Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: AK Parti İktidarına Teşekkür Et
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Eğer sen 29 gün bu yürüyüşü yapabildiysen AK Parti iktidarına teşekkür et" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Eğer sen 29 gün bu yürüyüşü yapabildiysen AK Parti iktidarına teşekkür et" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Denizli'de düzenlenen genişletilmiş il danışma meclis toplantısına katıldı. Erdoğan, Çamlık Açık Hava Tiyatrosunda vatandaşlara seslendi. İnandıkları yoldan dönmeyeceklerini belirten ve terörle kararlılık mücadelesine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böyle hayaller içinde olanlar var mı, ama o hayaller içinde olanlar var. Ama o hayaller içinde olanları Cudi, Gabarı, Besteleri, Tendürek dağlarını bunlara mezar yaptık mı, yapmaya devam ediyor muyuz, edeceğiz. O yollara tevessül edenler asla orda hayat bulamayacaklar. Şehitlerimiz var ama şehitlerimize da rabbimiz mekanını hazırlamış. İşte mesele bu. Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler, ancak siz anlamaz, bilemezsiniz. Zaten 15 Temmuz'da da yürüyenler böyle yürümediler mi? Ne diyordu, yeğenim bir daha görüşmeyiz, hakkını helal et. Bun inanmak, bu bir aşk, Rabbim inşallah bizlere de o makamı nasip etsin. Hep beraber buna inanmamız lazım. Buna inandığız anda şu bu batı, matı hepsi hikaye. İşte şuanda onları da görüyoruz. Tutmuşlar yine konuşuyorlar. Bu mücadelenin kadim bir mücadele olduğunu bilmiyorlar, bilecekler" diye konuştu.
Tek devlet vurgusu yapan Erdoğan, "Dördüncüsü neydi, tek devlet, bizim Türkiye cumhuriyetinden başka bir devletimiz var mı yok. Ama birisi ne diyor, paralel yapı, öbürü PKK, birisi PYD, birisi gidiyor Suriye'nin Kuzeyinde bir şeyler yapmaya çalışıyor. Kuramayacaksınız, vatanımızı bölemeyeceksiniz. Gereği neyse bunu yapacağız. Onlara gereken dersi bulundukları yerde vereceğiz. Bu işin hiç şakası yok" dedi.
"BUNLARA SEÇİMLERDE İYİ DERS VERİN"
Almanya'daki seçimler ile ilgili Türk vatandaşlarına seslenen Erdoğan, "Son zamanlarda, şu referandum olayını geçirdik malum. Almanya rahat durdu mu, Hollanda durdu mu, bunların hepsi Türkiye aleyhinde, AK Parti aleyhinde kampanyalar yaptılar. Bunların çoğu milletvekiliydi, hatta bazıları partilerinin eş başkanlarıydı ve 'hayır' kampanyasına deste verdiler. Açık ve net benim Almanya'ya girmemi kabullenemediler, aynı şekilde dışişleri bakanımızın Avrupa'ya girmesini kabullenemediler. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın, bir bayan onun girişini hazmedemediler. Niye bu korku niye, şimdi Cuma günü ben bir açıklama yaptım. Dedim ki, ey benim Avrupa'daki kardeşlerim, Almanya'daki kardeşlerim. Şimdi sizlere bir hatırlatma yapıyorum. İnanıyorum ki, siz Almanya'daki seçimlerde, birilerine bir ders vereceksiniz. Siz Türkiye'ye dost olana dost olmalısınız' dedim. Almanya rahatsız oldu, hop oturdu hop kalktı. Avrupa'daki vatandaşlarımıza sesleniyorum. Demokratik hakkınızı sandıklarda en doğru şekilde yerine getirerek bunlara orada en güzel dersi vermelisiniz" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'daki Türk seçmenlere çağrı yaparak, "Tabii rahatsız oldular. Hemen hop oturup hop kalkmaya başladılar. Daha çalışacağız, gayret etmemiz lazım. Şu anda Avrupa'da bizi dinleyen kardeşlerime sesleniyorum; demokratik hakkınızı sandıklarda en ideal şekilde vermek suretiyle bir defa bunlara orada en güzel dersi vermelisiniz" dedi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'e 4 bin teröristin dosyasını verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'e de tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu teröristlerin dosyaları maalesef kabul görmedi, hala onlarda ama o kendisi benden bir kişinin, iki kişinin, üç kişinin iadesini istedi. Kusura bakma, sende yargı varsa bizde de yargı var. Aynı şekilde ortağı olan muhalefet partisindeki kişi, o da ikide bir gördüğü zaman hep o da bunları söyler. Hele hele şimdi bir Dışişleri Bakanları var, aman ya Rabbi, evlere şenlik. Hiç haddini falan bilmiyor. Sen kimsin ki Türkiye'nin Cumhurbaşkanına konuşuyorsun, sen Türkiye'nin Dışişleri Bakanı ile konuş. Haddini bil. Bize ders vermeye kalkıyor. Senin siyasetteki geçmişin ne, kaç yaşındasın? Hayatımız bizim siyasette bu mücadelelerle geçti. Onun için Almanya'nın kapısını açarsınız açmazsanız hiç önemli değil. Bize bu kapılar yetiyor. Kapısını açan ülkelere de seve seve gideriz, biz de onlara kapımızı açarız" diye konuştu.
