Erbaş, Sultanahmet Camisi'nde Hutbe Verdi
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "İbadet özgürlüğünü hiçe sayanlar, mabet dokunulmazlığını ihlal edenler, bir yandan müminlerin Mescid-i Aksa'da ibadet yapmasına engel olmakta diğer yandan bir cuma vakti Yeni Zelanda'da camilerde ibaret eden masum Müslümanları hunharca katletmektedirler.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "İbadet özgürlüğünü hiçe sayanlar, mabet dokunulmazlığını ihlal edenler, bir yandan müminlerin Mescid-i Aksa'da ibadet yapmasına engel olmakta diğer yandan bir cuma vakti Yeni Zelanda'da camilerde ibaret eden masum Müslümanları hunharca katletmektedirler. Unutulmamalıdır ki hiçbir zorbalık Müslümanların Kudüs'te, Mescid-i Aksa'da, bütün yeryüzü camilerinde birlik ve huzur içinde ibadet etmelerine engel olamayacaktır." dedi.
Prof. Dr. Ali Erbaş, cuma namazında Sultanahmet Camisi'nde hutbe verdi, cuma namazını kıldırdı.
Hutbesinde, namazın önemine vurgu yapan Erbaş, namazın Allah'la kul arasındaki güçlü iman bağının tezahürü olduğunu söyledi.
Namazın yönünü kıbleye dönen alnını secdeye konan müminin manevi yükselişi olduğunu dile getiren Erbaş, "Namaz sadece şekilden ibaret değildir. Aksine bedenen olduğu kadar, zihnin de kalben de insanı kuşatan bir ibadettir namaz. Namaz kılan insan, aynı zamanda güzel ahlaklı, dürüst, mütevazi, merhametli, adil olması beklenen insandır." diye konuştu.
"Kendi yaktıkları ateşin kurbanı olacaklardır"
Erbaş, asırlar boyunca Müslümanların idaresi altında, barış ve selamet yurdu olarak anılan Kudüs'ün, bugün işgal, zulmün, şiddetin ve acının toprağı haline getirildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"İbadet özgürlüğünü hiçe sayanlar, mabet dokunulmazlığını ihlal edenler, bir yandan müminlerin Mescid-i Aksa'da ibadet yapmasına engel olmakta diğer yandan bir cuma vakti Yeni Zelanda'da camilerde ibaret eden masum Müslümanları hunharca katletmektedirler. Unutulmamalıdır ki hiçbir zorbalık Müslümanların Kudüs'te, Mescid-i Aksa'da, bütün yeryüzü camilerinde birlik ve huzur içinde ibadet etmelerine engel olamayacaklardır. Huzura barışa ve umuda kast eden zalimler kendi yaktıkları ateşin kurbanı olacaklardır."
Prof. Dr. Erbaş, Miraç gecesinin zihinlerde berraklığa, kalplerde ferahlığa, hayatta huzura vesile olmasını dileyerek, "Allah'tan gelen namaz davetine yürekten icabet edip omuz omuza kıyama duralım. Miracın bereketi ile secdeye varalım. İmanın onurunu, kul olmanın sorumluluğunu bir kez daha hatırlayalım. Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgür olduğu Miraç gecelerine kavuşmak için umudumuzu ve duamızı eksik etmeyelim." dedi.
Prof. Dr. Erbaş, gelecek hafta salı gününü çarşambaya bağlayan gece idrak edilecek Miraç Kandilinin İslam alemi için birlik ve beraberliğe vesile olmasını diledi.