Haberler
Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde patlama

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde patlama! Yangına müdahale devam ediyor

Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde 4,6 büyüklüğünde deprem

Malatya'da şiddetli deprem! Sarsıntı çevre şehirlerden de hissedildi

Kabine sonrası Erdoğan'dan yetkisiz çakar kullananlara net mesaj: Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız

Erdoğan'dan Kabine sonrası net mesaj: Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız

İşte 7 kişiyi öldüren Bahtiyar Aladağ'ın son görüntüleri

İşte 7 kişiyi katleden caninin son görüntüleri

Ergenekon'da Yıldız Hemşire Tanık Olarak Dinlendi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ergenekon Davası'nda kamuoyunun "Yıldız Hemşire" olarak tanıdığı Yıldız Namdar tanık olarak dinlendi.

Ergenekon Davası'nda kamuoyunun "Yıldız Hemşire" olarak tanıdığı Yıldız Namdar tanık olarak dinlendi. Ergenekon soruşturması kapsamında 3 yıl önce Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde ifade verdiğini anlatan Namdar, "Beni suçlayıcı sorular soruldu. Ben Ergenekon Davası'nın sanığı değilim" dedi. İfadesi sırasında zaman zaman sesi titreyen Yıldız Namdar, duruşmada duygulanarak ağlamaklı olduğu görüldü. Davada tanık olarak dinlenen işadamı Ethem Sancak, "Benim Ergenekon gibi yapılanmadan haberim yok. Ergenekon türü yapılanmalara karşıyım. Birinci sınıf demokrasiden yanayım" diye konuştu.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen Ergenekon Davası'nda 1995'te şehit olan astsubay Murat Namdar'ın eşi Yıldız Namdar tanık sıfatıyla dinlendi. Yeminli olarak ifade veren Namdar, 3 yıl önce Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sorgulandığını söyledi. İddianamede de bu konuda bir takım anlatımlar olduğunu anımsatan Namdar, "'Ergenekon'da güvenlik ve savunmayla ilgili görevleriniz var mı?' gibi beni suçlayıcı sorular da soruldu. Ben Ergenekon davasının sanığı değilim" dedi. Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk ise davanın tanığı olarak huzura alındığını hatırlattı.

"DOĞU PERİNÇEK'E ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM"

Tanık Yıldız Namdar, eşinin 1995 yılında şehit edilmesinin ardından, terörün durdurulmasına katkı sağmak amacıyla yaşadığı Bursa'da Atatürkçü Düşünce Derneği ve şehit ailelerinin kurdukları dernekler gibi çeşitli sivil toplum kuruşları içinde faaliyette bulunduğunu belirtti. Tanık Namdar, "Çalışmalarımda daima yalnız kaldım. Etkili bir sonuç alabileceğimiz bir şey yapamadık. PKK'nın Yunanistan tarafından himaye edildiğini öğrendiğimde, bir dava açmak istedim. En azından 'hukuken bir şey yapalım' istedim. Bu konuyla ilgili kardeşini bir terör saldırısında kaybeden Ceyhan Mumcu ile görüşmemin doğru olacağını düşündüm. Mumcu ile görüştüğümde, cesur bir olarak tanıdığım Doğu Perinçek'in bize yardımcı olup olamayacağını sordum. O da yardım edebileceğini söyledi. Bunun üzerine İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'le görüştüm. Doğu Perinçek'e çok teşekkür ediyorum. Beni dinledikten sonra açmayı düşündüğüm dava için 'ne gerekiyorsa yapmaya çalışırız' deyip beni avukatlarına yönlendirdi. Büyüklük yaptı" diye konuştu.

"YALNIZ KALDIM"

Namdar sözlerine şöyle devam etti:

"Şehit Aileleri Derneği'nin 3 başkanıyla birlikte Perinçek ile ikinci kez görüştük. Birlikte hareket ettiğim bu kişilerle bir iş bölümü yaptık. Açmayı planladığımız davayla ilgili belgelere ulaşmamıza yardımcı olabileceğini düşündüğümüz Emin Gürses ile konuşma görevini de ben aldım. Gürses ile telefonda görüştüm. Ancak istediği belgeleri temin edemediğini söyledi. Diğer kişiler de üzerlerine düşenleri yapmadılar. Birlikte yola çıktığım kişiler, 'Bu işe bizi karıştırma, sen de girme' dediler. Yine yalnız kaldım."