"BİZ ZAYIF DÜŞERSEK TÜRKİYE ZAYIF DÜŞER"
Türkiye'nin düşmanlarının pusuda beklediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öyle bir mücadelenin içinden geçiyoruz ki ne ekonomide ne güvenlikte ne yatırımlarda ne uluslararası ilişkilerde hiçbir şeyi yarım bırakamayız. 15 Temmuz'da hep birlikte bir şey gördük, ülkemizin ve milletimizin düşmanları, hem içerde hem dışarıda, ne yapıyor, pusuda bekliyor. Türkiye'nin en küçük bir zafiyet göstermesi halinde, üzerimize çullanmak üzere el ovuşturanlara bekledikleri fırsatı, Allah'ın izniyle vermeyeceğiz. Bunun için öncelikle bize, AK Partililere çok büyük görev düşüyor. Türkiye'nin kaderiyle AK Parti'nin kaderi, birbiriyle bütünleşmiştir bunu böyle biliniz. Biz zayıf düşersek, Türkiye de zayıf düşer" şeklinde konuştu.
"REFORMLARA KENDİMİZDEN BAŞLAYACAĞIZ"
Reformlara nereden başlanması gerektiği konusunda da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Reforma nereden başlayacağız? Kendimizden başlayacağız. Tüm şartların aynı kaldığı bir süreçten yeni sonuçlar doğmasını beklemek pek akıllıca olmaz. Buna ihtiyacımız var. Kimse bundan rahatsız olmayacak. Madem 'Büyük, güçlü Türkiye' diyoruz, madem 'Kendisiyle birlikte dostlarına ve kardeşlerine güven veren bir Türkiye' diyoruz, öyleyse önce AK Parti'yi, bunları yapabilecek kapasiteye çıkarmamız şart" dedi.
Güçlü bir Türkiye'nin dostlarına güven vereceğini ve bunun için çalışmalara başladığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şu anda belde seçimlerini atamaları bitirdik. Şimdi ilçelere başlıyoruz ardından da illere. Güçlü daha güçlü bir AK Parti bunu başaracağız. Tüm arkadaşlarımdan bu sürece katkı sağlamalarını bekliyorum. AK Parti alışılmış bir parti değildir. Partilerden bir parti hiç değildir. AK Partinin bir davası vardır. Kurarken partimizin adını Adalet ve Kalkınma böyle koyduk. Bunu yaparken de bu kardeşiniz cezaevinden çıktıktan hemen sonra 42 bin donör üzerinde kamuoyu araştırması yaptı. Normalde en fazla 2 bin kişide yapılırken biz 42 bin denek üzerinde çalışma yaptık ve masaya yatırdık. Partimizin adı ne olmalı amblemi ne olmalı bunların üzerine de çalıştık. Onlardan sonra adalet ve kalkınma kararlılığına vardık. Bizim partimiz sağ parti mi sol parti mi olacak bunun kararını da öyle verdik. Türkiye'de sağ da var sol da var bunların aşırıları da var dedik ki merkezde bir parti yok, biz merkeze oturan bir parti olacağız. Bazı siyasi bilimciler merkezde parti olur mu dedi, dedik ki olacak sizler de göreceksiniz. Olur mu diyenler de şu anda partimize karşılar. Yaptık, oldu. Şimdi birileri Ankara'dan İstanbul'a yürüyor sözde adalet. Sen çok geç kaldın çok. Biz partimizi kurarken adalet üzerine kurduk zaten. Eğer sen 29 gün bu yürüyüşü yapabildiysen AK Parti iktidarına teşekkür et. Rahat rahat yürüdün akşamları karavanda istirahatini yaptın mitingini de yaptın sana bu imkanı sağlayan AK Parti hükümetidir."
