Ergenekon Davası'nda 266'ıncı Duruşma
Ergenekon Davası'nın 266.duruşmasında dinlenen tanıklara ve dosyaya giren evraklara ilişkin sanık ve avukatların beyanlarının alınmasına devam ediliyor.
Ergenekon Davası'nın 266. duruşmasında dinlenen tanıklara ve dosyaya giren evraklara ilişkin sanık ve avukatların beyanlarının alınmasına devam ediliyor.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen 66'sı tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davası'nın 266. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, emekli Korgeneral Mehmet Eröz, emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ve Gazeteci Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 29 tutuklu sanık hazır bulundu. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ın da aralarında bulunduğu 37 tutuklu sanık duruşmaya katılmadı. Duruşma başladıktan sonra söz alan Gazeteci Tuncay Özkan'ın avukatı Ahmet Çörtoğlu, müvekkili ile duruşma sırasında 2 dakika görüşmek isteğini söyledi. Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese de duruşmaya verilen aralarda avukat Çörtoğlu'nun cezaevinde müvekkili ile görüşebileceğini belirtti. Özese, duruşmalardan men edilen tutuklu sanık Durmuş Ali Özoğlu da yazılı bir dilekçe göndererek, dinlenen tanık beyanlara karşın bir beyanda bulunmayacağını bildirdiğini söyledi.
"TAHLİYEMİ TALEP EDİYORUM"
Tutuklu sanık eski Sivas Ülkü Ocakları Başkanı Oğuz Bulut, '2 adet el bombası bulundurmak' ve 'terör örgütüne üye olmak' suçlarından 5 yıldır tutuklu olduğunu belirterek, aleyhinde tanık ifadesi bulunmadığını söyledi. İddianamede soyut iddiaların bulunduğunu belirten Bulut, "Patlayıcıların bana ait oldunu savunmam sırasında da söyledim. Patlayıcıları herhangi bir eylemde kullanma niyetim yoktu. Patlayıcıları çingenelerden kapsüllerini süs amaçlı kullanmak için aldım. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel "Benim bildiği çingeneler bohçacılık yapar, fal bakar. Patlayıcı satmaz" dedi. Bununla ilgili araştırma yaptım. Polis kaytıtlarına göre çingenelerin uyuşturucu ve silah da sattığı tespit edilmiş. Mahkeme isterse emniyette yazı yazarak bu tür istatisliklerin kayıtlarını getirtebilir. Örgütle nasıl bir ilgim olduğunu anlayamadım. Burada yargılananlar çok farklı dünyaların insanları. Buradaki insanlarla biraraya gelmem mümkün değil. Dosyamın tefrik edilmesini talep ediyorum. Ayrıca tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.
"MAKUL SÜRENİN VERİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ"
İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer de tanık beyanlarına ve dosyaya gelen evraklara ilişkin, avukatlara ve sanıklara 15 dakika savunma süresi verilmesini eleştirdi.
Dava kapsamında 159 tanığın dinlendiğini ve dosyada çok belgenin bulunduğunu belirten Avukat Sezer, 15 dakikalık sürenin yetersiz olduğunu, makul sürenin kendilerine verilmesini talep etti. Duruşma sanıkların ve avukatların beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.
(BB) - İstanbul / Silivri