Erdoğan'a Açıkça Soruldu: Suriye'de Seçim Yapılır ve Esad Kazanırsa Tavrınız Ne Olur?
Her fırsatta "Suriye halkı bir an önce adil bir seçimi bekliyor" ifadesini kullanan Başkan Erdoğan'a "Seçime Esad da girer ve kazanırsa o zaman bizim tavrımız ne olur?" sorusu yöneltildi.
İdlib zirvesi için gittiği Tahran'dan dönüşünde uçakta, basın mensuplarına açıklamalarda bulunun Başkan Erdoğan, "İdlib'deki terör unsurlarının etkisiz hale getirilmesini biz de destekliyoruz. Bunu koordine etmek için teknik heyetler görüşmeye devam edecek. Sonra da liderler bir araya gelip nihai kararı verir. Oldubittiye izin vermeyiz" dedi.
Suriye'deki adil bir seçim yapılması çağrısını bir kez daha yineleyen Erdoğan, "Seçime Esad da girer ve kazanırsa o zaman bizim tavrımız ne olur?" sorusuna "Esad'ı filan hiç konuşmuyoruz. Bütün mesele, oradaki seçmen potansiyelini ortaya çıkarmak. Suriye'nin içinde, dışında seçmenler var, oluşacak seçmenler var... Bu yapı nasıl teşekkül edecek, görmemiz lazım" yanıtını verdi.
İşte Erdoğan'ın kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplar;
Zirvenin Türkiye açısından en memnuniyet verici boyutu nedir?
Ateşkes rejiminin sürdürülmesi konusunda mutabakatın oluşması. Bu 12 maddelik ortak açıklamaya da yansıdı. Özellikle 3. ve 4. maddelerin altını çizmek lazım. Açıklamada, silahların bırakılmasına işaret ediliyor. Metinde tabii ki diplomatik bir dil kullanılıyor. Ama bunu, silahların bırakılması veya ateşkes gibi bir ifadeyle ortaya koyarsak, o zaman daha iyi anlaşılır.
Fırat'ın doğusunun temizlenmesi görüşlerinize Ruhani olumlu bakıyor...
İran'ın Fırat'ın doğusu ile ilgili beklentileri daha farklı. Bizim orada konsolosluk açmak suretiyle süreci hızlandıralım diye beklentileri var. Ama bizim şu anda konsolosluk açma niyetimiz yok. Suriye'de yeni anayasa ve seçim netleşsin, ondan sonra bunları düşünürüz.
Ruhani, Suriye'deki yönetimle işbirliği yapılması beklentilerini ifade etti. Bizim bu konudaki yaklaşımımız nedir?
Şu anda rejimle böyle bir şey yapmamız söz konusu değildir. Bizim sadece Suriye halkıyla ilişkilerimiz var. Bunlar da ağırlıklı olarak ılımlı muhaliflerdir. Ha, seçim yapılır, yeni anayasa ile beraber halkın seçtiği bir iktidar iş başına gelir, o ayrı mesele.
Rusya, Türkiye, Almanya ve Fransa İstanbul'da zirve gerçekleştirecek mi?
Bu ayın 14'ünde 4 ülkenin temsilcileri bir araya gelecek. Ön hazırlıkları yapacak. Daha sonra da liderler olarak bir araya geleceğiz.
3. ve 4. madde Türkiye'nin taleplerini yansıtıyor. Devam edecek teknik görüşmelerin içeriği ne olacak?
Silahların bırakılması dediğimiz ne? Bu... Bunu da Putin'le bir kere daha ayrıca konuştum ayrılırken. Kendisinden bunu rica ettik. İnanıyorum ki sözlerinde duracaklardır.
SİLAHLARIN SUSMASI ÖNEMLİ
Seçime Esad da girer ve kazanırsa o zaman bizim tavrımız ne olur?
Esad'ı filan hiç konuşmuyoruz. Bütün mesele, oradaki seçmen potansiyelini ortaya çıkarmak. Suriye'nin içinde, dışında seçmenler var, oluşacak seçmenler var... Bu yapı nasıl teşekkül edecek, görmemiz lazım.
Suriye'de anayasanın oluşturulması konusunda durum nedir?
Rejim, ılımlı muhalifler, ayrıca ülkedeki STK'lar 50'şer isim vermişlerdi. Bunların içinden bir ekip belirlenecek. Yol haritası oluştuktan sonra, seçim takviminin ortaya çıkarılması önemli olacak.