Türkiye'ye yönelik kurdukların hedeflerin hayalden ibaret olmadığını ve ulaşılamaz olmadığını kaydeden Erdoğan, "Kökleriniz ne kadar derinde ise yukarıya doğru o kadar güçlü ve emin olursunuz. Türk milleti de kökleri derinde olan bir millettir. Onun için 2023 ve 2053, 2071 vizyonlarımız asla hayal değildir asla ulaşılamaz değildir. İnşallah bu yıldan itibaren Çanakkale gibi her yıl Malazgirt'i de öyle kutlayacağız. Bu yıl ikincisi oluyor bir başka olacak ama bu kez. Yaşadığımız bunca kumpasa oyuna rağmen hala dimdik ayakta isek bunu köklerimizin derinliğine borçluyuz. Önemli olan düşmek değil her defasında kalkıp yeniden koşmaya başlamaktır diye bir söz var. Türkiye önüne çıkartılan engeller sebebi ile zaman zaman biraz zaman kaybına uğramış olabilir. Enerjisinin bir kısmını boşa da harcamış olabilir imkanlarının bir kısmını heba etmiş olabilir. Ama milletimizin o hayranlık verici ferasetiyle ülkemiz yine de yoluna devam etmeyi bilmiştir" dedi.
Terör örgütlerine büyük darbeler vurulduğunu ve bu konudaki mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Erdoğan, "Kaos çıkartarak ülkemizi düşürme çabalarına verdiğimiz cevap Türkiye'yi yeniden yükselişe geçirmek olacaktır. Suriye'de tümü ile dışlanmaya çalışılan Türkiye her gün yeni kazanımlarla gücünü göstermeye başladı. PKK'dan DEAŞ'a tüm terör örgütlerine tarihimizin en büyük darbelerini vuruyoruz. Ekonomide hamdolsun atılan adımlar ilk çeyrekteki yüzde 5'lik büyüme oranımızı ikinci çeyrekte en az yarı yarıya arttırmayı hedefliyoruz. İhracatta da rekorları sürekli kırdığımız bir dönemden geçiyoruz. Bunlar ülkemizin en zor yılı olan 2016'da elde ettiğimiz başarılardır. Bu yıl güzel haberleri ardı ardına alıyoruz. Enflasyonu tek haneye düşürdük. İşsizlikte de inşallah bir müjde bekliyoruz. Uluslararası yatırımcıların ülkemize ilgisi tüm sabotaj çalışmalarına rağmen hamdolsun artarak sürüyor" şeklinde konuştu.
Bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye'yi birlik fonlarından Gümrük Birliğine kadar her alanda tehdit etmeyi alışkanlık haline getirdiğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin sanki Avrupa Birliğinden ve Avrupa ülkelerinden yüz milyarlarca avro karşılıksız destek alan bir ülke de böyle bir tehdide maruz kaldığını dile getirdi. Erdoğan, "Sanki Türkiye, Avrupa Birliğinden ve Avrupa ülkelerinden yüz milyarlarca avro karşılıksız destek alan bir ülke de böyle bir tehdide maruz kalıyoruz. Avrupa ile ilişkilerimizde kar-zarar hesabına girersek Avrupa Birliği üyeliği süreciyle ilgili kesinlikle zararlı, genel ticari ilişkilerimizde de ancak başa baş çıkarız. Bugüne kadar bize verdikleri sözleri tutmayanların şimdi dönüp bir de mevcut durumla ilgili tehditler savurmaları, eğer şayet hala Avrupa Birliği değerleri denen bir şey varsa, onun iflasının ilanıdır. Şu anda biz ne kadar Avrupa Birliği, Gümrük Birliği diyorsak en az o kadar Avrupa Birliği üyesi ülkelerin de buna ihtiyacı var. Bunu böyle bileceğiz" dedi.
"KİMSE TÜRKİYE'Yİ KÜÇÜK GÖRMESİN"
Avrupa Birliği'nden yapılan Gümrük Birliği açıklamaları hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin kaybı göze alınamayacak kadar büyük bir ülke olduğunu dile getirerek, "FETÖ'den PKK ve DHKP-C'ye kadar tüm terör örgütlerinin cirit attığı Avrupa ülkelerinin, Türkiye'nin terörizmle mücadelesine destek vermek yerine böyle bir yola yönelmeleri kendi elleriyle kendi iplerini çekmeleri demektir. Biz, Avrupa Birliği kurumlarının ve birliğin aklı başında üyelerinin böyle bir yanlışa düşmeyeceklerini ümit ediyoruz. Türkiye, kaybı göze alınamayacak kadar büyük bir ülke, büyük bir ortak, büyük bir potansiyeldir, bu böyle biline. Kimse Türkiye'yi küçük görmesin" şeklinde konuştu.
Genişletilmiş İl Danışma Meclis Toplantısına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya Gençlik ve Spor Bakanlığı Osman Aşık Bak, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları ve Grup Başkan Vekilleri ve Denizlili vatandaşlar katıldı.
(Halit Özdemir - Adem Akalan - Medeni Topaloğlu / İHA)