"ORGANİZASYONA BENİ DOĞU BEY ÇAĞIRMADI"

Doğu Perinçek ile birlikte Lozan'da Ermeni iddialarına ilişkin yapılan eyleme katıldığının hatırlatılması üzerine Namdar, "O organizasyona beni Doğu Bey çağırmadı. PKK'ya Ermeniler'in destek verdiğini biliyordum. Böyle bir eylem olacağını duyduğumda kendim gittim. Her şeyi kendim karşıladım. Ülke için bir şey yapmaya gönülüyseniz gözünüz para görmez" dedi. Terör sorunun çözümüne katkı sağlamak için çok çaba harcadığını, çaldığı bütün kapıların yüzüne kapandığını anlatan tanık Yıldız Namdar, "Bunun üzerine 2007 yılındaki genel seçimlerde Diyarbakır'dan bağımsız milletvekili oldum. Bu girişimimde de çok yalnız kaldım. Ancak Vatansever Kuvvetler Güçbirliği'nden Taner Ünal beni arayarak seçim çalışmalarında destek olacağını söyledi. Diyarbakır'da bu derneğin üyeleri tarafından Türk bayraklarıyla karşılandım. Bu kişilerin bir süre seçim çalışmalarında bana yardım etti" dedi.

"ERGENEKON'U HALA ANLAYAMADIM"

Namdar "Benden benzin, yemek gibi ihtiyaçları için para istediler. O zaman ben onlara para veremeyeceğimi, paramın olmadığını söyledim. Böyle olunca çalışmalara daha fazla katılmadılar ama onlara çok teşekkür ediyorum. Çünkü Diyarbakır'da yalnız olmadığımı. Daha sonra bir şoför tuttum. Dağ taş gezdim. Arabam taşlandı, hakaretlere uğradım. Yanımda kimse yoktu. Doğu Perinçek'in beni desteklediği söyleniyor. Yanımda kimse yoktu. Keşke, Doğu Perinçek ya da başka bir siyasi parti ya da medya ya da şehit aileleri derneği beni destekleseydi. Bu süreçte maddi olarak bittim. Annem bileziklerine bozdurup bana gönderdi. Kazanamadım. Bana 'kadın halinle yerinde otursana, bu ülkede bir sürü adam var' diyorlardı. Onların dediklerine baktığım için değil ama tüm çabalarım sonuçsuz kaldığından ve küstüğümden 2007 yılından beri yerimde oturuyorum. Başkanım bir de bu 'Ergenekon'u ben hala anlayamadım. Bana yönelik suçlamalar da olunca kafam karıştı" diye konuştu.

"HEPİNİZ ALLAHA EMANET OLUN"

İfadesi sırasında zaman zaman sesi titreyen Yıldız Namdar, duruşmada duygulanarak ağlamaklı olduğu görüldü. İfadesinin tamamlanmasının ardından tutuklu sanıklara dönen Yıldız Namdar, "Hepiniz Allah'a emanet olun" diyerek duruşmadan ayrıldı.

İŞADAMI ETHEM SANCAK DA DİNLENDİ

Duruşmada tanık olarak iş adamı Ethem Sancak da dinlendi. Tutuklu sanık İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile gençlik yıllarından tanıştığını belirten Tanık Ethem Sancak, aralarındaki görüş ayrılığı nedeniyle Perinçek'le 1992 yılından beri görüşmediğini anlattı. "Benim Ergenokon gibi yapılanmadan haberim yok. Ergenekon türü yapılanmalara karşıyım. Birinci sınıf demokrasiden yanayım" diyen Sancak, savcılıkta verdiği ifadesini aynen tekrar ettiğini söyledi.

(BB) - İstanbul / Silivri

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title