Ergenekon Davası'nda Gergin Duruşma
Ergenekon Davası'nda tutuklu yargılanan CHP İzmir Milletvekili - Gazeteci Mustafa Balbay, mahkemeye dilekçe sunarak reddi hakim talebinde bulundu.
Ergenekon Davası'nda tutuklu yargılanan CHP İzmir Milletvekili - Gazeteci Mustafa Balbay, mahkemeye dilekçe sunarak reddi hakim talebinde bulundu. Balbay Gezi Parkı'ndaki protestoları kastederek "31 Mayıs Cuma günü halkımızın, artık yargılamalardaki haksızlıklara, hukuksuzluklara 'Dur' deme yönünde iradesi ortaya çıkmıştır. Hukuku halkla birlikte aradığımızın kıvancı içindeyiz. Halkımıza teşekkür ederiz" dedi. Mahkeme Heyeti'nin reddi hakim talebini reddetmesi üzerine tutuklu sanık emekli Albay Dursun Çiçek oturduğu yerden "Beş yıldır aynı kararı okuyorsunuz" diye seslendi. Mahkeme Heyetinin uyarılarına rağmen konuşmaya devam etmesi üzerine Dursun Çiçek salondan çıkarıldı. Balbay'ın da aralarında bulunduğu sanıklar da salondan çıkmak istedi, ancak mahkeme başkanı izin vermedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen 66'sı tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davası'nın 308. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Malatya İnönü Üniversitesi eski rektörü Fatih Hilmioğlu, Gazeteci Tuncay Özkan ve eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 43 tutuklu sanık hazır bulundu. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un da aralarında bulunduğu 23 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Bu davadan tutuksuz, başka davadan tutuklu yargılanan Sami Hoştan da duruşmada hazır bulundu.
BALBAY MAHKEMEYE DİLEKÇE SUNDU
Duruşmanın başlamasının ardından Mustafa Balbay, mahkeme heyetine dilekçe sunarak konuşmak için söz istedi. 2 sayfalık dilekçeyi inceleyen Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Balbay'ın mahkeme heyetinin çekilmesi aksi durumda heyetin reddine ilişkin dilekçe verdiğini söyledi. Talebiyle ilgili konuşması için söz verilen Balbay, savcılığın mütalaasında 5 yıldır devam eden yargılamalar hiçbir işe yaramadığını gördüklerini, iddianamedeki sözcük hatalarının bile mütalaada aynı şekilde yer aldığını, bunun da davanın çöktüğünü ortaya koyduğunu söyledi.
"SAVUNMA YAPAN İKİ SANIKTAN BİRİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUNUZ"
Heyetin, mütalaadaki bu hataları dikkate almasını beklerken, mahkemenin son savunmalara geçtiğini söyleyen Balbay şöyle konuştu:
"Heyet savunmalarda suç unsuru var mı, yani yeni suç var mı, süreye uyuyorlar mı konularına dikkat etmekte, ortaya konulan savunmalara dikkat etmemektedir. Heyet, zaman kavramını gözetmektedir. Heyetin son savunmaları almadığı, verilmiş kararın son cümlelerinin yazıldığı izlenimini güçlendirmiştir. Savunma yapan iki sanıktan biri hakkında suç duyurusunda bulundunuz. Bu ihsas-ı rey ve hasmane tutumun göstergesi olmuştur. 31 Mayıs'ta yeni bir durum orataya çıkmıştır. Danıştay Davası'nın bir numaralı sanığı Alparslan Arslan 'Savunma yapmayacağım' demiştir. Arslan'ın avukatı da 'Benim sanığımın burada ne işi var' demiştir. Danıştay müdahili Ankara'daki yargılamaya uyulmasını istemiştir. Bütün sanıklar savunmalarıyla suçsuzluğunu ispat etmiştir. Cebir ve şiddeti olmayan insanlar bu cinayetle yargılanıyor. Bu cinayetten yargılanmamız hukuk cinayeti olarak ortaya çıkmıştır. 31 Mayıs'da Danıştay Cinayeti bu salonda bir kez daha işlenmiştir. Mahkemeye açarken hep "Türk milleti adına yargılamaya devam olundu" diyorsunuz. 31 Mayıs Cuma günü halkımızın, artık yargılamalardaki haksızlıklara, hukuksuzluklara 'Dur' deme yönünde iradesi ortaya çıkmıştır. Hukuku halkla birlikte aradığımızın kıvancı içindeyiz. Halkımıza teşekkür ederiz."
