Ergenekon Davası'nın Gerekçeli Kararı
Gerekçeli kararda, "Ergenekon terör örgütü"nün özellikle genel sec¸imler sonrası mes¸ru yollarla, halk iradesi ile yeniden tesis edilmis¸ yasama ve yu¨ru¨tme erklerini kullanmaya mezun siyasi yapılanmaları bir tu¨rlu¨ ic¸ine sindiremediği, demokratik yollarla bu siyasi yapılanma ile mu¨cadele etmek yerine, suikast, dezenformasyon, hukuk dıs¸ı mu¨dahalelere (darbe) uygun ortam hazırlama, halkı isyana, kanun ve kurallara uymamaya tes¸vik gibi bir misyonla mu¨cadelesine bas¸ladığı kaydedildi Karardan: "Tero¨r o¨rgu¨tu¨ hedefe giden yolda propagandasını yaparken, egemenligˆi kayıtsız, s¸artsız millete teslim etmis¸ olan yu¨ce Atatu¨rk'u¨n yolunu takip ediyormus¸ izlenimi vermektedir.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce hazırlanan gerekçeli kararda, "Ergenekon terör örgütü"nün özellikle genel sec¸imler sonrası mes¸ru yollarla halk iradesi ile yeniden tesis edilmis¸ yasama ve yu¨ru¨tme erklerini kullanmaya mezun siyasi yapılanmaları bir tu¨rlu¨ ic¸ine sindiremediği, demokratik yollarla bu siyasi yapılanma ile mu¨cadele etmek yerine, suikast, dezenformasyon, hukuk dıs¸ı mu¨dahalelere (darbe) uygun ortam hazırlama, halkı isyana, kanun ve kurallara uymamaya tes¸vik gibi bir misyonla mu¨cadelesine bas¸ladığı kaydedildi.
Gerekçeli kararın "Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe" bölümünde, "Ergenekon terör örgütü" hakkında şimdiye kadar sonuçlanan bir yargılamanın olmadığı, örgütün var olup olmadığı, var kabul edilir ise niteliğinin mahkeme kararı ile ortaya konulması gerektiği ifade edildi.
Ergenekon terör örgütüne dair ilk soruşturmanın 2007'de başladığı kaydedilen kararda, bu durumun, yargılamada savunma tarafından öne çıkartılan konulardan birisi olduğu, hiç kimsenin bilmediği bir örgütün varlığının iddia edildiği, çoğu zaman alaycı bir üslupla ifade edildiği belirtildi.
Kararda, "Oysa 1997 yılından itibaren, bir kısmı açık kaynaklarda olmak üzere Ergenekon terör örgütünün varlığına dair birçok iddia dile getirilmiştir. Bunlar görmezden gelinemez. Dosyaya girmiş olmaları kaydı ile bu iddiaların delil değerlendirmesine tabi tutularak hukuki kıymetlerinin tayini gerekecektir" denildi.
Sanıklardan Erol Mütercimler'in Aydınlık Dergisi'ne 5 Ocak 1997'de verdiği mülakatta, "Ergenekon örgütünün ilk olarak bu röportajın yayınlanması ile kamuoyuna duyurulduğu" aktarılan gerekçeli kararda, daha sonra çıkan bir çok haber, yazı veya makalede örgütün varlığının Mütercimler'in beyanına dayandırıldığı anlatıldı.
Dava sanıklarının Ergenekon örgütü hakkında beyan ve yazıları bulunan Tuncay Güney, Habib Ümit Sayın, Fehmi Koru gibi kişiler hakkında deyim yerinde ise denmedik söz bırakmadıkları halde, Erol Mütercimler'e aynı muameleyi yapmadıkları vurgulanan gerekçeli kararda, "Netice olarak, Erol Mütercimler'in 'Ergenekon örgütünün' varlığı konusunda 1997'den itibaren başlayan, geçmiş tarihler itibarıyla 'suç ihbarı' veya 'tanıklık' kapsamında değerlendirilmesi mümkün olan, dava kapsamında ise özü itibarıyla tekrar edilen bu beyanları 'tevilli ikrar' şeklinde kabul edilmiştir" denildi.
Ergenekon'un yöntemi
Kararın, delillerin değerlendirilmesi bölümünde, "Ergenekon tero¨r örgu¨tu¨"nün demokrasi tarihinde kendi amac¸ ve c¸ıkarlarına aykırı go¨rdu¨gˆu¨ tu¨m yo¨netimleri yok edip, yerine kendi amac¸ ve c¸ıkarlarına uygun yo¨netimleri is¸bas¸ına getirmeyi ilke edindiği kaydedildi.
Gerekçeli kKararda şöyle devam edildi:
"O¨zellikle genel sec¸imler sonrası mes¸ru yollarla, halk iradesi ile yeniden tesis edilmis¸ yasama ve yu¨ru¨tme erklerini kullanmaya mezun siyasi yapılanmaları bir tu¨rlu¨ ic¸ine sindirememis¸ ve demokratik yollarla bu siyasi yapılanma ile mu¨cadele etmek yerine, suikast, dezenformasyon, hukuk dıs¸ı mu¨dahalelere (darbe) uygun ortam hazırlama, halkı isyana, kanun ve kurallara uymamaya tes¸vik gibi bir misyonla mu¨cadelesine bas¸lamıs¸tır.
