Erbakan'ı Ölümünün 8'inci Yılında, Sp'nin İbb Başkan Adayı Necdet Gökçınar Anlattı (2)
TÜRKİYE Cumhuriyeti'nin 54'üncü Başbakanı, Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 8 yıl önce bugün kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti.
TÜRKİYE Cumhuriyeti'nin 54'üncü Başbakanı, Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 8 yıl önce bugün kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti.
Milli Görüş Hareketi'nin kurucusu ve lideri Erbakan'ı, vefatının yıl dönümünde uzun bir süre Refah ve Fazilet Partilerinde görev yapan Saadet Partisi'nin (SP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Necdet Gökçınar anlattı. Gökçınar, "O dönem hocalar anlatırdı. Üniversitedeki diğer hocalar, Erbakan hocanın dersine girip ders anlatım tekniğini dinlerlermiş" dedi.. Erbakan'ın Türkiye'de sanayileşme anlamında çok ciddi katkıları olduğuna dikkat çeken Gökçınar, her kesimden insanın onu hayırla yad ettiğini söyledi.
Konuşmasına Necmettin Erbakan'ı rahmetle anarak başlayan Gökçınar, "Milli Görüş Hareketi'nin başladığı 1969 yılında Erbakan hoca İstanbul Vezneciler'de, 'Ağır sanayi davamız' diye bir konferans vermişti. Burada Milli Görüş'ü ve hocamızın fikirleri ile ilk kez orada tanıştım. Erbakan hocayı tanıdıktan sonra, beni zaten fikir olarak teslim aldı" İfadelerini kullandı.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde elektronik mühendisliği üzerine lisans ve yüksek lisans programlarının ardından Milli Görüş Hareketi'nin daveti üzerine Ankara'ya giderek Erbakan ve ekibi ile çalışmaya başladığını belirten Gökçınar, Erbakan'ın Türkiye'de sanayileşme anlamında çok ciddi katkıları olduğuna dikkat çekerek, bu anlamda geniş bir vizyon sahibi olduğunu ifade etti. Necmettin Erbakan'ın üniversite yıllarında geniş bir teknik bilgisi ve anlatım yeteneğine sahip olduğunu aktaran Gökçınar, İTÜ Makina Fakültesi'ne ikinci sınıftan başladığını da hatırlatarak, şöyle konuştu:
" İstanbul Teknik Üniversitesi'ne ikinci sınıftan başlamak bayağı bir iştir. Biraz uğraşmak gerekir. İstanbul Teknik Üniversitesi prestijli bir okuldur. Ben de oradan mezun olmaktan dolayı gurur duyuyorum. Ben Erbakan hocanın üniversitede ders verdiği yıllara yetişemedim. Ancak, bizim hocalarımızdan dinlediğimiz bazı hatıralar var. O dönem hocalar anlatırdı, üniversitedeki diğer hocalar, Erbakan hocanın dersine girip ders anlatım tekniğini dinlerlermiş. Tahtayı o kadar düzenli ve tasarruflu kullanırmış ki, onun dersini takip edip de anlamayan öğrencinin olmadığını söylerlerdi. Böyle güzel bir insandan bahsediyoruz. Allah onu hakikaten pek çok yetenekle donatmış. Ama önemlisi, böyle insan bulabilirsiniz. Ülkesi ve milleti için doğru ve evrensel değerleri hayata geçirerek kalkınmayı hedefleyen bir hareketin başına gelmiş."
"ONUN ÇİZDİĞİ MİLLİ GÖRÜŞ ÇİZGİSİNDE YÜRÜMEKTEN DOLAYI KENDİMİ ÇOK KAZANÇLI HİSSEDİYORUM"
Erbakan'ın titiz bir çalışma prensibi olduğunu söyleyen Gökçınar, "Hocanın İstanbul'a ayrı bir önemi vardı. Mesela burada D-8 diye bir hareket başlattı. O zaman ben dış ilişkiler başkanıydım. Bu işin organizasyonuna da A'dan Z'ye biz bakardık. Yalnız Türkiye değil, tüm dünyadan misafir ağırlardık. Bu toplantıları vefat ettiği seneye kadar sembolik değeri olan Çırağan Sarayı'nda yaptı. Programda kim nereye oturacak, her şeyi hesap ederdi. Bir toplantıda eğer, yanlış tasarım varsa, hemen yanındaki yardımcısının kulağına söyler ve bakarsınız o yanlış hemen düzelir. Çok zarif biriydi. Ben onu tanımak ve onun çizdiği milli görüş çizgisinde yürümekten dolayı kendimi çok kazançlı hissediyorum." diye konuştu.
"HER KESİMDEN İNSAN ONU HAYIRLA YAD EDİYOR"
Aynı zamanda Saadet Partisi'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Necdet Gökçınar, "O dönemleri hatırlamak hakikaten bana heyecan veriyor ve beni bu davada daha sağlam durmam gerektiğine inandırıyor" dedi. Gökçınar, "Biraz evvel bir seçim çalışmasından geldik. İnsanlara Saadet Partisi dediğimizde, 'Erbakan hocayı çok severiz, çok iyi adamdı diyor.' Her kesimden insan onu hayırla yad ediyor. Bu ne büyük bir mazhariyet. Biz onun davasının temsilcileri ve yolunda yürüyenler olarak bu durumdan onur duyduk." dedi.
"İNSANLARA ÇOK SEVECENDİ"
Gökçınar, Erbakan'ın bir yönün özellikle az bilindiğini belirterek, "Hocam devlet adamlığından sonra çok sağlam inançlı bir müslümandı. Bu konudaki, ilmi kariyerini pek çok insan bilmez. Ben bir iki toplantısına şahit oldum. Konun uzmanı olan hocalar, ilahiyatçılar, hayretle ve şaşkınlıkla o güne kadar bildiğini sandıkları ve başka bir pencereden yorumladıkları konuyu hocanın ağzından dinleyince talebe gibi teslim oldular. Bu da onun benim dikkatimi çeken taraflarından birisi. Alışılmış izahlar var tabii hocalarımızın ilmine hürmetine saygımız sonsuz ama Erbakan hoca, çok bambaşka açıdan bakar ve anlatırdı. Bir de insanlara çok sevecendi. Partiye gelen ziyaretçilerle bizzat kendisi ilgilenirdi. Biz bu tavırlarından çok etkilendik. Ne kadar yaklaşıyoruz bilmiyoruz ama hedefimiz bu. Allah inşallah bu hedefte bizi sabit kılar." diye konuştu. - Meriç