"TARAFSIZLIĞINIZI YİTİRDİĞİNİZİ DÜŞÜNÜYORUM"
Danıştay saldırısı dosyasının davadan ayrılmasını talep eden Balbay, "Son savunmalar sırasında mahkeme heyetinin tutumu nedeniyle tarafsızlığını yitirdiğini düşünüyorum. Son savunma için sanıklara tanınan 2 saatlik süre kısıtlaması haksızlıktır. Bütün bu gerekçelerle reddi hakim talebinde bulunuyorum" diye konuştu.
MAHKEME REDDİ HAKİM TALEBİNİ REDDETTİ
Duruşmaya verilen kısa aranın ardından Mahkeme Heyeti, Balbay'ın reddi heyet talebinin "duruşmaya uzatmaya yönelik" olduğu gerekçesiyle reddedine karar verdi.
DURSUN ÇİÇEK: BEŞ YILDIR AYNI KARARI OKUYORSUNUZ
Kararın okunmasının ardından tutuklu sanık emekli Albay Dursun Çiçek "Beş yıldır aynı kararı okuyorsunuz" diye seslendi. Başkan Özese, "İtiraz etmeyin, böyle bir şey söylemeye hakkınız yok" diyerek Dursun Çiçek'i uyardı. Ancak Çiçek'in konuşmaya devam etmesi üzerine Mahkeme Başkanı Özese jandarmaya Dursun Çiçek'i salondan çıkarması talimatını verdi. Görevli jandarmalar Dursun Çiçek'i çıkarmak üzere yanına gitti. Ancak Dursun Çiçek çıkmayacağını söyledi.
DURSUN ÇİÇEK SALONDAN ÇIKARILDI
Bu sırada tutuklu sanıklar Balbay, Erkan Önsel, Alaettin Sevim'in de aralarında bulunduğu bazı sanıklar salondan çıkmak üzere ayağa kalktı. Mahkeme Başkanı Özese, Dursun Çiçek dışındaki sanıkların salonda çıkarılmasına izin verilmemesi istedi. Mahkeme Başkan Özese, salondan çıkış kapısına en yakın yerde bulunan emekli Tuğamiral Alaettin Sevim'e "Alaettin Bey oturun" diye seslendi. Daha sonra Prof. Dr. Mehmet Haberal, salondan çıkmak isteyen sanıkların yanına gelerek oturmalarını istedi. Bunun üzerine sanıklar da yerlerine geçerek oturdu. Dursun Çiçek ise jandarmalar eşiliğinde salondan çıkarıldı.
TAŞDELER MÜTALAAYI ELEŞTİRDİ
Mahkeme Başkanı Özese, Nusret Taşdeler'i savunmasının alınacağını söyledi. Tedavi gördüğü Ankara GATA'ya video konferans yöntemiyle bağlanılarak son savunması alınan tutuklu sanık YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler 2 bin 271 sayfalık mütalaayı eleştirdi. Taşdeler delillerin değerlendirilmesi aşamasının bu davada atlandığını, mütalaanın hukuki temelden yoksun olduğunu söyledi. Duruşma Taşdeler'in savunmasının alınması ile devam ediyor. Öte yandan son savunmasını yapan Taşdeler'in yanında avukatı Metin Güçlü, üye hakim Hüsnü Çalmuk ve kardiyoloji uzmanı Mehmet Yokuşoğlu da bulunuyor.
(BB)