Tero¨r o¨rgu¨tu¨ hedefe giden yolda propagandasını yaparken, egemenligˆi kayıtsız, s¸artsız millete teslim etmis¸ olan yu¨ce Atatu¨rk'u¨n yolunu takip ediyormus¸ izlenimi vermektedir. Bu sayede hedef kitle olarak belirledikleri kesim tarafından sempati ile kars¸ılanmayı amac¸lamaktadırlar. Yu¨ce Atatu¨rk'u¨n o¨ncu¨lu¨gˆu¨ ile tesis edilen demokratik sistemimizin yine Yu¨ce Atatu¨rk'u¨n adı kullanılarak ve faaliyetlerine maskeleme yapılarak, Ergenekon tero¨r o¨rgu¨tu¨ tarafından antidemokratik mu¨dahalelerin gerc¸ekles¸mesine c¸alıs¸ıldıgˆı ac¸ık bir s¸ekilde anlas¸ılmıs¸tır.
Ergenekon tero¨r o¨rgu¨tu¨nu¨n bir o¨zelligˆi de, kendi menfaatlerine ve ideolojilerine uygun olan darbeleri devrim diyerek o¨vmeleri, buna uygun olmayan mu¨dahaleleri de darbe, cunta mu¨dahalesi, ABD is¸birlikc¸ilerinin mu¨dahalesi diyerek eles¸tirmeleridir. O¨rgu¨te go¨re kendi menfaat ve ideolojilerine uygun olan darbeler, cuntalar, suikastlar, ekonomik krizler, c¸eteler ve digˆer hukuksuzluklar iyi, kendi menfaatlerine aykırı olanlar ise ko¨tu¨ du¨r. Mahkeme huzurunda bir kısım sanıkların 27 Mayıs 1960 darbesinin bir devrim oldugˆu s¸eklindeki beyanları bunu teyit etmis¸tir. "
-"Her türlü illegal yol mübah"
Kararda, bu örgütün mensuplarının Anayasanın 6. maddesinde belirtilen millet iradesini tamamen hic¸e sayarak bu nihai amaçlarına ulas¸abilmek ic¸in her tu¨rlu¨ illegal yolu mu¨bah go¨rdu¨kleri gibi, bu ugˆurda u¨lkede kaos olus¸ması, tero¨r olaylarının artması ve ekonomik kriz c¸ıkması ic¸in her tu¨rlu¨ eylemi gerc¸ekles¸tirmekten c¸ekinmediklerinin go¨ru¨ldüğü anlatıldı.
Örgütün millet iradesiyle iktidara gelmis¸ yo¨netimleri devirmek ic¸in, bazen Bas¸bakan'a suikast planları hazırladıgˆı, bazen dezenformasyon yaparak yıpratmaya c¸alıs¸tıgˆı ifade edilen kararda, tu¨m bu yollara bas¸vurup sonuc¸ alamayınca da u¨lkeyi kaosa su¨ru¨kleyecek eylemler gerc¸ekles¸tirip, gerekli ortamı hazırlayarak, Tu¨rk Silahlı Kuvvetleri ic¸inde askeri hiyerars¸iye aykırı hareket etmesini istedikleri bir grubu askeri darbe yapması ic¸in go¨reve c¸agˆırdıklarının tespit edildiği kaydedildi.
-Psikolojik harekat
Örgütün en etkili olarak kullandıgˆı silahlardan birinin psikolojik harekat olduğu belirtilen kararda, örgu¨tu¨n her kademedeki mensubunun bu yo¨nteme gerek sorus¸turma as¸amasında ve gerekse yargılamalar sırasında sıklıkla bas¸vurdugˆu anlatıldı.
Kararda, bazı sanıklarda, psikolojik harekatın esası ve uygulamalarına ilis¸kin bilgilerin elde edilmesi ve so¨z konusu belgelerin TSK'ya ait oldugˆunun anlas¸ılmasının, hem o¨rgu¨tu¨n TSK ic¸erisine sızan uzantıları vasıtasıyla bilgi ve belgeleri ele gec¸irdigˆini hem de psikolojik harekat konusunda o¨zel bir gayretinin oldugˆunu go¨stermesi bakımından o¨nem tas¸ıdığı vurgulanarak, şöyle devam edildi:
"Psikolojik harekatın en o¨nemli yo¨ntemlerinden olan kara propaganda faaliyetleri ile yu¨ru¨tme organını, iktidar partisini ve milleti baskı altında tutmaya c¸alıs¸an o¨rgu¨tu¨n, o¨zellikle Ergenekon davasının sorus¸turma ve kovus¸turma su¨recinde bu faaliyetlerini hızlandırdıgˆı go¨ru¨lmektedir. O¨zellikle Ergenekon tero¨r ögu¨tu¨nu¨n dogˆrudan ve dolaylı olarak etkiledigˆi medya organları aracılıgˆıyla da yogˆun bir psikolojik propaganda faaliyeti ic¸ine girdigˆi bir gerc¸ektir.
Sanıklar arasında psikolojik harekat yo¨ntemini gec¸mis¸ten bu yana en yogˆun ve en iyi s¸ekilde kullanan kis¸inin Dogˆu Perinc¸ek oldugˆu go¨ru¨lmu¨s¸tu¨r. Perinc¸ek ve yakınındakiler so¨ylem ve eylemlerinin hemen hemen hepsinde bu yo¨ntemden yararlanarak, örgütün felsefesine go¨re hareket etmis¸lerdir. "
İrticayla Mu¨cadele Eylem Planındaki hususların internet siteleri ile hayata gec¸irildigˆinin anlas¸ıldığı ifade edilen kararda, bu belge ic¸erigˆinin Ak Parti hu¨ku¨meti ve ona destek verdigˆi degˆerlendirilen Fethullah Gu¨len grubuna yo¨nelik agˆır bir psikolojik harekat ve kara propaganda faaliyetini ic¸erdiği kaydedildi.
- İstanbul