaydı duruşmada dinletilmiştir. İçerik yine bir Jandarma birimine, yani İstanbul il Jandarma Alay Komutanlığı'na bildirmiştir. İstanbul' da ki bu Jandarma birimi de kendisine iletilen ihbarı İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü' ne bildirmiş, bunun üzerine Ümraniye Savcılığı aracılığıyla alınan arama iznine istinaden Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve Ümraniye İlçe Emniyet Müdürlüğü birimlerince yapılan aramada bomba bulunması üzerine, olay Beşiktaş' taki CMK 250. madde ile yetkili Başsavcıvekilliği' ne intikal ettirilmiştir. Yani olaya ilk olarak vakıf olan birimler emniyet değil Jandarma birimleridir. Yine daha sonraki aşamada da olaya vakıf olan TEM Şube Müdürlüğü, yerel emniyet ve yerel başsavcılık birimleridir. Son aşamada Özel Yetki Başsavcılık olay hakkında bilgi sahibi olabilmiştir. Ancak sanıklar tüm bu safahatı göz ardı ederek soruşturmayı derinleştiren, dava açan ve davaya bakan makamlara yönelik yıpratıcı ve sindirici psikolojik propaganda içerikli bir savunma geliştirmişlerdir. Sanıklar aramalarda ele geçen aleyhte delillerin polis tarafından koyulduğu gibi soyut iddiada bulunmuş iseler de, dosya kapsamında bunu doğrulayacak en küçük bir delile rastlanmamıştır. Bunun yanında bir çok sanıkla ilgili ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda ve incelenen dijital unsurlarda herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı çokça ifade edilmiştir"

"ALPARSLAN ARSLAN'IN İŞLEDİĞİ BU EYLEMLE, SANIKLARIN ARASINDA BAĞI GÖSTERECEK BİR BELGE ELE GEÇMEMİŞTİR"

"Bilindiği gibi bu davada ki en önemli eylemlerden biri Danıştay saldırısını gerçekleştiren sanık Alparslan Arslan'ın eylemidir. Sanıklarda yapılan aramalarda ele geçen dijital ve yazılı hiçbir belgede sanık Alparslan Arslan'ın işlediği bu eylemle, sanıkların arasında bağı gösterecek bir belge ele geçmemiştir. Bir an için sanıkların kolluk birimlerine yönelttikleri 'polis yerleştirdi' şeklinde ki isnadın geçerli olduğu bir an için düşünüldüğünde, söz konusu polislerin böyle bir olayın yazılı delili olabilecek uydurma bir belgeyi de sanıkların eşyaları arasına koymaları beklenirdi. Ancak böyle bir şey söz konusu olmamıştır. Yine sanıklar kendileriyle ilgili yapılan aramalarda belge yerleştirme iddiasının en azından daha makul karşılanabileceği yerlerde niçin aleyhte hiçbir şey bulunamadığını da kendi mantıklarına göre izah edememektedirler"

"TUNCAY GÜNEY'İN MÜLAKATI"

" Tuncay Güney'in mülakatı dışında sanıkların aleyhine bir delil yoktur. O beyanları çıkarırsanız dava çöker" şeklindeki ortak savunma stratejisi ise tam anlamıyla bir psikolojik harp uygulamasıdır. Öncelikle Tuncay Güney ile 2001 yılında İstanbul Emniyeti' nde yapılan mülakat metni, dosyada bulunan sanıkların aleyhinde olan yüzlerce yazılı evraktan sadece birisidir. Sadece bu mülakat hiçbir sanığın suçunun sübutunda belirleyici olmamıştır, olamaz da"

"TSK'NIN YARGILANDIĞI" YÖNÜNDEKİ BEYANLAR"

"Sanıkların yargılanan bir kısım asker sanıklardan dolayı "TSK' nin yargılandığı" yönündeki beyanları ise bir savunma taktiğinden ibarettir. Bu tür söylemler hem suçun şahsiliği prensibiyle bağdaşmamaktadır. Her kurum içinde yasadışı eylemi olan kişiler bulunacağı gibi TSK mensupları arasında da suça karışanlar olabilir. Geçmişte olmuştur. Gelecekte de olması muhtemeldir.

CT(HE) - İstanbul

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title