Haberler
Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Ergene nehri'ni kirleten sanayi, yer altı sularını kuruttu

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TRAKYA'nın yıllardır bitmeyen sorunu, Ergene Nehri'nin en kirli su derecelendirmesi 4'üncü sınıfa ulaşmasında büyük payı olan sanayi işletmelerinin, kullandıkları yeraltı sularıyla Ergene Havzası'nı kurutmak üzere oldukları, DSİ'nin TBMM'ye sunduğu raporda ortaya çıktı.

TRAKYA'nın yıllardır bitmeyen sorunu, Ergene Nehri'nin en kirli su derecelendirmesi 4'üncü sınıfa ulaşmasında büyük payı olan sanayi işletmelerinin, kullandıkları yeraltı sularıyla Ergene Havzası'nı kurutmak üzere oldukları, DSİ'nin TBMM'ye sunduğu raporda ortaya çıktı. Son 40 yılda 60 metrenin üzerinde seviye düşümü yaşanan havzada sanayinin bir an önce yeraltı suyunu kullanmayı bırakması gerektiğini söyleyen DSİ 11'inci Bölge Eski Yeraltı Suları Şube Müdürü Osman Can Değer, "Bunun önüne geçilmezse çekilen su kadar yerine su gelmediği için gittikçe statik seviyelerde düşümler olacak" dedi.
TBMM Dilekçe Komisyonu'nca, Trakya'nın yıllardır bitmeyen sorunu Ergene Havzası'na yapılan incelemede bölgedeki yeraltı su kaynaklarının 10- 12 yıl sonra tükeneceği belirtildi. Konuyla ilgili komisyona rapor sunan DSİ ise havzada son 40 yılda 60 metrenin üzerinde seviye düşümü yaşandığını bildirdi. DSİ 11'inci Bölge Eski Yeralı Suları Şube Müdürü Osman Can Değer, özellikle seviye düşümünde büyük payı olan sanayinin bir an önce yeraltı kaynaklarını kullanmayı bırakması gerektiğini vurguladı.
'SANAYİ'NİN YERALTI SUYUNU KULLANMAMASI GEREKİYOR'
Yeraltında çekilen suyun yerine, besleme ve yağışlarla yeterli miktarda su gelmediği için kritik seviyelerde düşüşler yaşandığını ifade eden Osman Can Değer, "Bugün 60 metre yorumlanan seviye düşüşü yarın 90 metre, öbür gün 100 metre olacak. Sorun buradan kaynaklanıyor. Bizim sanayini suyunu yeraltı suyundan kullanmamamız gerekiyor. Çünkü bu suyu sanayi ekonomik olduğu için bedava kullanıyor. Devlet yeraltı suyundan para almıyor. Bu yasa gereği böyle. Halbuki yüzey sularından, barajlardan, göletlerden su temin etmek daha doğal. Dolayısıyla yeraltı suyunu da bu şekilde korumuş oluruz. Bu seviyeler de böyle düşmez" dedi.
'SADECE İÇME SUYUNDA KULLANILMALI'
Sadece içme suyunun yeraltından faydalanması gerektiğine vurgu yapan Değer, "Bir kovanın içindeki suya üç tane pipet koyun mesela. Bu şu demek bu suyu fabrikalar çekiyor, içme suyu çekiyor sulama suyu çekiyor ama fabrikaların pipetinin çapı biraz daha büyük oluyor. Çünkü onlar daha fazla tüketiyor. Dolayısıyla bir an önce fabrikaların bu tüketimin dışına çıkarılması gerekiyor, yüzey suyu kullanmaları gerekir. Yeraltı suyunun içme suyuna kalması gerekir. Zaten çiftçi de zorlanmasa yeraltı suyu kullanmaz çünkü onun için ekonomik değil" diye konuştu.
'NEHİR DE HASTALIK SAÇMAYA DEVAM EDİYOR'
Trakya Platformu Dönem Sözcüsü Avukat Bülent Kaçar da Ergene Nehri'nin de hastalık saçmaya devam ettiğini söyleyerek, "Ergene Nehri maalesef halen 4'üncü sınıf en kirli su sınıfında akıyor. Artık Ergene Nehri'nden akan bir su değil, ne olduğu belirsiz bir sıvı. Bu sıvı da tamamen tehlikeli, çok tehlikeli Kadminyum, Kurşun, Demir, Arsenik ve Siyanür gibi ağır metallerle dolu. Bölgemize maalesef yıllardır ölüm saçmaya, kanser dahil bir sürü hastalık saçmaya devam ediyor" dedi.
'BU BÖLGEDE SANAYİLEŞME YAPILMAMALI'
Yetkili kurumların idari tedbir alması gerektiğini belirten Kaçar, şöyle konuştu:
"Biz bu konuda artık yetkililerin ve kurumların plan açıklamaktan öteye geçmelerini, Danıştay'ın ve Edirne İdare Mahkemesi'nin kararlarında belirtilen etkin idari tedbirleri uygulamasını istiyoruz. Örneğin, suya dayalı teknoloji kullanan fabrikalar, bölgeden kaldırılmalı, yeni sanayi ruhsatları, yeni sanayi bölgeleri kurulmasına izin verilmemeli. Çünkü bu bölge dünyanın en verimli tarım topraklarına sahip bir bölge. Bu bölgenin ana fonksiyonu tarımsal faaliyetlerdir. Tarıma destek olunmalı, sanayileşme bu bölgede asla yapılmamalı."


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title