Silah bırakma konusu nasıl olacak?
Biz ateşkes ifadesini kullandık. Onlar silah bırakma olarak ifade ettiler. Temennimiz, bir silah bırakma eyleminin inşallah başlamasıdır. İdlib'de en azından silahların susması bile şu anda önemli bir gelişmedir.
ABD ile Türkiye uzun süredir ilk kez İdlib konusunda aynı safta gibi....
İdlib konusunda ABD ile tümüyle aynı safta yer aldığımızı söyleyemeyiz...
ABD, TRİBÜNDE SEYİRCİ
ABD de rejimin ve Rusya'nın müdahalesine karşı çıkıyor. O anlamda...
Onların kör bahaneleri var. Nedir o kör bahane? 'Kimyasal silah kullanırsanız, biz şöyle yaparız' diyorlar. Sadece kimyasal silah tehdidi üzerinde durmak, konvansiyonel silahlarla yol açılan ölümlere aldırmamak doğru bir yaklaşım değil. ABD, Suriye'de olup bitenleri şu anda tribünden seyrediyor. Hiçbir sözünün arkasında değil. Deyrizor'da terör örgütlerini, PYD'yi, YPG'yi besliyorlar. Neyle? Petrolle...
Orada çok ciddi petrol gelirleri var terör örgütünün. 300 milyon dolarlık ham petrol geliri söz konusu. İşlenmiş hali 700-800 milyon doları bulur. Ben bu rakamı Putin'e söyledim, şaşırdı... Şu anda 18 bini aşkın TIR, Suriye'nin kuzeyine silah, mühimmat taşımış vaziyette. 3 bin kadar da kargo uçağı her türlü silahı, mühimmatı oraya götürüyor.
Zirvenin içeriğine kadar canlı yayınlanması da dikkati çekti. O anda mı canlı yayın kararı verildi, önceden planlama var mıydı?
Canlı yayından haberimiz yoktu. Ama hayırlısı olmuş, isabet olmuş...
TÜRKİYE TATBİKATA DAVET EDİLDİ
Suriye'nin arka planında Doğu Akdeniz doğalgaz rezervi de büyük rol oynuyor. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?
ABD buranın üzerinde oyun oynuyor. İsrail, Fransa oynuyor. Biz de kendi değerlendirmemizi yapıyoruz. Şu anda tabii Rusya'nın oradaki tatbikat meselesi de var.. Biliyorsunuz Rusya'nın 5 tane üssü Suriye'nin batı tarafında. Ayrıca Akdeniz'deki gemileri de orada. Çin'le yapacakları tatbikat da çok büyük. Savunma Bakanımız Hulusi Bey'den bilgi alalım.
HULUSİ AKAR:
Önümüzdeki günlerde Vostok 2018 tatbikatı yapacaklar. Türkiye'yi de çağırdılar. Değerlendiriyoruz. Doğu bölgesinde yapacaklar. Denizde yapılan başladı. 25 gemi, 30 noktadan, üzerlerinde canlı mühimmat da var. Bunlar 20-25 kilometre civarında menzilli füzeler. Amerika da bunu görüyor. Yani, tatbikat önem taşıyor.
Doğu Akdeniz doğalgazının Yunanistan'dan Avrupa'ya götürülme ihtimalinin zor olduğu söyleniyor. Kıbrıs ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya gönderilme ihtimali var. Maliyeti ne olursa olsun deniz altından bir hatla Yunanistan üzerinden taşımayı da tercih edebilirler. Veya tankerler vasıtasıyla da taşıyabilirler. Berat Bey'den de dinleyelim.
BERAT ALBAYRAK:
Orada hem Mısır'ın yeni gaz keşifleri oldu, hem de İsrail'in gazı... Orada pazar, Türkiye üzerinden Avrupa... Tabi, Türkiye de pazar... Deniz altından yaparlar ama Türkiye'ye yapılacak olan altyapı yatırım maliyetinin neredeyse en az 4-5 katı maliyet olur. Geri dönüşü 40-50 yıl. Dolayısıyla fizibil değil. Ha, zarar etme pahasına yaparlar mı? Halka açık hiçbir şirketin hissedarları buna olumlu bakmaz. Onun için Türkiye'nin bir şekilde devrede olması söz konusu...