Ergenekon Davası'nda Emekli Korgeneral Pekin Savunma Yaptı
İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen Ergenekon Davası'nda eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmasını yaptı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen Ergenekon Davası'nda eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmasını yaptı. Mütalaada 'Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilen Pekin, "6 yıla yakın bir zamandır yürütülen ve 2012 yılı nisan ayından itibaren İnternet Andıcı Davası'nın da eklendiği bu dava ve diğer davaların temel amacının, özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) bir tasfiyeyi gerçekleştirmek, askeri vesayetin kaldırılması adı altında silahlı kuvvetleri sindirmek ve pasifize etmek olduğunu belirtmek istiyorum" dedi. TSK personelinin sahte delillerle tutuklandığını ve ağır ithamlarla suçlandığını söyleyen Pekin, "Sanal örgüt yaratılmış, birbirini ilk defa gören insanlar örgüt üyesi, örgüt yöneticisi olarak gösterilmiş ve TSK suç örgütü olarak lanse edilmiştir. İnsanların şeref ve onurlarıyla oynanmış, silahlı kuvvetlerden koparılmış, büyük bir cesaretle görev yaptıkları unutulmuş ve insanlar darbeci, suikastçi, casus gibi yakıştırmalarla yaftalanmıştır. Yakın tarihimizde silahlı kuvvetlerin siyasete yaptığı müdaheleler, onun darbeci halkına karşı silah doğrultan, PKK terörü konusunda çözümü engelleyen bir yapı olarak gösterilmesini kolaylaştırmıştır" diye konuştu.
"İDDİA MAKAMININ BU KONUDA DAHA ÖZENLİ DAVRANMASINI UMUT EDERDİK"
Gerçeklerin ortaya çıkacağını söyleyen Pekin, "Esas hakkındaki mütalaa, birbiriyle alakası olmayan 23 adet davanın bir araya getirildiği garip bir metindir. Metnin edebi bir yapısı bir yana hukuki anlamda da bir bütünlük arzetmediğini ve kurgusununda çok acemice olduğunu görüyoruz. İnsanlara ağırlaştırılmış müebbet gibi çok ağır cezaların istendiği bir yargılamada da Vinci Şifresi gibi romanların yazarı Dan Brown'ın kurgusunu beklemesek bile, iddia makamının bu konuda daha özenli davranmasını umut ederdik. 'Ben yaptım oldu' mantığıyla hazırlanan mütalaada her türlü şüpheden uzak, somut inandırıcı delillere dayalı bir suç isnadı yapıldığını söyleyebilmek mümkün değildir. Nerede nasıl edinildiği belli olmayan kanaatlerle bir sonuca varılmaya çalışılmış ama ortaya inandırıcı olmayan ayakları havada bir metin çıkmıştır. İddia makamı duruşmada sanıkların ve tanıkların söylediklerini mahkemeye gelen evrakları bile dikkate alma zahmetine girmeden iddianamede belirtilen hususları aynen tekrar etmiştir" ifadelerini kullandı.
"ANDIÇ, SUÇ UNSURU DEĞİLDİR"
Suçlamaları reddettiğini söyleyen Pekin, "Ben, Genelkurmay Başkanlığı'nın resmi ve yasal bir evrakı olan Andıç'a koordine parafı attım. Andıç, mütalaada belirtildiği gibi suç unsuru değildir. Yasal bir evraktır. Andıcın hazırlanmasında görev almadım. İddia edilen propaganda faaliyetlerini icra ve organize etmedim. Hükümete karşı hiçbir faaliyetim yoktur. İnternet siteleriyle ilgili andıç resmi ve yasal bir belgedir. Bu sitelerin 10 yıl önce kurulduğu ve işletildiği, bu sitelerle ilgili olarak atanma tarihleri beyan edilerek kimlerin görevli ve sorumlu olduğu sanıklar, tanıklar ve Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen yazılarda belirtilmiştir. Bu husus Sayın Hilmi Özkök tarafından da teyit edilmiştir. Benim bu sistem içinde suçum nedir? Yayınlar ile ne alakam vardır" diye konuştu.
"BEN NE BİR ÖRGÜT ÜYESİYİM NE DE BİR SUÇ İŞLEDİM"
"İnternet Andıcı konusu, Islak İmza Davası üzerinden iddia edilen Ergenekon Terör Örgütüne bağlanmıştır" diyen Pekin, "İddianamenin en tartışılacak noktalarından birisi burasıdır. 10 yıldır faaliyet gösteren sitelerin yayınları değil, bunları kapatan belge örgüt üyeliği için esas alınmıştır. 10 yıldır faaliyet gösteren bu siteler başlangıçtan itibaren örgüt faaliyeti olarak kabul ediliyorsa, temadinin içinde rolü olanların sorumluluğu nedir? Andıça hukuki bir zırh deniliyor, oysa 10 yıllık yayınların ve varsa suçların basit bir yazı ile yok edilemeyeceği gerçeği ortadadır. Andıçın altında parafı olanlar bir anda örgüt üyesi olmuştur" diye konuştu. Aleyhinde delil bulunmadığını söyleyen Pekin, "Ben ne bir örgüt üyesiyim ne de bir suç işledim. Bundan sonrasını Türk milletine ve Allaha havale ediyorum" diyerek savunmasını bitirdi. Duruşmaya ara verildi. - İstanbul / Silivri